ABD VE SİYONİST İSRAİL'DEN İRAN İTİRAFI (ANALİZ)

Amerika'nın İran'daki kaos olaylarını desteklediği bir sırada, Amerika ve Siyonist Rejim'in üst düzey istihbarat uzmanları İran'ın son kaos olayları karşısında daha da güçlendiğini itiraf etti. 

Görüntülenme: 468 Tarih: 07 Aralık 2022 00:26
ABD VE SİYONİST İSRAİL'DEN İRAN İTİRAFI (ANALİZ)

Amerika Ulusal İstihbarat Başkanı Avril Haynes, İran'daki kaos olaylarına atıfta bulunarak, İran İslam Cumhuriyeti'nin bu konuyu istikrarı için bir tehdit olarak görmediğini söyledi. 

Geçtiğimiz 80 gün içinde İran'ın çeşitli bölgelerinde ABD, bazı Avrupa ülkeleri ve Siyonist rejim tarafından farklı şekillerde desteklenen ayaklanmalara sahne oldu. Onların en önemli hedefi, İran  İslam Cumhuriyeti'nin devrilmesiydi.  İran'daki karışıklıklara Batı, Yahudi,Arap ekseninin kapsamlı desteğine rağmen, ABD'nin ve Siyonist rejimin üst düzey istihbarat analistleri, İran'ın son karışıklıklara karşı güçlendiğini kabul ettiler.

Bu bağlamda Siyonist rejim ordusunun kıdemli istihbarat analisti "Amit Saar" da bu karışıklıkların İran'daki iktidardaki yönetim ve sistemin rejimin varlığını tehdit edemeyeceğini itiraf etti. Amerika Birleşik Devletleri'nin ve Siyonist rejimin üst düzey istihbarat yetkililerinin bu itirafı aslında  İslami İran düşmanlarının komploları ve planlarının açıkça suya düşmesi anlamına gelmektedir. 

Bu kez İran'da Mehsa Emini'nin ölümü bahanesiyle son dönemde yaşanan huzursuzluk, İran İslam Cumhuriyeti'nin dış düşmanlarının bunu bir kez daha İran'ın iç işlerine karışmak için bir fırsat olarak kullanmasına ve mümkün olduğu kadar kargaşayı kışkırtmasına neden oldu. 

Nitekim son karışıklıklarda Amerika ve Avrupa'nın siyasi liderleri, Siyonist rejim, yandaş medyası ve Batı ve bölgesel işbirlikçileri tarafından desteklenen " İran İnternational " kanalı  gibi  Farsça medya trajik bir olaydan yararlandı ve İran milletinin haklarını destekleme sloganıyla, isyancılara ve milletin güvenliğini bozanlara destek sağlamaya çalıştı.  Amerika Birleşik Devletleri, sanal alana ve internete yönelik yaptırımları kaldırmanın yanı sıra müdahaleci pozisyonlar alarak bu kaos olaylarını kışkırtmaya çalıştı, ancak tam bir başarısızlıkla karşılandı.

 

Sonraki aşamada ABD, isyanlara müdahale etme ve karşı pozisyon alma bahanesiyle İran'daki birçok yetkili ve kuruma yaptırım uyguladı. İran halkını koruma bahanesiyle uygulanan bu yaptırımlar, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Tüzüğü'ne tamamen aykırı bir şekilde bağımsız bir ülkenin iç işlerine açık bir müdahale olduğu gibi, Washington'un hasmane tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi.  ABD Hazine Bakanlığı ise yeni yaptırımların ABD'nin barışçıl toplanma hakkını ve serbest bilgi dolaşımını destekleme taahhüdünü gösterdiğini iddia etti.

 

 Biden yönetiminin KOEP konusunda İran'a yönelik diplomasi iddiasında bulunduğu ve aynı zamanda Tahran'la dolaylı mesajlar alışverişinde bulunarak ve doğrudan müzakerelerde ısrar ederek İran ile diplomasi yolunu açmak iddiasında bulunduğu bir sırada bu hasım politikalar da izlenmektedir.  İran'daki kaos olaylarının başlamasının üzerinden iki aydan fazla zaman geçmesine rağmen, Amerikalı üst düzey yetkililer, isyancılar kadar terörist ve ayrılıkçı gruplar da dahil olmak üzere iç ajanlarına moral verme umuduyla onları alenen desteklemeye devam ediyor.

ABD son karışıklıkları desteklediğini iddia etse de, son birkaç on yılda İran'a yönelik yaklaşımına ve performansına bir bakış, Washington'ın İran ulusuna karşı derin düşmanlığının tüm işaretlerine sahip olduğu söylenmelidir. İran, 40 yılı aşkın bir süredir ABD'nin tek taraflı yaptırımlarına maruz kalmıştır. 

Eski ABD başkanı Donald Trump'ın KOEP'ten çekilmesi ve azami baskı kampanyası başlatmasının ardından başkanlığı sırasında Biden yönetimi İran karşıtı yaptırımların uygulanmasını yeni bir seviyeye taşıdı. 

Ancak Biden hükümeti, İran'a yönelik başarısız yaptırım politikasını sürdürdü ve yaptırımların kaldırılmasına yönelik müzakereleri terk ederek, asılsız hedeflerine ulaşmak için İran'daki huzursuzluğu topyekün desteklemeye yöneldi.

parstoday

Yorumlar