Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle, İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ile bir araya geldi.
Hüseyin Selami bu görüşmede, Muharrem Ayı ve İmam Hüseyin’in (a.s) şehadetinden dolayı taziyelerini iletti ve başta direniş bölgesi olmak üzere İslam dünyasının mevcut koşullarının özel olduğunu belirtti ve şunları söyledi: ‘Şu anda her gün ve her ay bizim için bir cihat ve şehadet günü ve ayıdır. Filistin'in kurtuluşu İran milleti için bir temenniden ve kesin bir stratejiden daha fazlasıdır.
Filistin'in özgürlüğü bir arzu olduğunda, bir arzu olarak kalır ve gerçek bir hedef olarak görülmez. Oysa, İmam Humeyni'nin (r.a) öğretileri ve İmam Hamanei’nin vurgusu esasına göre, bizim hedefimiz ve stratejimiz Kudüs’ün kurtuluşu ve kaybedilmiş ve işgal edilmiş Filistin topraklarını asıl sahiplerine geri kazandırmaktır.
İşgal altındaki Filistin'deki gelişmeler ve çöküşe doğru ilerleyen Siyonistlerin gücünün gerilemesi, dönüşü olmayan bir yoldur ve Allah’ın izniyle Kudüs'ün kurtuluşu yakındır.’
Tümgeneral Selami, Filistin direnişinin yeteneklerinin geliştirilmesine değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Bugün Filistin direnişinin gücü geçmişe göre gelişmiştir ve Filistin direnişi, potansiyel ve fiili kapasiteleri ile büyük savaşları yönetme kabiliyeti elde ettiğini göstermektedir.’
Devrim Muhafızları Komutanı, Netanyahu ve Benet gibi fanatik Siyonist yetkililerin bu rejimin yetersizliğini itiraf etmelerinin ve uluslararası uzmanların da onayladığı bir görüş olan bu rejimin yakında çökeceğinden bahsetmelerinin, Kudüs'ü işgal edenlerle İslami direnişin mücadelesinin inkâr edilemez saha gerçeklerinden kaynaklandığını belirtti ve şunları söyledi: ‘İsrail yavaş yavaş, Amerika'nın onları desteklemeyeceği konusunda umutsuzluğa kapıldığı için, kendisini güçlendirmek adına bazı Arap ülkelerine yönelmiştir. Oysa bu strateji onlar için kurtarıcı değildir ve bu rejimin doğasında var olan zayıflıklar, onlara boş hayallerini gerçekleştirme izni vermiyor.’
Tümgeneral Selami, İsrail'in nüfusu ile askeri gücünün iç içe olmasının Siyonistler için zati bir zayıflık olduğunu belirtti ve şunları söyledi: ‘Filistin güç kazandığında ve bu güç daha görünür hale geldiğinde Siyonistlerin zayıflıkları ve acizlikleri daha da belirgin hale geliyor ve çalışmalarını sürdürmeleri daha da zorlaşıyor.
Siyonist rejimin doğasında var olan zaafların artması, onları psikolojik olarak yok olma ve zayıflama yoluna sokmuştur. Bu nedenle onlar önlerinde karanlık ve ürkütücü bir manzara görmektedirler.’
Tümgeneral Selami, direnişin güçlenmesinin Siyonistleri psikolojik olarak zayıflattığını ve tersine göçe neden olduğunu belirterek şu ifadelerde bulundu: ‘Kanıtlar, Siyonistlerin içeriden parçalandığını gösteriyor ve İsrail'in çöküşü için Filistin direnişinin savaşa bile ihtiyacı olmayabilir.’
Devrim Muhafızları Genel Komutanı, Filistinli grupların birlik ve beraberliğini Filistin İslami direnişi için canlılık, büyüme ve otorite yaratan bir gerçek olarak değerlendirdi ve şunları söyledi: ‘Bugün tüm Siyonizm karşıtı cihatçı kapasiteler sahnede tek bir saftadır ve Kudüs'ü özgürleştirmek ve Filistin halkının haklarını korumak için çalışmaktadır ve biz sonuna kadar bu yolda yanınızdayız. Filistin ve Filistinliler yalnız olmadıklarını bilsinler.’
Tümgeneral Selami, Kudüs'ün özgürlüğünü ve Filistin milletinin zaferini, İslam İnkılabı İmamlarının ve büyük İran milletinin ideali ve stratejisi olarak nitelendirdi ve İran İslam Cumhuriyeti'nin, kahraman ve güçlü Filistin direnişine verdiği desteğin devam edeceğini vurguladı ve şunları söyledi: ‘Bugün her zamankinden daha Filistinliyiz ve Allah'ın izniyle bu yola aynı şekilde devam edeceğiz.’
Tümgeneral Selami, özellikle masum çocuklar olmak üzere onlarca insanın şehit olduğu ve yaralandığı Siyonist rejimin Cuma günü Gazze'ye düzenlediği saldırı ve vahşeti kınadı ve şu ifadelerde bulundu: ‘Hiç şüphesiz Filistin İslami Direnişinin bu suç ve cinayete verdiği hızlı tepki, direniş hareketinde güç kazanımında yeni bir sayfa açıldığını ve Siyonistlerin işledikleri son suç ve cinayet için başka ağır bedeller ödeyeceklerini gösteriyor.’
Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Selami konuşmasının sonunda, Filistin’in işgalcilere karşı zafer sürecinin hızlanmasının ve tehlikeyi ortadan kaldırmak için etkili bir asker güce ulaşılmasının İntifada'nın başarısının ve Filistin'in Siyonist rejime karşı İslami direnişinin garantisi olarak değerlendirdi ve “Halkın dostluğu ile daha da güçlenebilir, Siyonistlere karşı insani, manevi ve askeri üstünlük kazanabilirsiniz” dedi.
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahle de bu görüşmede, İmam Hamanei’nin tutumu ve yol göstermelerine, İran İslam Cumhuriyeti'nin Filistin halkının direnişi ve intifadasına verdiği desteğe teşekkür etti ve şunları söyledi: ‘İran İslam Cumhuriyeti'nin ABD'ye ve Siyonist rejime karşı duruşu ve kapsamlı mücadelesi, Filistin halkını mutlu etmekte, Filistinli savaşçıların ve mücahitlerin moralini yükseltmektedir.
İslami direniş, askeri güç alanında çok iyi ve etkili bir ilerleme kaydetmiştir ve bu süreç durmayacaktır.’
Filistin İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri, başta İran İslam Cumhuriyeti olmak üzere direniş cephesinin Filistin ulusunun Siyonistlere karşı mücadelesine desteğini belirleyici ve moral verici olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: ‘Siyonizmle mücadele yolunda birçok zorluğun üstesinden geldik ve başta siz olmak üzere Filistin ulusunun destekçilerinin yanımızda olması direnişin moralini ve yeteneklerini güçlendirdi.
Biz direnişe devam edeceğiz. Diğer Filistin direniş gruplarının işbirliğiyle çok iyi bir konumdayız ve Siyonist rejimin herhangi bir saldırısına karşı misilleme yapabilecek ve buna zamanında yanıt verebilecek durumdayız.’ 
Rasthaber