İran'ın Birleşmiş Milletler'deki temsilcisi Emir Said İrevani, şunları vurguladı: defalarca ifade ettiğimiz gibi, başta Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplum İsrail rejiminin devam eden saldırılarına sessiz kalırsa, bu işgalci rejim daha fazlasını yapmaya teşvik edilecektir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Filistin halkına destek için acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmelidir.Siyonist rejimin yayılmacılığının ve ırkçılığının devam etmesinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası kuruluşların gösterdiği performansın etkili olduğu açıktır. Siyonist rejimin insanlık dışı eylemlerine karşı bu konseyin ABD gibi hükümetler tarafından karar almasının engellenmesi, Güvenlik Konseyi'nin bu cinayetkar rejimin eylemlerinin devam etmesindeki açık rolünün bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

Siyonist rejim, uluslararası toplumun sessizliğinde, insan haklarını savunduğunu iddia eden ABD ve diğer bazı Batılı ülkelerin tam desteğiyle yetmiş yılı aşkın süredir Filistinlilere karşı işlediği cinayetlerini sürdürüyor. Kudüsü Şerif ve Mescid-i Aksa gibi mukaddes mekanlara yönelik işgal, ırkçılık, baskı, katliam ve saldırıların devam etmesi, işgal altındaki topraklarda tüm huzursuzlukların ana sebebidir ve Filistin halkının terörist rejime direnmekten başka çaresi yoktur. Siyonist rejimin 2022'deki performansı, görevdeki Başbakan Binyamin Netanyahu'nun politikalarını eleştiren bu rejimin bir önceki kabinesinin de ondan farklı olmadığını gösteriyor. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu işgalci rejim Filistinlilerin kutsal yerlerine  saldırarak öldürme politikasını sürdürdü. Örneğin 2022'nin başından bu yana Siyonistler cinayetlerini yoğunlaştırarak 223 Filistinliyi şehit etti. Bu dönemde Siyonist yerleşimciler bu rejimin ordusunun da desteğiyle Mescid-i Aksa'ya 250'den fazla saldırı düzenledi. Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı ve Filistin ve İşgal Altındaki Arap Toprakları Başkanı Said Ebu Ali, Siyonist rejimin cinayetlerinin son bir yılda devam etmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: " Esir sayısının artması ve işgalci rejim yetkililerinin bu tutuklulara karşı tıbbi ihmal de dahil olmak üzere işlediği cinayetler, bu insanları şehadete erdirmek için bir araçtır."

İran İslam Cumhuriyeti açısından Filistin krizinin tek çözümü, bu toprakların tüm asıl sakinlerinin katılımıyla bir referandum düzenlemektir. İran ayrıca Siyonist rejimin gayrimeşru ve yasadışı kimliğinden dolayı bu rejimle ilişkilerin geliştirilmesi ve bazı Arap ve İslam ülkelerinin ilişkilerinin normalleşmesinin Filistin halkının haklarının gerçekleşmesine katkı sağlamadığını ve bölgede istikrar ve güvenliğin güçlendirilmesine yol açmayacağını vurgulamaktadır.

Bu sebepten dolayı, işgalci Siyonist rejimin terörist ve taahüdünü  bozan doğası ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dahil uluslararası kurumların pasifliği nedeniyle Filistinlilerin bu işgalci rejime karşı tek seçeneği direnişi sürdürmektir. Çünkü uluslararası toplumun Siyonist rejimin işlediği cinayetlere ve diğer apartayd eylemlerine karşı süregelen sessizliği ve ertelemesi, bu rejime, politikalarını sürdürmesi için yeşil ışık yakmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle İran İslam Cumhuriyeti'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi ve Daimi Temsilcisi Siyonist rejimin cinayetlerine atıfta bulunarak, Güvenlik Konseyi'nin kış uykusundan çıkıp görevlerini yerine getirmesi için bu rejimin hangi aşamalardan geçmesi gerektiğini sordu.

parstoday