NETANYAHU ULUSLARARASI TOPLUMA YALAN SÖYLÜYOR (ANALİZ)

Batı ve uluslararası örgütler, başta İran olmak üzere ülkelere karşı Siyonist rejimin yalanlarına inanmanın bedelini ağır ödemeye devam ediyor. 

Görüntülenme: 295 Tarih: 04 Haziran 2023 02:11
NETANYAHU ULUSLARARASI TOPLUMA YALAN SÖYLÜYOR (ANALİZ)

Siyonist rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 2019'da İran'da uranyumun %80'den fazla zenginleştirmek için gizli bir nükleer tesisin varlığına dair büyük yalanından sonra, şimdi İran ile Batı ve uluslararası örgütler arasında yıllarca süren gerilimin ardından Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu bu sözlerin yalan olduğunu duyurdu. 

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, üç aylık raporunda şu vurguyu yaptı: "Şu anda ajansın Merivan'da bulunan zenginleştirilmiş uranyumun detayları hakkında başka sorusu yoktur ve bu konu bu aşamada kapanmıştır."Yani Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı-UAEA Netanyahu'nun iddialarına rağmen İran'ın Batısında bulunan Merivan'da zenginleştirilmiş uranyum parçacıklarının bulunmasıyla ilgili soruşturma dosyasını kapattı ama bu arada dikkat edilmesi gereken ilginç şey teşkilatın ve Batı'nın ilişkilere verdiği zarar konusunda sessiz kalmasıdır. Bu arada İran'ın zayi olunan çıkarları ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP'i canlandırmak için var olan fırsatlar Netanyahu'nun yalanları yüzünden kaybedildi. 

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu genel müdürü yaptığı son açıklamada, kurumun geçmiş yıllardaki tüm raporlarına temel oluşturan ve tüm taraflara bu kadar fahiş maliyetler getiren yalanların kaynağı dışında her şeyi anlattı. Teşkilatın İran'la birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettiğini ve bu ülkeyle ihtilaflı konuların çözüldüğünü belirten UAEA genel sekreteri Grossi, uranyumun zenginleştirilmesi ve yüzde 83,7'ye kadar zenginleştirilmiş parçacıkların bulunması konusunda da sessiz kaldı ve sadece dosyanın kapatıldığını duyurdu. Bu da Siyonist Rejim'in rezil edilmesinin bir şekilde önlenmek istendiğini de gösteriyor. Ancak bilenler bu durumun nasıl bir rezalet ve fiyasko olduğunu biliyor. 

 

Bu arada İran İslam Cumhuriyeti de, Grossi'nin işgal altındaki topraklara yaptığı gezi hikayesine, İran'ın barışçıl nükleer programı hakkında üç aylık raporlarını yayınlamadan önce Netanyahu'dan yanlış bilgi almadan birkaç gün önce itiraz etme hakkına sahiptir; Teşkilatın müfettişlerinin ve kameralarının İran'ın nükleer faaliyetlerini 7 gün 24 saat izlediği gerçeği göz önünde bulundurulduğunda bu durum daha da netleşmektedir.  İşin garibi, Netanyahu ve Siyonist rejimin yalan skandalına Batı ve ajansın sessiz kalmasıdır. Bir yandan da bu rejimin gazetecisi Barak Ravid'in tweet'ini görüyoruz: "Bu Karar İsrail'e büyük bir darbedir. Çünkü bizim Ajans'a verdiğimiz bilgiler bu alandaki soruşturmaları başlatmıştı. Bu karar son yıllarda İran'a karşı en önemli dosyalardan birini kapattı. " Bu konuda Siyonist rejimin Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Avusturyalı Karion Zitnik gazetesiyle yaptığı görüşmede Netanyahu'nun ve işgalci rejimin güvenlik aygıtlarının yalanlarını örtbas etmek amacıyla şunları söyledi: "İran'ın tehlike boyutları sadece nükleer gelişmelerinde özetlenmiyor,bu tehditler bununla sınırlı değil, İran'ın Hizbullah, Hamas, İslami Cihat ve diğer örgütlere verdiği desteği de içeriyor." 

Buna rağmen Batı ve uluslararası kuruluşlar en az bir kez bile olsa, Netanyahu tarafından kandırıldıklarını beyan etmeli ve bu rejimi alenen eleştirme cesaretini göstermelidir.

parstoday

Yorumlar