SEYYİD HAŞİM SAFİYUDDİN: SİYONİST İSRAİL YANLIŞ YAPARSA EL CELİL'E GİRERİZ

Lübnan Hizbullah Hareketi İcra Kurulu Başkanı Seyyid Haşim Safyeddin, Tesnim Haber Ajansı'na verdiği röportajda bölge durumu ve Direniş ile Siyonist Rejim arasındaki denklemler hususunda önemli konulara değindi. 

Görüntülenme: 303 Tarih: 12 Haziran 2023 22:34
SEYYİD HAŞİM SAFİYUDDİN: SİYONİST İSRAİL YANLIŞ YAPARSA EL CELİL'E GİRERİZ

Tesnim Haber Ajansı bölge koşulları ve gelişmelerini değerlendirmek, direnişini durumunu ele almak ve Siyonist Rejim'in koşullarını incelemek üzere, Lübnan Hizbullah Hareketi İcra Kurulu Başkanı Hüccetülislam velmüslimin Seyyid Haşim Safiyüddin ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Tesnim Haber Ajansı muhabirinin sorularını yanıtlayan Safiyüddin, Rıdvan isimli özel birliklerin Direniş zaferi yıldönümünde gerçekleştirdiği tatbikata değinerek, Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın sözlerini hatırlatarak İsrail'in her türlü hesap hatasına karşı füzelerin Tel Aviv'e fırlatılacağını, son tatbikatın açık ve net mesajının da hazırlıklı ve teyakkuzda olunması gerektiği olduğunu belirtti. 

Lübnan Hizbullah Hareketi Yetkilisi sözlerine şunları da ekledi: "Onlar bir duvar yapmış arkasında saklanmış ve oradan bizimle savaşıyorlar, onlara bu duvarın yok olacağnı, kuşkusuz arkasındaki derelere tepelere erişim sağlayacağımızı söyledik. Buraları Filistin toprakları ve bölgeleri, Filistinlilere geri dönmeli. Bu mesajın ciddiyeti herkesçe bilinmelidir." 
Lübnan Hizbullah Yürütme Kurulu Başkanı, bu tatbikat sırasında Şehit İmad Muğniye'nin silahının Rıdvan birliğinin komutanına verilmesi olayına işaret ederek, "İmad Muğniye'nin ailesi tarafından kibarlık ve yüce gönüllülükle komutanımıza verilen bu silahın, Rıdvan özel birliği'nin Filistin'e girdiği günde Kudüs'e de girecek olan şahsın elinde olduğunaa inanıyoum." dedi. 
Safiyüddin "Hizbullah İsrail'i yok etmek için kuruldu. İsrail var olduğu sürece Hizbullah'ın her geçen gün düne göre daha güçlü olacağına ve bu yolun İsrail'i yok etme ve bölgeden çıkarma zamanı gelinceye kadar bu devam edeceğine inanıyorum" vurgusunda da bulundu. 

Bu sohbetin bir başka bölümünde, Safiyüddin, Hizbullah liderlerinin işgal altındaki Golan Tepeleri'ni kurtarmak için el ele veren Suriye, Filistin ve Lübnan direniş güçlerinin birlikteliği hakkındaki görüşlerini ile ilgili olarak da "Planımız, direnişin pratik adımlar atmasıdır. Öncelikle hiçbir alana müdahale etmiyoruz. Golan Suriye toprağıdır ve Golan'da ne olacağını belirleyen taraf, akıllı ve cesur bir liderlik olan ve yerinde kararlar alan Suriye lideridir. Golan'da ve Siyonist düşmana karşı herhangi bir cephede ve direniş cephesi hattında, koşullar gerektirdiğinde ve herhangi bir ülke ve bölgeden diğer direniş güçlerinin yanında yer alacağız." dedi. 
Bu sohbetin bir başka bölümünde, Safiyüddin, Hizbullah liderlerinin işgal altındaki Golan Tepeleri'ni kurtarmak için el ele veren Suriye, Filistin ve Lübnan direniş güçlerinin birlikteliği hakkındaki görüşlerini ile ilgili olarak da "Planımız, direnişin pratik adımlar atmasıdır. Öncelikle hiçbir alana müdahale etmiyoruz. Golan Suriye toprağıdır ve Golan'da ne olacağını belirleyen taraf, akıllı ve cesur bir liderlik olan ve yerinde kararlar alan Suriye lideridir. Golan'da ve Siyonist düşmana karşı herhangi bir cephede ve direniş cephesi hattında, koşullar gerektirdiğinde ve herhangi bir ülke ve bölgeden diğer direniş güçlerinin yanında yer alacağız." dedi. 

Bu sohbetin bir başka bölümünde Seyyid Hasan Nasrallah'ın da Siyonistlerin bir birini katletmesi olarak yorumladığı işgal altındaki topraklardaki iç çatışmalara değinen Safiyüddin, "İsrail toplumu içeriden çöküyor. Artık tarihi liderleri yok ve onların tarihi liderleri de sona ermiştir. Mevcut liderleri, yolsuzluk ve hırsızlıkla tanınan küçük ve basit liderlerdir. Bazılarının cezaevi geçmişi var ve bazılarının cezaevine gireceğinden söz ediliyor. Bazılarının cezai davaları var." dedi. 

Bunların, Siyonist rejimin zayıf ve çökmekte olan toplumsal varlığının gerçekliğinin bir parçası olduğuna inanan Safiyüddin "İşgal altındaki topraklarda yaşayan insanları bu yönetimin geçici olduğu ve bu topraklardaki ikametlerinin de geçici olduğu ve düşüşün eşiğine geldiği sonucuna götüren gerçekler de tam bunlar." diye konuştu. 

