SEYYİD HASAN NASRALLAH'TAN UKRAYNA SAVAŞI YORUMU

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Seyyid Abbas el-Musevi'nin şehadetinin 30. yıl dönümü vesilesiyle Beyrut’ta yaptığı konuşmada, Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut krizi değerlendirdi ve bu çatışmadan ABD'yi sorumlu tuttu ve şunları söyledi: ‘Bu küresel olayın her anından ve saatinden ders almalıyız.’ 

Görüntülenme: 930 Tarih: 01 Mart 2022 17:16
SEYYİD HASAN NASRALLAH'TAN UKRAYNA SAVAŞI YORUMU

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah bugün, Seyyid Abbas Musevi’nin şehadetinin 30. yıldönümü münasebetiyle Beyrut’ta “Şehitlerimizin Seyyidi’nin düşünce ve hayatı” başlığıyla düzenlenen konferansta bir konuşma yaptı.

Seyyid Abbas el-Musevi, Hizbullah'ın Lübnan'daki kurucularından biridir ve 26 Ekim 1952 yılında, Bekaa'nın Nebi Şit köyünde dünyaya gelmiştir ve 16 Şubat 1992 yılında eşi Ümmü Yasir ve en küçük oğlu Hüseyin ile birlikte Siyonist rejimin Apaçi helikopterleri tarafından hedef alınarak şehit edilmiştir. O şehit olduğu sırada, Şeyh Subhi Tufeyli'den sonra Hizbullah'ın Lübnan'daki ikinci genel sekreteriydi.  Seyyid Abbas Musevi’nin şehadetinden sonra, Hizbullah’ın başına Seyyid Hasan Nasrallah geçmiştir ve görevi hala devam etmektedir.

Tüm Dünya Müslümanlarının Bi’set Bayramı Mübarek Olsun

Hizbullah Genel Sekreteri el-Menar kanalından canlı olarak yayınlanan konuşmasının başında, Dünya Müslümanlarının Bi’set Bayramını ve Peygamber’in (s.a.a) miracını tebrik etti.

Direniş savaşçılarının fedakârlıkları belgelenmelidir

Seyyid Hasan Nasrallah, direniş savaşçılarının tüm fedakârlıklarının belgelenmesi gerektiğine değinerek şunları söyledi: ‘Lübnanlı ve Filistinli direniş savaşçıları dünyanın her yerinde hırsız, katil ve uyuşturucu satıcısı olarak gösteriliyor ve 50 yıl sonra nasıl tasvir edileceklerini bilmiyoruz.

Bu nedenle bu asil fikri, büyük fedakârlıkları ve bu kutlu hareketin azametli gerçeğini belgelemek bizim görevimizdir ve bu konferansın faaliyetlerine ilişkin konuşmalar ve konular onaylı kitap ve belgelere dönüştürülmelidir.’

Seyyid Abbas Musevi İslam endişesi taşıyordu

Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah’ın ikinci Genel Sekreteri Seyyid Abbas Musevi’nin hayatına değinerek şunları söyledi: ‘Seyyid Abbas el-Musevi'nin kaygısı İslam'dı ve İslam çevresinde Muhammed Bakır es-Sadr okulunun talebesiydi ve Onun şehadetinden sonra İmam Humeyni’nin  (a.s) düşünce okulunu takip etti. Her iki okul da birbirinin tamamlayıcısıydı. Seyyid Abbas'ın asıl kaygısı ve meselesi, İslam ve mevcut tüm araç ve olanaklarla İslam'a davetti.

Seyyid Abbas el-Musevi, görev yapma kültürüne sıkı sıkıya inanıyordu ve din âlimlerinin dini tebliğdeki önemli rolüne inanıyordu ve Irak ve İran'daki büyük seminerlerin yanı sıra yerel ilmi havzaların kurulmasına inanıyordu. Bu da onu Baalbek'te bir ilmi havza kurmaya yöneltti. Seyyid Abbas Musevi ayrıca dini tebliğ konusunda kadınların rolüne inanıyordu.’

Günümüz dünyasının Seyyid Abbas Musevi’nin yüksek basiretine olan ihtiyacı

Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Seyyid Abbas, Filistin davasına ve Siyonist düşmanla mücadele edilmesi gerektiğine inanıyordu ve kamp sakinleri ve Filistinli grupların liderleriyle iyi ve güçlü ilişkilere sahipti.’

Nasrallah daha sonra, Seyyid Abbas Musevi’nin bakış açısına göre İran’ın konumuna değinerek şunları söyledi: ‘Ona göre İran, İslam ümmeti için önemli bir ülkeydi ve İran İslam Cumhuriyeti'nin önemini ve İsrail ile olan ihtilaftaki rolünü vurguluyordu ve İran'ın İslam Ümmetinin yanında durduğuna ve İslam Ümmetinin çıkarlarını desteklediğine inanıyordu.

