Yemen’in Şam Büyükelçisi Abdullah Ali Sabri, Mehr Haber Ajansı’na verdiği röprtajda ülkesindeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Sabri, Yemen’in batısında yer alan Hudeyde ilindeki son gelişmelere ilişkin, “Suudi Arabistan destekli askeri güçlerin Hudeyde'nin bazı bölgelerinden çekilmesinin Yemen ordusu ve gönüllü halktan oluşan güçlerin Marib’deki ilerleyişiyle eşzamanlı olarak gerçekleşmesi işgal güçlerinin kafa karışıklığı kararsızlık içinde olduğunu gösteriyor. Elbette ki, bu şaşırtıcı bir olay değil, zira işgalci koalisyon güçleri askeri açıdan yenilgiye uğradı ve Yemen'e karşı savaş ve kuşatmayı haklı göstermeye çalışıyor.” dedi.

Marib savaşının stratejik boyutları hakkında Sabri, şunları konuştu:

“Marib savaşı askeri ve siyasi bir dönüm noktasıdır. Bu bölge, Yemen'e karşı savaşın başlangıcından bu yana en önemli cephe olmuştur. Öyle ki Suudi paralı askerlerinin tüm gücü bu cephede yoğunlaşmaktaydı ve buradan Sana'ya saldırı için hesap açmışlarıd. Ancak birden bire kendilerini son sığınaklarında savunma pozisyonunda buldular.

Marib savaşını kazanmanın, düşmanın silah zoruyla dayatmaya çalıştığı parçalama planının yenilgisi anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda terör örgütlerinin ve onların fikri ve siyasi destekçilerinin büyük bir hezimete uğraması demektir.
Marib savaşından sonra, güç konumundan müzakere masasına oturabiliriz ve adil bir barış için gerekli zemin hazırlanmış olacaktır.”

Büyükelçi Sabri, Yemen’in istifa eden Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi hükümetinin Suudi Arabistan ile ABD’nin uşağı olduğunu belirterek, “Bu kukla devlet, işgalci Suudi-Amerikan koalisyonunun Yemen'e karşı yürüttüğü acımasız savaşta kullanılmıştır.” değerlendrimesinde bulundu.

Sabri, “Suudi koalisyonu, ABD'nin son zamanlarda Afganistan'da yaptığı gibi Yemen'den çekilme kararı alırsa şaşırmayacağız.” açıklamasını yaptı.

'Suudi Arabistan, Yemen savaşının kaybeden tarafı'

“Suudi Arabistan Yemen savaşında yenilgiyi kabul edecek mi?” sorusuna Yemenli Büyükelçi, “Suudi Arabistan istese de istemese de Yemen savaşının kaybeden tarafıdır.” cevabını verdi.

ABD’nin Yemen politikasını eleştirerek, “Cenevre, İsviçre, Kuveyt ve diğer toplantılarda tüm siyasi çözümleri durduran taraf ABD oldu. Yemen'de barıştan yana olduğunu iddia eden Biden hükümeti bile bugüne kadar hiçbir pratik adım atmamış, sadece kurnazlıkla aldatmaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.

Abdullah Ali Sabri, “Biden yönetimi, Yemen'e yönelik kuşatmayı bile yoğunlaştırdı ve yaptırımların kapsamını genişletti. Washington Yemen'e karşı savaşı durdurmak isteseydi, durdururdu. Ne Suudi Arabistan ne de BAE ile yerli paralı askerleri ABD'nin isteği olmadan Yemen savaşına giremezdi.” diye konuştu.

Mehrnews