Lübnan Hizbullahı Yürütme Kurulu Başkanı, Pekin'de Suudi Arabistan'ın İran ile ilişkilerini yeniden başlatma anlaşmasına işaret ederek, "İran, Pekin anlaşmasından önce de güçlüydü, sonrasında da güçlü ve güçlü kalacaktır. Ancak Ümmetin ve İslam-Arap dünyasının çıkarları İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasındadır ve Pekin'de yaşanan bu gelişme Amerika ve İsrail'in çıkarlarına aykırıdır." dedi. 

Bu sohbetin bir başka bölümünde ise İran'ın birkaç komşu ülkesinde Siyonist rejimin son dönemdeki maceracı girişimleri hakkında görüşlerini dile getiren Safiyüddin "İran muhalefetiyle ilişkilerini ortaya koyan bir durum söz konusu. Bence İran halkı benden daha iyi biliyor, İsrail gibi bir rejim Pehlevi'nin oğluna ev sahipliği yaptığında, onunla birlikte güç kazanmak için şov yaptığında bu çok saçma geldi. Çünkü doğal olarak zayıf taraf güçlü tarafa ihtiyaç duyar, ancak her biri çok daha zayıf bir tarafa yöneldi." dedi. 

Bölge halklarının artık İran İslam Cumhuriyeti'nin İslam ve Arap dünyasının meseleleri için fedakarca çabalayan bir ülke olduğunun daha fazla farkına vardığını ve bildiğini belirten Safiyüddin, şöyle konuştu: "Geçen 40 yılda,  bugüne kadar neler yaşandı? İsrail'in bu gerçeği saklamaya ve çarpıtmaya çalıştığını gördük. Amerika ve İsrail'in bu yıllarda yaptığı Sünni-Şii fitnesi, ardından DAİŞ ve ardından İran'ın imajını bozmaktı. İran'ın Müslüman ve Sünni dünyayı Şiileştirmeye çalıştığı, Müslüman ve Arap dünyasına hakim olmak istediği çarpıtmaları öne sürüldü.Tüm bu çarpıtmaların doğası artık komşu milletler için netleşmiştir."
Lübnan Hizbullahı Yürütme Kurulu Başkanı, Pekin'de Suudi Arabistan'ın İran ile ilişkilerini yeniden başlatma anlaşmasına işaret ederek, "İran, Pekin anlaşmasından önce de güçlüydü, sonrasında da güçlü ve güçlü kalacaktır. Ancak Ümmetin ve İslam-Arap dünyasının çıkarları İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden başlamasındadır ve Pekin'de yaşanan bu gelişme Amerika ve İsrail'in çıkarlarına aykırıdır." dedi. 

Bu sohbetin bir başka bölümünde ise İran'ın birkaç komşu ülkesinde Siyonist rejimin son dönemdeki maceracı girişimleri hakkında görüşlerini dile getiren Safiyüddin "İran muhalefetiyle ilişkilerini ortaya koyan bir durum söz konusu. Bence İran halkı benden daha iyi biliyor, İsrail gibi bir rejim Pehlevi'nin oğluna ev sahipliği yaptığında, onunla birlikte güç kazanmak için şov yaptığında bu çok saçma geldi. Çünkü doğal olarak zayıf taraf güçlü tarafa ihtiyaç duyar, ancak her biri çok daha zayıf bir tarafa yöneldi." dedi. 

Bölge halklarının artık İran İslam Cumhuriyeti'nin İslam ve Arap dünyasının meseleleri için fedakarca çabalayan bir ülke olduğunun daha fazla farkına vardığını ve bildiğini belirten Safiyüddin, şöyle konuştu: "Geçen 40 yılda,  bugüne kadar neler yaşandı? İsrail'in bu gerçeği saklamaya ve çarpıtmaya çalıştığını gördük. Amerika ve İsrail'in bu yıllarda yaptığı Sünni-Şii fitnesi, ardından DAİŞ ve ardından İran'ın imajını bozmaktı. İran'ın Müslüman ve Sünni dünyayı Şiileştirmeye çalıştığı, Müslüman ve Arap dünyasına hakim olmak istediği çarpıtmaları öne sürüldü.Tüm bu çarpıtmaların doğası artık komşu milletler için netleşmiştir."

Lübnan Hizbullah Hareketi  Yürütme Kurulu Başkanı, doların ve yaptırımların Amerika'nın suç araçları olduğuna inanıyor. Hizbullah Yetkilisi, ABD hükümetinin bölge uluslarına yönelik ekonomik terörüne işaret ederek, ABD'nin dolar baskısı yaptığında bunun da suç olduğunu ve bunun bölgeye karşı bir cinayet olduğunu belirtti. Hizbullah yetkilisine göre "Son dönemde Amerikan kongresinde bölge hakkında konuşuldu. Deniz ve bölgesel sulara odaklanmışlardı. Bu bölgelerin kontrolünün kaçırılmaması gerektiğini söylüyorlardı. İran'ın eline geçmesini istemiyorlardı. Bu nedenle Yemen, Irak ve Lübnan halkına açlık üzerinden baskı kurmaya çalışıyorlar. Aynı politika Gazze Şeridi'ndeki Filistin ulusuna karşı da uygulanıyor. Bilindiği üzere Batı Şeria'da temel gıda temini açısından durum vahim."

Lübnan siyasi sistemindeki sorunların çözümünü ve bu ülkede cumhurbaşkanı seçimi krizinin çözümünü de ele alan Hizbullah yetkilisi "Çözüm, Lübnanlıların anlaşmasından geçiyor. Ancak  bazı yabancı hükümetlerin büyükelçiliklerinin müdahalesi, anlaşmanın ertelenmesinin ana nedeni olarak görülmelidir." vurgusunda bulundu.
Tesnim

Yorumlar