Seyyid Abbas Musevi, Amerika Birleşik Devletleri ile ilgili olarak İmam Humeyni'ninkine benzer bir konuma sahipti ve onu büyük şeytan, İslam ümmetinin tüm sorunlarının nedeni ve mücadele edilmesi, güvenilmemesi ve başvurulması gereken gerçek bir düşman olarak görüyordu.

Günümüz dünyasında da yaşanan gelişmeler karşısında Seyyid Abbas'ın anlayışına ihtiyaç duyulmaktadır.’

Rusya-Ukrayna krizinin her anından ders alınmalıdır

Seyyid Hasan Nasrallah, konferanstaki konuşmasının son bölümünde Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut çatışmaya ve 3. Dünya Savaşı'nın başlama ihtimaline değinerek şunları söyledi: ‘Rusya-Ukrayna krizinin sonuçları dünya için tehlikelidir ve tüm ihtimaller mevcuttur. İki taraf arasındaki mevcut çatışmanın gelişmelerini takip etmek istiyoruz ve orada yaşananlardan ibret almalıyız.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının başlamasıyla birlikte, bazıları bunu onayladı, bazıları kınadı ve bazıları tarafsızlığını ilan etti. Burada önemli olan bu küresel olayı takip etmek ve bu olayın her saat ve her gününden bir şeyler öğrenmektir. Bugün Rusya ile Ukrayna arasında yaşananlar göz önüne alındığında, durumun Rusya-Ukrayna savaşının ötesine geçmesinden korkuluyor. Bugün yaşanan olaylardan bölge için çıkarılacak çok ders ve ibret vardır.’

Yaşanan gelişmeler karşısında dünya standartlarının çifte standardı

Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının devamında, çeşitli ülkelerde yaşanan benzer olaylar karşısında dünyanın çifte standardına değinerek şunları söyledi: ‘Dünyanın farklı ülkeleriyle ilişkilerde çifte standart var. Şunu soruyoruz, ABD Afganistan ve Irak'ı işgal edip yüz binlerce insanı öldürdüğünde dünya nasıl tepki verdi ve şimdi Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi ve bir savaş ve askeri operasyon başlatmasıyla nasıl tepki veriyor?

Batılı ülkeler, kuşatma ve yaptırımlardan hava sahasını kapatmaya, limanları kapatmaya, Ukrayna'ya silah göndermeye, Ukrayna kuvvetlerine gönüllü güçler çekmek için kapılar açmaya kadar Rusya'ya karşı doğrudan çatışma dışında her şeyi yaptılar. Ama ABD Afganistan'ı işgal ettiğinde nasıl davrandıklarını çok iyi biliyorsunuz, Irak'a saldırdığına ne oldu? Amerika’ya nasıl tepki verildi? Amerika Birleşik Devletleri tarafından yürütülen tüm savaşlara nasıl tepki verildi? Siyonist rejime, Gazze'nin işgaline, kuşatılmasına veya yıllardır devam eden ve birçok yıkıma ve ölüme neden olan Yemen'deki savaşa tepki ne oldu? Bu nedenle, Batı'nın mevcut pozisyonu Amerika’nın çıkardığı savaşlardaki pozisyonlarıyla karşılaştırıldığında, bu onların çifte standardını göstermektedir.

Bugün dünya sadece güçlülere saygı duyuyor ve Amerika’nın suç ve cinayetleri konusunda sessiz kalıyor.’

Ukrayna'da yaşananlardan birinci derecede ABD sorumludur

Seyyid Hasan Nasrallah konuşmasına şöyle devam etti: ‘ABD şu anda Ukrayna'da olanlardan sorumludur, çünkü çatışmayı kışkırttı ve körükledi, diplomatik bir çözüme ulaşılmasına yardımcı olmadı, savaşı durdurmak için hiçbir şey yapmadı, ancak onu başlatmak için daha fazla baskı yaptı. Ama sonunda bunun bedelini kim ödeyecek? Rusya ve Ukrayna halkı! Yani tüm dünya tehlikede olduğunda, kazanacak olan Amerika olacaktır.’

Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının devamında, ABD'nin Afgan halkına karşı en son suçlarından birine ve Joe Biden'ın bloke edilmiş Afgan varlıklarından 7 milyar dolar harcanması için doğrudan verdiği emire dikkat çekerek “ABD, uluslararası sessizliğin gölgesinde Afgan halkının malını çaldı” dedi.

Seyyid Hasan Nasarallah, İmam Hamanei’nin mevcut Rusya-Ukrayna ihtilafına ilişkin bugün yaptığı açıklamalara değinip, bu konuşmaları onaylayarak şunları söyledi: ‘ABD, Ukrayna'da olanlardan sorumludur ve olayları bu noktaya taşımıştır. Washington mevcut durumu daha karmaşık hale getirmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Yaşananlar ABD'ye güvenen ve ona bel bağlayanlar için bir derstir.’

rasthaber

Yorumlar