EMİR ABDULLAHİYAN İLE İSMAİL HENİYYE GÖRÜŞMESİNİN ÖNEMİ (ANALİZ)

İran İslam Cumhuriyeti dışişleri bakanı, Siyonist rejimin, Filistin halkının ayaklanmasına ve direnişine dayanamayacak kadar zayıfladığını söyledi. 

Görüntülenme: 733 Tarih: 16 Nisan 2022 00:34
EMİR ABDULLAHİYAN İLE İSMAİL HENİYYE GÖRÜŞMESİNİN ÖNEMİ (ANALİZ)

Dışişleri bakanı Hüseyin Emirabdullahian Filistin İslami direniş hareketi Hamas siyasi büro başkanı İsmail Heniye ile telefon görüşmesinde Aksa Camisi’nde yaşananların, kahraman ve cesur Filistin halkının direnişinin hala canlı ve gelişmekte olduğu ve Siyonistlerin çaresiz olduğunu gösterdiğini belirterek, “günümüzde direniş en iyi durumda ve terörist Siyonist rejimi de en kötü durumda olduğunu” söyledi.
İsmail Heniye de Aksa Camisi’nde yaşanan son cinayetleri açıklayarak, “Günümüzde Filistin karşısında, Aksa Camisi’nin yahudileştirilmesi veya direniş olarak iki seçenek bulunuyor ve Filistin halkı ve direniş grupları kudretle direniş yolunu seçmiştir” dedi. 
Siyonist işgal güçlerinin Aksa Camisi’nde oruç tutanlara düzenlediği saldırı ve Cuma günü Batı Şeria ile işgal altındaki Kudüs'te çıkan çatışmalarda 220'den fazla Filistinli yaralandı.
Gerçi Siyonist rejimin Filistinlilere karşı cinayetleri neredeyse her gün sürerken fakat mübarek Ramazan ayına yakın dönemde ayrıca Kudüs günü’nde işgalci rejim, kendin çatışmaların yoğunlaşması için hazırlıyor. Bu yıl da son haftalarda yaşanan olaylar ve ayrıca işgal topraklarında ve özellikle Tel Aviv’de geniş çaplı güvensiz olayları nedeni ile Siyonist işgalcilerin şiddet olayları daha da yoğunluk kazandı.
Aslında Siyonist rejimin işgalcilik, ırkçılık, baskın, katliam ve Kudüs şerif ve Aksa Camisi gibi kutsal mekanlara saldırıyı devam ettirmekle, işgal edilen topraklardaki tüm huzursuzlukların kaynağıdır ve mazlum Filistin halkı da terörist rejime karşı direnişten başka çare kalmıyor. 
Buna göre, İran İslam İnkılabı’nın sonraki yıllarda Filistin halkının ülkülerini desteklemek, İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikasının önceliklerinden biri haline gelerek stratejik konuma sahiptir. İran İslam cumhuriyeti anayasasının 154. Maddesi uyarınca “İİC Beşeri toplumların tümünde insan saadetini, kendi gayesi bilir ve bağımsızlık, hürriyet, hak ve adalet yönetimini dünya insanlarının tümünün hakkı olarak tanır. Bununla beraber, diğer milletlerin içişlerine her tür müdahaleden tam olarak çekinmekle beraber, mazlumların zalimlere karşı haklı mücadelelerini dünyanın neresinde olursa olsun himaye eder.”

İran İslam Cumhuriyeti ayrıca uluslararası ve bölgesel çevrelerde Filistin halkının hakları ve bu topraklarda yaşanan insanların Siyonistlerin işgalciliğine karşı direnişini savunarak, dünyayı Filistin halkının meşru müdafaa haklarını tanımaya çağırıyor.
İran İslam Cumhuriyeti açısından, Filistin krizinin tek çözümü, bu toprakların tüm ana sakinlerinin katılımıyla bir referandum düzenlemektir. Siyonist rejimin terörist mahiyeti ve ahdini bozması özelliği nedeni ile Filistinlilerin bu rejime karşı seçeneği sadece direnişe devam etmektir. 
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyid Ali Hamenei de istikbar cephesinin, Filistin ülküsüne destek verdiği nedeniyle İran İslam cumhuriyetine karşı ağır baskılarına işaretle, “Bu baskılar bizi asla Filistin'i destekleme konusundaki ilahi, dini ve akılcı görevimizden vazgeçiremez." Vurgusunda bulundu.
Hiç şüphesiz Filistin halkı direnişinin devam etmesi, bazı Arap ülkeleri tarafından Siyonist rejim ile ilişkilerin utanç verici normalleşme sürecinin yenilgiye uğradığın aşikar ederek, Siyonist rejimin Filistinlilerin direnişini zayıflatma ve onları umutsuzluğa sürüklemeye yönelik komplolarının etkisiz olduğunu kanıtlıyor.
Uluslararası meseleler uzmanı Rıza Sadr el-Hüseyni bu konuda şöyle diyor:
Siyonist rejim, hayatını ilan edebilmek için İslam dünyasındaki küçük ve etkisiz ülkelerle açık ilişkiler kurmak zorundadır. Ancak gerçek şu ki, Siyonist rejimin birçok propagandası ve medya programı, dünyanın dört bir yanındaki bilinçli insanların cesareti ve direnişinin etkisi altında kalmıştır.

parstoday

Yorumlar