BM Araştırma Komisyonu Başkanı ve BM İnsan Hakları Konseyi eski Başkanı Navi Pillay yayınladığı raporunda, bu münakaşa ve çatışmalar hakkında yapılan araştırma sonuçlarının korsan İsrail'in ağırlıklı olarak sorumlu olduğunu gösterdiğini belirtti.

Bu uluslararası komisyon geçen sene BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 13 nisan 2021'de işgal toprakları ve Filistin'de insan hakları ihlalleri konusunda araştırma yapmak için görevlendirildi. BM İnsan Hakları Konseyi'nin raporu birkaç boyuta sahiptir.

Birincisi, yerleşim alanları inşaat faaliyetlerinin devam etmesidir. Siyonist rejimin Filistinlilere karşı en önemli stratejisi, yerleşim faaliyetleri ve işgalci yaklaşımını sürdürmesidir. Siyonist rejim, işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşim alanı inşaatına devam edip, Filistinlilerin toprakları ve evlerine el koyarak, onları tehcir etmek suretiyle çatışmaların yaşanmasına sebebiyet veriyor.

İkinci boyutu, işgal rejiminin Filistinlilere karşı uyguladığı ayrımcılıktır. İşgal altındaki Kudüs ve Batı Şeria başta olmak üzere bu toprakların ana sahipleri olan Filistinlilere karşı uygulanan ayrımcılık, Filistinliler ile İsrail rejimi arasında yaşanan gerginlik ve istikrarsızlık üzerinde ciddi şekilde etkili olmakta. Bu çerçevede BM İnsan Hakları Konseyi, Filistinlilerin topraklarının İsrail rejimi tarafından işgal edilip, Filistin milletine karşı yapılan ayrımcılık, Batı Asya'nın bu bölgesinde aralıksız süren istikrarsızlık ve gerginliğin esas sebebi olduğunu bildirmiştir.

Raporda, BM Güvenlik Konseyi'nin kararnamelerinde de vurgu yapıldığı gibi, İsrail tarafından bu topraklar üzerindeki işgal ve bölgede şiddet sarmalının bitmesi açısından hayati önem taşıdığı deklare edilmiştir.

Üçüncü boyutu, yerleşimciler tarafından şiddetin uygulanmasıdır. Siyonist yerleşimciler, İsrail rejimi askerlerinin desteğiyle, Filistinlilere karşı şiddeti tırmandırmış ve hem 12 günlük savaş ve hem de son bir senede, başta Mescid-i Aksa etrafı olmak üzere sık sık çatışmaların yaşanması için zemin oluşturmuştur.

Dördüncü boyutu, Gazze ablukasıdır. Siyonist rejim 2007 yılından şimdiye kadar Gazze'ye yönelik havadan karadan ve denizden abluka uygulamakta. Bu durum, Gazze'nin dünyanın en büyük üstü açık hapishanesi haline dönüşmesine yol açmıştır bu yüzden Gazze sakinleri en kötü şartlarda yaşmaktalar.

BM İnsan Hakları Konseyi'ne göre, Gazze ablukasının Filistin ve Siyonist rejimi ilişkilerinde kriz ve şiddette yol açmakta.

5. boyutu ise, Siyonist rejimin Filistinlilere karşı işlediği cinayetleri için cezalandırılmamasıdır. BM İnsan Hakları Konseyi'ne göre, Siyonist rejimin cezalandırılmaması, Filistin halkının öfke ve rahatsızlığını artırmış ve şiddetin tırmanmasına zemin sağlamıştır.

Uluslararası camia, Siyonist rejimini, işlediği cinayetler ve ihlalleri için cezalandırmadığı gibi zaman zaman bu rejimi destekliyor. Bu doğrultuda, BM İnsan Hakları Konseyi'nin raporunun yayınlanmasından sonra, Siyonist rejimin BM Temsilcisi Ardan, BM Genel Kurulu Başkan Yardımcısı olarak tayin edildi. Filistin İslami Direniş Hareketi, Ardan'ın BM Genel Kurul Başkan Yardımcılığı'na getirilmesinin Filistin halk ve dünyada barış ve adalet dostlarını rencide ettiğini ve uluslararası düzene bir hakaret sayıldığını kaydetti.

Kuşkusuz, uluslararası camia işgal rejimini cezalandırmak için bir irade ortaya koymaması halinde bu rejim geçen 74 senede olduğu gibi cinayetlerini hem de tırmandırarak sürdürecektir.

parstoday