ABD İMRAN HAN'DAN NE İSTİYOR? (ANALİZ)

ABD’nin başka ülkelerin işlerine karışması gizli bir konu değildir. ABD'nin Pakistan'ın iç işlerine müdahalesi ülke için onarılmaz sonuçları beraberinde getirmiştir. 

Görüntülenme: 777 Tarih: 07 Nisan 2022 22:55
ABD İMRAN HAN'DAN NE İSTİYOR? (ANALİZ)

Pakistan Adalet Hareketi (PTI) lideri İmran Han, 27 Mart'ta başkent İslamabad’da yüz binlerce kişinin katıldığı bir mitinge hitap ederek, ülkenin iç işlerine yabancı müdahale konusunda uyarıda bulundu ve insanları buna karşı çıkmaya çağırdı. Ülkenin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının savunulması gerektiğini vurgulayan Han, “Muhalefeti destekleyen yabancı bir ülke, güvensizlik oylaması önergesi ile iktidardaki hükümeti devirmeye çalışıyor.” dedi.

İmran Han daha sonra, eski kabine bakanları da dahil olmak üzere Adalet Hareketi'nin önde gelen üyeleriyle yaptığı bir görüşmede, ABD Dışişleri Bakanı'nın Güney ve Orta Asya İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Donald Lu tarafından tehdit içerikli bir mektup gönderildiğini açıkladı.

Hayber-Pahtunhva eyaletinin merkezi Peşaver'deki eski ABD Başkonsolosu Donald Lu, 7 Mart tarihinde ABD Ulusal Güvenlik Konseyi adına Pakistan'ın Washington Büyükelçisi Asad Macid'e tehdit içerikli bir mektup verdi. Mektupta Pakistan’ın Han'a karşı 'güvensizlik oylamasının' başarısız olmasının sonuçları konusunda uyarıldığı kaydedildi.

Han'a karşı önerge hazırlanmadan önce İslamabad, Lahor ve Karaçi'deki ABD'li diplomatlar muhalefet partilerinin liderleriyle bir araya gelmişti.

Tehdit mektubunun ABD Başkanı, Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Enerji Bakanı, Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Hazine Bakanının yer aldığı ABD Ulusal Güvenlik Konseyi adına Donald Lu tarafından Pakistan’ın Washington büyükelçisine verilmesi ABD hükümetinin Pakistan iç işlerine müdahale ettiğini gösteriyor. Adalet Hareketi partisi yetkilileri, diplomatik geleneklere aykırı olan mektubun içeriğinin son derece uygunsuz olduğunu söyledi.

Fakat akıllara gelen soru şu ki, İmran Han meseleyi neden 20 gün sonra, Pakistanlı üst düzey hükümet ve askeri yetkililerin katıldığı Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında gündeme getirdi?

İmran Han, yerel bir TV kanalına yaptığı röportajda, bunun sebebinin 22-23 Mart 2022 tarihlerinde “Birlik, Adalet ve Kalkınma için Ortaklık” temasıyla Pakistan İslam Cumhuriyeti'nin başkenti İslamabad’da düzenlenen İİT 48. Dışişleri Bakanları Konseyi  Toplantısı olduğunu dile getirdi ve “Tehdit mektubunu alır almaz gündeme getirseydim,  İTT toplantısı büyük oranda etkilenebilirdi.” dedi.

27 Mart'ta Pakistan Ulusal Güvenlik Konseyi (MGK) toplantısının ardından yapılan açıklamada, Pakistan'ın Washington büyükelçisine gönderilen tehdit mektubunun ülkenin iç işlerine müdahale olarak nitelendirildiği ve bunun kabul edilmeyeceği vurgulandı. Pakistan dışişleri bakanlığı derhal ABD elçisini İslamabad'a çağırdı ve protesto etti.

İmran Han Hükümeti Nasıl Devrildi?

Pakistan anayasasına göre, Ulusal Meclis'te en fazla sandalye kazanan partinin lideri Başbakan olarak seçiliyor. İmran Han ve koalisyon partilerinin sahibi olduğu Pakistan Adalet Hareketi (PTI), 2018 parlamento seçimlerinde 342 sandalyeli meclisin yarısından biraz fazlasını kazandı. Geçen aydaki gelişmelerde, Ulusal Meclis'teki PTI partisinden birkaç milletvekili, milyonlarca dolar karşılığında muhalefet partilerine katıldı.

Bu gelişmelerin ardından hükümetin iki koalisyon partisi muhalefete katıldı ve böylece İmran Han’ın partisi Meclisi'ndeki sandalyelerin çoğunu kaybetmiş oldu.

Ardından muhalefet partileri (Şahbaz Şerif liderliğindeki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz ve Mevlana Fazlur Rehman liderliğindeki İslam Uleması Cemiyeti ) Başbakan İmran Han’a karşı "güvensizlik oyu" önergesini Ulusal Meclis Başkanı Sekreterliği’ne sundu.

