Halbuki Siyonist Rejim içinde koşullar iç savaş için el verişli bir hal almıştır. 

Gözlemciler ve uzmanlar, bu rejimin ciddi bir iç krizle karşı karşıya olduğunu herkesin bildiği görüşündedir, ancak bu rejimin yetkilileri ve sözde vatandaşları arasında bir iç savaşın yakında başlayacağına dair fısıltılar sürekli olarak duyulmaktadır. Binyamin Netanyahu'nun İran'a yönelik tehditlerinin sadece bu krizi bu rejimin dışına aktarma girişimi olduğuna dikkat çekilmektedir.  Ayrıca psikolojik, propagandif ve medya savaşı bağlamında da bu doğrultuda amaçlar gütmektedir. Binyamin Netanyahu'nun amacı bu rejimin bir dış düşmanı olduğunu ima etmektir ve bu bahaneyi bir şekilde bu rejimin iç durumunu çözmek için kullanmaktır. Bu taktik aslında bir gerçekleri saptırma, dikkatleri dağıtma girişimidir. 

Bu raporda, Netanyahu'nun iddia ve tehditlerinin yeni olmadığı ve uygulamada yaşananların İran'a zarar veremeyeceği doğrultusundadır, son dönemde İran'a karşı yürütülen birleşik ve hibrit savaşın başarısızlığa uğraması ve bu rejim ile ABD'nin de katılımıyla organize edilmeye çalışılan İran'a yönelik iç kaos yaratma projesinin yenilgiye uğramasına da değinilmiştir. Aralarında Suudi Arabistan'ın da bulunduğu 47 ülkenin işbirliği ile başta da ABD ve Siyonist Rejim İran'da ve sonuçta , bölgede kaosu ve kargaşayı destekleyerek ve kriz yaratarak güvenliği sorgulmaya çalışmıştır. Bu rejimin uzmanları bile, bu rejimin Batı Şeria'daki cinayetleri ile İran'a yönelik tehditleri arasında açık bir bağlantı olduğunu vurgulamış, bu rejimin içeriden kesinlikle parçalanacağını, çünkü bir "millet" olarak bir araya toplananların "Bu rejimin ırkçılık ve başkalarına karşı nefret üzerine " kurulduğunu düşünüyor.

Öte yandan İranlı diplomatlar, bu tehditlerin ve hatta bu rejimin Kerec veya Natanz'daki nükleer tesislere saldırılar ve İranlı nükleer bilim adamlarına suikast gibi bazı terör operasyonlarının bu rejim için normal hale geldiğine dikkat çekti. Tabii bu sefer Netanyahu'nun üslubu, edebiyatı ve tehditleri farklı ve bu rejim içinde yaşanan değişimlerin bir sonucu. Bu rejim şu anda çok kaotik bir iç duruma sahip ve kesinlikle bu rejimin çökmesine yol açabilecek bir zemin söz konusudur.  Bu uzmanlar, Netanyahu'yu şu anda endişelendiren hususun Amerika'nın İran'ın nükleer davasıyla ilgili yeni hamleleri ve bu davanın nihai olarak çözülmesi olduğuna, bu nedenle Amerika'nın hesaplarını alt üst etmeye çalıştığına ve hatta bir intihar saldırısı başlatabileceğine inanıyor. Avrupa'yı savaşa sokması bile ihtimaller arasında yer almaktadır. Tabii Netanyahu bu savaşta başarısız olursa  "İsrail"de kendisine karşı iç karışıklıkların ve sürekli gösterilerin tırmanmasından da kaygılı . Bu durum ise Batı Şeria ve Nablus'ta çatışmanın tırmanmasına yol açacaktır- bu da onun ebediyen yok olmasına yol açacaktır. 

parstoday