TERÖRİST İSRAİL İRAN'A KARŞI NEDEN YAYGARA KOPARIYOR (ANALİZ)

İran İslam Cumhuriyeti ne zaman Batı ile nükleer meselesi hakkında müzakerelere başlarsa, siyonist rejim İsrail paniğe kapılarak tehditler savurmaya ve yaygara koparmaya başlıyor. 

Görüntülenme: 924 Tarih: 09 Aralık 2021 15:14
TERÖRİST İSRAİL İRAN'A KARŞI NEDEN YAYGARA KOPARIYOR (ANALİZ)

Son günlerde İran ve 4+1 grubu yeniden Viyana’da nükleer müzakerelerin başlaması üzerine siyonist rejimin İran’a yönelik tehditleri de yine artmaya başladı. Korsan İsrail İran İslam Cumhuriyeti’ni nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçluyor ve Amerika ve Batı buna mani olmadıkları takdirde onlardan bağımsız olarak İran’a karşı harekete geçeceği tehdidini savuruyor.
Siyonist rejimin Batılı devletlerin İran İslam Cumhuriyeti ile müzakere etmeleri veya etmemelerine ilişkin tutumunda üzerinde durulması gereken nokta, Tel aviv’in Batılı ülkelerin İran ile müzakere etmelerini istemesidir; ancak siyonist rejim bu müzakerelerde İran’a çok ağır şartların dayatılmasını ve çok sıkı güvenceler alınmasını ve sonuçta İran’ın nükleer faaliyetleri en ağır biçimde kısıtlanmasını ve hiç bir ilerleme kaydetmemesini istiyor.
İsrail bundan başka, müzakerelerde İran’ın füze ve İHA sanayileri ve ayrıca bölgesel nüfuzu da ele alınmasını istiyor.
Aslında korsan rejim İsrail’in şimdiki en büyük kaygısı, Biden yönetiminin İran’a ağır şartları dayatamayacağı ve Avrupa’nın da bu bağlamda pasif olduğudur. Bu yüzden Tel aviv elebaşıları paniğe kapıldığı ve uluslararası yasalara aykırı bir şekilde BM üyesi olan İran İslam Cumhuriyeti’ni askeri saldırı ile tehdit ediyor.
Ancak korsan İsrail’in İran’a karşı savurduğu tehditlerin hakkında söylenmesi gereken ilk nokta, İran İslam Cumhuriyeti’nin gerekli tüm savunma tedbirlerini aldığı ve başta siyonist rejim olmak üzere düşmanların savurduğu her türlü tehdidi ciddiye alarak hassas tesislerini korumak üzere tüm savunma tedbirlerini uyguladığı ve Amerika ve İsrail’in muhtemel her türlü hava saldırısını etkisiz hale getirebilecek gücü sahip olduğudur. Bilindiği üzere İran hava savunması Amerika’nın İran hava sahasını ihlal eden en gelişmiş İHA’sı olan Global Hawk İHA’sını avlayarak düşürmeyi başardı. Dolayısıyla Amerika ve korsan İsrail’in agresif ve fırsatçı huyuna bakıldığında, İran bu tehditleri ciddiye alıyor.
Ancak burada akla gelen soru, neden siyonist rejimin şimdiki zaman diliminde İran’a yönelik tehditlerini şiddetlendirdiği, sorusudur.
Bu sorunun cevabında, İsrail’in tehditlerini arttırmasının birinci ve en önemli sebebi İslami İran’ın nükleer alanda kaydettiği ilerlemeden paniğe kapılmasından ibaret olduğunu söyleyebiliriz.
Siyonist rejim İsrail ve bu rejime bağlı yerli ve yabancı medya organlarında Tel aviv elebaşılarının açıklamalarından anlaşıldığı üzere, İsrail’in esas kaygısı İran’ın nükleer silah yapması değildir. Siyonist rejimin asıl kaygısı İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer alanda kaydettiği ilerleme ve nükleer bir ülke olma noktasına yaklaşması ve küresel bir güç haline gelmesi ve bu sürecin devam etmesi durumunda bölgesel ve küresel dengeleri değiştirmesidir.
