Açıklanan sonuçlar, Netanyahu ve müttefiklerinin 120 üyeli parlamentoda en az 65 sandalye ele geçirmeyi başardığını gösteriyor. Kabineyi kurmak için 61 sandalye yeterli ve şimdi Netanyahu, azılı muhalifleri ve rakipleriyle koalisyon kurmadan yeni bir kabine kurma fırsatına sahip. Bu sonucun işgal edilen toprakların siyasi ve sosyal sahnesinde sonuçları olacaktır.
Görünen o ki, korsan rejim İsrail parlamento seçimlerinden elde edilen sonuçların getirilerinden biri, işgal altındaki topraklarda ırkçılık ve çatışmaların yoğunlaşacağıdır. İşgal altındaki topraklarda yaşayan aşırı sağcılar, çok net bir şekilde ırkçılar ve Arapların işgal altındaki topraklardan sürülmesini vurguluyorlar. İktidara gelmeleri, işgal altındaki topraklarda ırkçılığın yoğunlaşması demektir. İşgal altındaki topraklarda Araplar ve Yahudiler arasındaki çatışmalar geçtiğimiz yıllarda artarken, şimdilerde bu çatışma daha da artacak.
Parlamentoya girmeyi başaran aşırı sağ liderlerden biri olan Betsail Esmotriç  2020 yılında  Nakeb çölünde yaşayan bedevi Filistinlileri, siyonist İsrail rejimi tarafından etkisizleştirilmesi gereken “saatli bomba” olduklarını söyledi. Ben Qafir de esasen işgal altındaki topraklardan Filistinlilerin ihraç edilmelerini istiyor. Bu nedenle, yeni kabinenin kurulmasından sonra işgal altındaki toprakların iç sahnesinin giderek daha ciddi toplumsal huzursuzluklara tanık olması beklenebilir.

Buna dayanarak, bazı siyonist İsrailli siyasiler, seçimlerden önce aşırılık yanlılarının iktidara gelmesi konusunda uyarıda bulundular. Siyonist rejim eski dışişleri bakanı Tzipni Livni ise aşırı sağcıların iktidara gelmesinin “ölümcül” olacağını belirterek, “Bu seçim turunun ölümcül olacağına dair endişeler, tehlikeli ideolojilere ve dizginsiz liderlere sahip ortak partilerin senaryosundan kaynaklanıyor” dedi. 
Görünen o ki, son parlamento seçimlerinin beklenmeyen sonuçlarının bir başka sonucu da işgal altındaki topraklarda zayıf bir kabinenin oluşmasına yol açmasıdır. Yeni parlamentoda Netanyahu ile müttefik olanlar arasında, bazıları esasen hiçbir siyasi deneyimi olmayan, ancak kilit pozisyonlar için yarışan insanlardır. İşgal edilen Filistin topraklarında aşır sağ hareketlerin liderlerinden olan Betsail Esmotriç بتصلائل اصموطریچ ve İtmar bin Qafir şirret ve aşırıcılık mazileri olan aynı zamanda garip ve tuhaf inançları olan kişilerdir. Hatta  Betsail Esmotriç 2005 yılında Siyonist rejim israil’in Gazze’den tek yanlı çıkmasına karşı şiddet gösterilerinde tutuklanarak yargılandı.
Seçimlerden önce de Betsail Esmotriç, Binyamin  Netanyahu  kabinesinde savaş bakanlığı görevine talipti. Aşırı sağcılar, birkaç bakanlık görevi almadan Netanyahu ile ittifak kurmayacak; onlar Irkçı olmaları bir yana, matematiği ve fiziği bilim olarak bile görmeyen aptallar olarak bilinirler. Dolayısıyla Netanyahu sorunsuz bir kabine kuracak gibi görünse de analizler yine de gelecekteki kabinenin uzun sürmeyeceğini gösteriyor.

Parstoday