İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, haftalık basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü: "Tarafların İran'ın dış politikasını bozmak için gösterdikleri çabalara rağmen gerek bölge ülkeleriyle ilişkiler alanında gerekse bölge dışı alanlarda üstün başarılarla dolu yoğun bir yılı geride bıraktık." dedi.
Siyonist rejim, bölge halkına karşı suç işlemek için hiçbir fırsatı kaçırmayacaktır
Filistin'deki gelişmeler ve Siyonist rejimin işlediği suçlarla ilgili olarak Kenani, şunları kaydetti: "Filistin sahnesinde de özel gelişmelere tanık olduk. Siyonist rejim, işgal altındaki topraklarda tanık olduğumuz iç gerilimlere ve geniş siyasi bölünmeye rağmen, yine bu rejimin canice doğası ve krizin aktarılması nedeniyle rejimin Filistin bölgelerine yönelik yeni saldırılarını gördük."
Hem Gazze'de hem de Batı Şeria'da Suriye'nin toprak egemenliğine karşı gerçekleştirdiği terör eylemleri
Müslümanların kutsallıklarına yönelik ihlal ve hakaretler de bu rejimin bölge halkına yönelik canice eylemleri için hiçbir fırsatı kaçırmayacağını göstermiştir.
Çok şükür ki İslam ümmetinin uyanışına şahit oluyoruz. Mübarek Ramazan ayında, dünyanın özgür milletlerinin Filistin milletinin haklarını savunmak için kükrediğini göreceğimiz Kudüs Günü'nün eşiğindeyiz. Son günlerde farklı coğrafyalarda çok güzel buluşmalar görüyoruz ve önümüzdeki günlerde bu tür toplantılara şahit olacağımıza eminiz. Allah'ın izniyle İran halkı, destansı varlığını önümüzdeki cuma günü herkese gösterecek."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Filistin ulusunun hedeflerini ilerletmede ülkelerin rolü hakkında şunları söyledi: "Doğal olarak, uluslararası toplumun ezilen Filistin ulusunu desteklemedeki rolü bir zorunluluktur. Uluslararası ve insani sorumluluklar temelinde, tüm ülkelerin Filistin ulusunun haklarını savunma sorumluluğu vardır. Doğal olarak, İslam ülkeleri daha ciddi ve önemli bir rol oynamaktadır. Her çerçevede, Müslüman ulusların sesi çok belirleyici olmakla birlikte, bu ülkelerin Siyonist rejimin Filistin ulusuna karşı kullanılmasını önleme sorumluluğu da bulunmaktadır. Siyonist rejimin varlığı bölge ülkelerinin güvenliği için tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, ezilen Filistin ulusuna yardım etmek, rejimin terör eylemlerini önlemek için ihtiyatlı bir önlemdir. Son günlerde dışişleri bakanının İslam ülkelerinin birtakım dışişleri bakanlarıyla yaptığı telefon görüşmelerini gördük ve Filistin'in durumunu ve bu rejimin Filistin milletine karşı canice eylemlerini incelemek için yapılan olağanüstü toplantıda İslam İşbirliği Teşkilatı'nın rolüne vurgu yaptılar.
Ateşkesin Yemen ablukasının tamamen kaldırılmasını sağlayacak şekilde uzatılmasını destekliyoruz
Yemen'deki müzakerelere İran'ın katılıp katılmayacağına ilişkin de Kenani, şunları kaydetti: "Yemen tartışmasında bu davada yeni gelişmelere tanık oluyoruz. Yemen konusunda ilkeli bir duruşumuz vardı. Başından beri bu krizin askeri çözümünü her zaman reddettik ve tek siyasi çözümün tüm tarafların Yemen'de bulunması olduğunu vurguladık."
Bu bağlamda İran, rolü olan bir ülke olarak siyasi bir çözüm sunmuştu. Bu bağlamda ateşkes sürecini desteklemiştik. Ayrıca ateşkesin Yemen ablukasının tamamen kaldırılmasını sağlayacak şekilde uzatılmasını desteklediğimizi vurguladık.
Yemen'in ana meselesine ilişkin olarak, ülkelerinin geleceğine karar verecek olanın Yemen halkının kendisi olduğunu ve Yemen halkının kaderi hakkında kimsenin Yemen halkı dışında karar verme yetkisinin olmadığını vurguladık.
Yemenli taraflar arasındaki müzakerelerde her zaman olumlu bir rol oynadık. Farklı dönemlerde görüşmeler ve müzakereler yaptık ve Umman hükümeti tarafından önerilen barış planlarının ilerlemesine yardımcı olduk. Hala aynı süreçteyiz. Genel olarak, bölgedeki yeni koşullar nedeniyle Yemen halkının çıkarlarına uygun, sürdürülebilir bir ateşkes sürecinin oluşumuna tanık olacağımızı umuyoruz.

tesnim