3 Nisan’da yapılması beklenen güvensizlik oylaması, muhalefetin mecliste çoğunluğu ele geçirmesinin ardından Anayasa'ya aykırı bulunarak reddedildi.

Pakistan Meclis Başkan Yardımcısı Kasım Suri, Başbakan Han aleyhine verilen güvensizlik oylamasını Anayasa'nın 5. maddesine aykırı bularak girişime son verdi.

Anayasa'nın 5. maddesinde, "Devlete bağlılık her yurttaşın temel görevidir. Anayasaya ve yasalara itaat, nerede olursa olsun her vatandaşın ve Pakistan'daki diğer herkesin yükümlülüğüdür." ifadesi yer alıyor.

İmran Han daha sonra yetkisini kullanarak ulusal meclisin feshedilmesini Cumhurbaşkanı Aref Alevi'ye teklif etti ve böylece erken seçimin önü açılmış oldu. İmran Han’ın hareketi karşısında şoke olan muhalefet, İmran Han’ın meclisi feshetme teklifini bozmak için Pakistan Yüksek Mahkemesine başvurdu, ancak Pakistanlı avukatlara göre muhalefetin çabaları sonuç vermeyecek.

ABD Neden İmran Han Hükümetini  Devirdi?

ABD hükümeti, izlediği politikaları nedeniyle İmran Han’dan memnun değildi. İmran Han, ABD’nin 2007-2014 yılları arasında ülkenin aşiret bölgelerinde düzenlediği İHA’lı saldırılarda binlerce Pakistanlının öldürülmesini protesto etmek için çok sayıda miting düzenlemişti.

İmran Han’ın Amerikan karşıtı eylemleri onu Pakistan kamuoyunda önemli bir siyasi lider haline getirdi.

Uluslararası platformlarda Siyonist Rejim’in işgalci eylemlerine karşı sesini yükselten İmran Han, İslamofobi’nin Batılı politikacıların eseri olduğunu savunarak Batı dünyasını sert bir şekilde eleştirirdi.

İmran Han ayrıca Yemen'de empoze edilen savaşa müdahale etmeyi reddetti ve en önemlisi ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesi çağrısında bulundu. Fakat üst düzey ABD yetkilileri ABD birliklerinin Afganistan'dan skandal çekilmesinden Pakistan'ı sorumlu tuttu. İmran Han, ABD birliklerinin Afganistan'dan kaçmasının ardından ABD'ye askeri üs vermeyi de reddetti.

ABD yönetiminin İmran Han’ın politikalarından memnuniyetsizliğin ardındaki en önemli sebep İslamabad hükümetinin İran İslam Cumhuriyeti ile siyasi ve askeri ilişkilerini geliştirmesidir.

Rusya’nın Ukrayna'yı işgal ettiği dönemde Han'ın Moskova ziyareti, ABD'li yetkilileri çok kızdırdı. Bu ziyaret, Batılı diplomatik çevrelerde Pakistan'ın Rusya'nın yanında olduğu şeklinde yorumlandı.pBu gezi, Beyaz Saray’daki müdahalecileri harekete geçirdi ve İmran Han hükümetini devirmek için muhalefet partilerden destek aldı.

ABD’nin başka ülkelerin işlerine karışması gizli bir konu değildir. ABD'nin Pakistan'ın iç işlerine müdahalesi ülke için onarılmaz sonuçları beraberinde getirmiştir.

11 Eylül olayı sonrasında eski ABD Başkanı George Bush, Afganistan işgalinde işbirliği yapmaması halinde Pakistan’ı taş devrine dönüştürmekle tehdit etmişti. Darbeyle iktidarı ele geçiren dönemin başkanı Pervez Müşerref, sözde savaşta yer aldı. İmran Han'a göre, savaş 70 bin Pakistanlının ölümü ve ülke ekonomisine 100 milyar dolarlık zararla sonuçlandı.

Ancak Pakistan'daki son gelişmelerde dünya medyası tarafından göz ardı edilen şey, Pakistan halkının muhalefet partilerinin Han’ı devirme planına karşı çıkmasıdır. Bu nedenle yüz binlerce Pakistanlı İmran Han'ı desteklemek için İslamabad'da toplandı.

Pakistan'da erken seçimin üç ay içerisinde yapılması planlanıyor. Meclis feshinin ardından İmran Han, taraftarlarını seçimlere hazırlanmaya çağırdı. Şimdi ise, İmran Han'ın bu seçimde siyasi rakiplerini tekrar yenip bu ülkede iktidarın başına geçip geçemeyeceğini bekleyip görmek zorundayız.

tesnim

Yorumlar