İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatib, bazı Batılı ülkelerin lider ve siyasetçilerinin İran’da son dönemde yaşanan ayaklanmalarla ilgili açıklamalarını şiddetle eleştirerek, bunların ABD’nin ve Siyonistlerin kuyruğu haline geldiğini söyledi. Hatib, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un CIA tarafından yönetildiğine dikkat çekti. Unews’in haberine göre, İran İstihbarat Bakanı İsmail Hatip, Avrupa’da eski bir başbakan, Kanada Başbakanı ve Fransa Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere, bazı Batı ülkelerindeki eski ve mevcut yetkililerin İran'daki mevcut gerçekler hakkında yaptıkları açıklamalarının tamamen cehaletlerini yansıttığını belirtti. Hatip konuşmasına şöyle devam etti: “Kanada Başbakanı attığı tweette İran'daki son olaylarda 15 bin kişinin idam edildiğini iddia etti! 15 bin kişi! Tam bir komedi! Böyle saçma bir iddiada bulunmamak için ve gülünç bir duruma düşmemek için elinde verilerin bulunması gerekmez miydi? İddiasının yanlışlığını kendisine bildirmeleri yaklaşık 12 saat sürdü ve ardından o saçma tweet'i silmek zorunda kaldı. Bu, büyük bir ülkenin liderinin yapacağı bir şey mi?” "Eski Avrupalı ​​liderler ile mevcut liderler arasında büyük bir fark var" diyen Hatip, “Bu ülkeler, bir zamanlar küresel denklemlerde etkili ve belirleyici liderlere sahipti. Onları şimdiki ergen liderleriyle kıyasladığınızda farkı görürsünüz. Geçmişte Avrupa ülkelerinin bazı liderlerinin, ülkelerinin hatta Avrupa’nın ABD'den bağımsız olduğuna yönelik teoriler geliştirdiklerini görürsünüz. Fakat bugün örneğin Fransa'nın şu anki cumhurbaşkanı CIA yetkililerinin talimatlarıyla hareket ediyor, ne konuşması gerektiğine bile onlar karar veriyor” ifadelerini kullandı Hatip, “Artık Avrupa ülkelerindeki o bağımsız ve güçlü birinci sınıf liderler gibi değiller. Amerikalılar başta Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa'yı rehin aldı. Bu sadece açık notların bir analizi değil, gizli bilgilerimiz de bize Avrupa'nın ABD tarafından bir tür boyun eğdirilmesinden bahsediyor. Amerika'nın Fransa ve Almanya ile bile karşı karşıya geldiğine dair belgelerimiz var. Ayrıca Amerika'nın Fars Körfezi'nin güney sınırlarındaki bazı ülkelerin Avrupa ile ilişkilerini nasıl yönettiği hakkında belgelerimiz var" diye konuştu. Hatip sözlerini şöyle sürdürdü: “Fars Körfezi'ndeki bazı petrol zengini ülkelere karşı Amerika'nın verdiği emir ve yasaklara ilişkin belgemiz var. Ekonomik ve askeri ilişkilerinin kapsamını, Almanya ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu çeşitli ülkelerden silah alımlarını belirliyor. Avrupa ile ilişkilerinin sınırlarını net bir şekilde belirliyorlar. Hatta bazı durumlarda Avrupalılara nasıl cevap verecekleri söylendi. Avrupalılar bu durumdan tamamen habersiz değiller ama Avrupa'da geçmişte olduğu gibi Amerika'nın emellerine karşı koyabilecek liderler yok.” İranlı bakan sözlerine şöyle devam etti: “İnsan hakları iddiasında bulunan bazı Avrupa ülkelerinde, kendi medyalarına konu olan çok sayıda açık insan hakları ihlalini görürsünüz. Müslümanların bazı kişisel ve toplumsal özgürlüklerden yoksun bırakılması, başörtülü kızların eğitim görmelerinin engellenmesi, camilerin kutsallığının çiğnenmesi, siyahilerin polis tarafından kötü muamele görmesi, dövülmesi ve hatta öldürülmesi dahil, göçmenlerin haklarının ihlal edilmesi. Almanya ve Fransa'nın bazı çağdaş liderlerinin adlarının Avrupa tarihinde korunduğunu görebilirsiniz. Almanya’nın 1980-1988’deki İran - Irak  savaşında İran ve Irak halkını hedef almak için Irak diktatörüne kimyasal silahlar göndermesine atıfta bulundu.” 1980-88 İran-Irak savaşındaki Fransa’nın rolüne de değinen Hatip, Fransa’nın İran’a karşı açılan savaşta Saddam’a kimyasal silahlar ve mirage uçaklar sağladığını hatırlattı. Fransa’nın “Halkın Mücahitleri” isimli terör örgütüne de geniş destekler verdiğini ve İran’da casusluk faaliyetlerinde bulunduğunu kaydetti.

Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr