BİDEN'İN ZİYARETİ BÖLGEDE İSTİKRARSIZLIĞI ARTIRDI (ANALİZ)

İsrailliler eski ABD başkanı Donald Trump'ı tuzağa düşürdükleri gibi Biden'ı da aynı tuzağa düşürmek için önüne kırmızı halı serdiler. Zaten Binyamin Netanyahu'nun kışkırtmalarıyla Donald Trump'ın İran ile var olan Kapsamlı Ortak Eylem Planı ile ilgili akılsızca eylemi hala ABD ve dünyanın kafasını karıştırmış ve büyük bir soruna sebebiyet vermiştir. 

Görüntülenme: 799 Tarih: 17 Temmuz 2022 23:19
BİDEN'İN ZİYARETİ BÖLGEDE İSTİKRARSIZLIĞI ARTIRDI (ANALİZ)

İsrailliler Joe Biden'dan açık ve net olarak iki talepte bulunmaktadırlar: Birincisi, İran ile daha önce varılan nükleer anlaşmaya dönmemesi ve ikinci olarak da İran'ın nükleer faaliyetlerinin devam etmesi ve gelişmesi halinde İran'a darbe indirmek için birlikte olmaktır. 

Bu bağlamda, Biden'ın işgal altındaki Filistin'e gidişinin ardından Siyonist Rejim İsrail'in Kanal 12'si Biden ile özel bir röportaj yaptı, ancak Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP ile ilgili sorular, Biden'ın sadece iki seçenek arasından seçim yapabileceği şekilde çerçevelendi ve böylece İran ile ilgili sorular kanalize edilmeye ve yönlendirilmeye çalışıldı. Evet veya hayır şeklinde sorular yöneltildi.  Aslında Batılı ve Siyonist medyanın, Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP yok etme pahasına bile Devrim Muhafızları'nın Amerika'nın iddia ettiği terörist gruplar listesinden çıkarılmayacağına dair Biden'den aktardıkları, Biden'ın sözleri ve cümleleri değildi. Daha ziyade, Biden'ın evet ya da hayır şeklinde yanıtlamak zorunda kaldığı İsrail'in Kanal 12'si sunucusunun planlı ve yönetilen sorusunun bir parçasıydı.

Elbette bu, Biden'ın Devrim Muhafızları'nın tamamının veya bir kısmının ABD'nin iddia ettiği terörist gruplar listesinden geri çekilmesi ve ya Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP'e geri dönmeyi kabul ettiği veya altında askeri seçeneğe başvurmaya karşı olduğu anlamına gelmez. Böylece Kapsamlı Ortak Eylem Planı-KOEP'in tamamen başarısız olması halinde bile ne tür bir karar alacağını göstermez.  Aslında bu ifadeler, Siyonist çevrelerin,  en üst düzeyde Amerikalı yetkilileri nasıl konuşturmak istediklerini gösteriyor. Aslında İsrail ABD'yi kendi sömürgesi haline ve piyonu olarak göstermeye çalışıyor.  Siyonist Rejim  Beyaz Saray'ın Biden ziyareti ile ilgili iddiaları ve tutumlarının aksine  bu ziyareti bölgede istikrarsızlığı ve gerilim arttırma yönünde kullanmaktadır. 

Bu çabalara ve aldatmalara rağmen Siyonist Rejim İsrail'in Kanal 12 televizyonu, güvenlik kaynaklarından alıntı yaparak Biden'ın ülkeyi ziyareti sırasında İsrailli yetkililerin "Amerika'nın İran'a karşı tutumunu değiştirmediğini" ve bunun da onların hayal kırıklığına yol açtığını bildirdi.

Bu raporun açıklanmasının ardından İsrailli yetkililer, Biden'a yanıt olarak, İsrail'in Kanal 13'ünde bu rejimin Ulusal Güvenlik Konseyi başkanı ile bir röportaj düzenledi ve bu röportajda moderatör ve sunucu  Ulusal Güvenlik Başkanı'na  sorular yönelterek İran topraklarında operasyonu ortaya çıkarmaya çalıştı ve operasyonların devamını sağlamaya çalıştı. 

Eyal Kholata, Kanal 13'e verdiği bir röportajda, İsrail'in İran'a karşı tek başına ve hatta Amerikan baskısı durumunda hareket edip etmeyeceği sorusuna yanıt olarak, İsrail'in geçtiğimiz yıl İran'a defalarca operasyon düzenlediğini iddia etti. Bu gelişmelerden, Siyonist yetkililerin Joe Biden'ın gezisini kendi iç medyalarını kullanarak sıkı bir şekilde kontrol edip yönettikleri, aynı zamanda Batı ve yabancı medyaya da bu gezinin nasıl haber yapılacağı konusunda talimat verdikleri anlaşılmaktadır. Kanal 12, Biden'ın konuşmalarını medyaya öyle bir lanse yaptı ki, Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın tamamen yok edilmesi pahasına bile, Devrim Muhafızları terörist gruplar listesinden çıkarılmayacak ve Kanal 13 de  Biden'ın kendisine şu mesajı verdi ki  Siyonist Rejim  tek taraflı eylemlere devam edecek ve bu durum her ne kadar Biden hükümetinin Fars Körfezi'nden enerji ihracatının güvenliğini garanti altına alma yaklaşımıyla çelişse de bu durum sürdürülecektir. 

Ancak ABD'nin Çin ve Rusya odaklı yeni tehditlerine öncelik vermesi doğrultusunda,  bölgeden enerji ihracatının güvenliğini garanti altına almak için Fars Körfezi'nde istikrar sağlamaya çalışıyor olması muhtemeldir. Biden'ın gezisinin hedeflerinden biri de kuşkusuz bu güvenliğin garanti altına alınmasıydı.  Ancak Siyonist rejim, yeni yeni uzlaşmaya başlayan bazı ülkeleri kendi yanında tutabilmek için şüphesiz bölgede istikrarsızlığa ve gerginliğe ihtiyaç duyuyor ve geçmişte olduğu gibi Amerika'yı da bu yolda ortak yapmaya çalışıyor. Böylece kimi sivil ve askeri masrafları  Amerika'ya yüklemeye çalışıyor. Bu durum ise ABD'nin en azından son on yıldır,  beyan ettiği tutumlarda sergilediği yaklaşım ve stratejisinin tam tersi olmuştur. Amerikan vergi mükelleflerinin ceplerini geçmişte olduğu gibi başkalarının güvenliği için kullanmak istemeyen ABD hükümeti ise bu hususta temkinli davranacak gibi duruyor. 

parstoday

Yorumlar