Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad dün sabah Tahran'a gerçekleştirdiği ziyarette, İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei ve Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi ile görüştü.

İslam İnkılabı Rehberi görüşmede, Suriye'nin siyasi ve askeri alanlardaki büyük başarılarına işaretle, bugün Suriye'nin savaş öncesi Suriye olmadığını, o sıralarda yıkıntıların olmadığını, ancak bugün Suriye'nin prestij ve itibarının geçmişe nazaran  daha fazla olduğunu ve herkesin Suriye'ye güçlü bir ülke olarak baktığını kaydetti.

İslam İnkılabı Rehberi, bugün Suriye Devlet Başkanı ve Suriye halkının bölge halkları nezdinde onurlu olduğuna temasla, "bizim ve sizin komşu ülkelerinin bazı liderleri, Siyonist rejimin yöneticileri ile oturup, birlikte kahve içiyorlar, ancak bu ülkelerin halkları, Kudüs Günü caddeleri kalabalık ve Siyonist karşıtı sloganlarla dolduruyorlar. İşte bölgenin bugünkü gerçeği budur." diye konuştu.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da görüşmede, ülkesine verdiği destekten dolayı İran’a teşekkür ederek, “İran'ın son 40 yılda Filistin meselesi başta olmak üzere bölgesel konulardaki kararlı duruşu, İran’ın yolunun doğru ve ilkeli bir yol olduğunu tüm bölge halkına göstermiştir." diye konuştu.

Esad, savaş yıkıntılarının imar etmenin mümkün olduğunu ancak ilkelerin yok edilmesi halinde yeniden onarılamaz olduğuna temasla, İran halkı direnişinin Rahmetli İmam Humeyni'nin ilkeleri ve Ayetullah Hamanei'nin rehberliği çerçevesinde devam ederek, İran halkı ve Filistin dahil bölge halkları için büyük zaferler için zemin sağladığını kaydetti.

Suriye Devlet Başkanı, İslam Cumhuriyeti'nin en önemli desteğinin, bazıların düşündüklerinin aksine silah yardımı değil, direnişe moral vermesi ve sürdürmesi olduğunu, İran ve Suriye'nin stratejik ilişkilerinin Siyonist rejimin bölgeye hakim olmamasına yol açtığını vurguladı.

Suriye'nin tekfirci ve terörist örgütlerle savaşa girdiği 2011 yılından bu yana, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad dün ikinci ziyaretini İran'a gerçekleştirdi. Esad, daha önce 25 şubat 2019'da, İran, Rusya ve Suriye ittifakının tefkirci teröristleri bastırmayı başardıktan ve bu ülkede göreceli huzurun sağlanmasından sonra Tahran'a gelmiştir.

Suriye, direniş cephesinde ve jeopolitik bir konumda yer aldığı için ocak 2011'de tekfirci teröristlerin saldırılarına maruz kaldı ve İran İslam Cumhuriyeti, Batı Asya'da istikrar ve güvenlik üssü olarak, Suriye halkı ve hükümetine ABD ve Siyonist rejimin beslediği teröristlerle savaşta danışmanlık hizmetleri dahil çeşitli yardımlarda bulundu.

İran, Suriye'ye karşı bölgede  birçok ülkenin de yer aldığı savaşta, yabancı güçler ve terörist unsurlarla mücadelede ve Suriye'nin zaferinde, etkin rol ifa etti ve Şehit Korgeneral Kasım Süleymani gibi İranlı komutanlar ve askeri danışmanlar, Suriye ordusu ve halk güçlerinin yanında durdu; böylece Suriye teröristler ve düşmanlar karşısında direnerek, zafer elde etti.

İran İslam Cumhuriyeti açısından, Suriye'nin güvenlik ve istikrarının korunması ve bu ülkenin bölgesel denklemlerde güçlü varlığı, büyük önem arz ediyor. Bu ülke Siyonist karşıtı yaklaşımı ile işgalciler karşısında direniş cephesinin ileri hattında yer almakta ve bu çerçevede İran ve Suriye, Arap ve İslam ülkelerinin sahte Siyonsit rejim ile ilişkilerini normalleştirmesine karşı çıkmakta.

parstoday