Korsan İsrail’in İran’ı tehdit etmesinin ikinci sebebi ise, İran’ın nükleer meselesini başta ABD olmak üzere Batılı devletleri askeri ve mali haraç malzemesi yapmak istemesidir. Gerçekte Tel aviv İran’ın nükleer meselesini bahane ederek bu fırsattan Amerika’dan daha gelişmiş silahlar ve Batılı devletlerden de Filistin meselesi ve İsrail’in uluslararası kurum ve kuruluşlarda üyeliği doğrultusunda siyasi tavizler almak almak üzere yararlanmak istiyor.
Aslında korsan İsrail’in İran’ı tehdit etmekte amacı, Amerika ve Batı’ya İran’ın ilerlemesine mani olmadıkları ve İran ile müzakerelerde Tel aviv’in şartlarını gözardı ettikleri takdirde Batılıların büyük iktisadi çıkarları bulunan bölgenin güvenliğini tehlikeye atacağı yönünde mesaj vermektir. Nitekim Tel aviv İran meselesini Batılı devletleri haraca bağlamak üzere önemli bir fırsat olarak görüyor.
Siyonist rejimin İran’ı tehdit etmesinin üçüncü sebebi ise İranofobi projesi çerçevesinde İran ve bölgesel müttefiklerinden korkunç bir imaj yaratmak ve sonuçta bölge ülkelerinde direniş eksenine saldırılarını sürdürmek için gerekçe üretmektir; öyle ki Batılı ülkelerin Tel aviv’i eleştirmelerine mahal bırakmamak, bilakis bölgede İran’ın müttefiklerine saldırmak üzere bu ülkelerin silah ve siyasi desteğini kazanmak istiyor.  
Gerçekte siyonist rejim bu tür politikalarını Filistin içinde de uyguluyor; şöyle ki Batılı devletlerin bu rejimin Filistin içinde ve dışında düzenledikleri saldırılardan saptırmak ve dikkatlerini İran gibi başka konulara çekmek istiyor.
Siyonist rejimin İran’ı tehdit etmesinin dördüncü sebebini bu rejimin bölge ülkelerine yönelik tutumunda aramak gerekir.
Siyonist rejim İran’ı bölgeye yönelik en büyük tehlike ve kendini bu tehlikeye karşı koyabilecek tek güç gibi göstermeye ve böylece bölge ülkelerini İran’a karşı kendi saflarına çekmeye ve bu ülkelerle normalleşme projesini ilerletmeye ve nüfuzunu arttırmaya ve sonuçta bu ülkelere musallat olmaya çalışıyor. Bu yüzden bu rejim tekfirci IŞİD terör örgütü gibi dünya genelinde bombalı eylemden soğuk silahlarla düzenlenen saldırılara kadar her türlü terör eyleminin sorumluluğunu üstleniyor.
Siyonist rejimin İran’ı tehdit etmesinin beşinci sebebi ise tamamen içe dönüktür. İşgal altındaki Filistin’de kurulan kabineler Filistin dışındaki siyonist lobilere ve çevrelere İran karşısında kesin tavırlı olduklarını ispat etmeye çalışıyor ve gerçekte bu rejimin varlığını İran karşısında kesin tavırlı olmaya bağlı gördüklerini gösteriyor.
Şimdi de Lapid – Bennett koalisyonu hem kamuoyuna ve hem siyonist çevrelere İran’a karşı koyabilecek güçte olduklarını ve İran karşısında geri adım atmayacaklarını göstermeye çalışıyor.
Siyonist rejimin İran’ı tehdit etmesinin altıncı sebebi de İsrail’in şimdiki siyonist Başbakanı Neftali Bennett’le ilgilidir. Bennett hem Batılı taraflara ve hem siyonist lobilere ve hem de içeride siyonist partilere Tel aviv’in Amerika’ya bağımlı olmadığını ve Amerika’yı izlemediğini ve kendi güvenliği konusunda Amerika’dan bağımsız hareket ettiğini göstermeye çalışıyor.
Yazar: Celal Çıraği
Parstoday

Yorumlar