Yemen Milli Savunma Bakanlığı yetkililerinden Abdullah bin Amir, işgal rejiminin son yıllarda Yemen'deki faaliyetlerini genişlettiğini açıkladı.
Abdullah bin Amir, siyonist rejimin Yemen’in hava sahasını ve sularını ihlal ettiğini ve bunun detaylarının henüz açıklanmadığını vurguladı.
Yemenli bu yetkili, Tel Aviv'in Yemen'i güney Kızıldeniz bölgesindeki hegemonyası için büyük bir tehdit olarak gördüğünü vurguladı ve 2004'te o zamanki Yemen hükümeti ile Tel Aviv arasındaki gizli bir bağlantı olduğunu açıkladı.
Abdullah bin Amir şu ifadelerde bulundu: ‘Düşman ‘İsrail’, Yemen'in özgür ve bağımsız olmasını istemiyor ve bu ülkeyi güney Kızıldeniz'deki egemenliğine karşı büyük bir tehdit olarak görüyor.
Bin Amir, siyonistlerin Yemen'deki mevcut gelişmelerin sonuçlarından duyduğu endişe ve memnuniyetsizliğe değinerek, şunları söyledi: ‘Bu konu, Yemen halkının zafere, bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşmaya daha yakın olduğunu gösteriyor.’
Yemenli bu yetkili, Amerika ve siyonistlerin, Yemen'in kurtuluş harekâtını ve bağımsızlığını engellemek için bölgedeki araçları, yani Suudi Arabistan ve BAE yoluyla gerçekleştirdiği hareketlere de atıfta bulundu ve işgal rejiminin ve ABD hükümetinin bu konudaki rolüyle ilgili yeni bilgileri açıklama sözü verdi.
Abdullah bin Amir şunları söyledi: ‘Bugün Yemen halkı, kendilerinden gizlenen birçok olay, bilgi ve hareketi öğrenmek istiyor ve bunları öğrenerek, onların belirleyici savaş yollarını kimin engellemeye çalıştığını bilecekler. Çünkü Yemen halkı, ülkelerindeki özgürlük ve bağımsızlıktan asıl faydalanacak olanlardır.
San’a hükümeti, ‘İsrail’in Marib'in kurtarılması konusundaki endişesinin, "Yolsuzluk Partisi’nin" Marib'de ‘İsrail’ adına savaştığını gösterdiğine inanıyor.’
Ensarullah güçlerinin Marib’in stratejik bölgesinde kayda değer ilerlemesiyle eş zamanlı olarak, siyonist medya bu gelişmeleri yakından izliyor. İşgal gazetesi Jerusalem Post bu konuyla ilgili olarak, Marib'in kurtarılmasının İsrail için bir endişe ve tehdit kaynağı olduğunu açıkladı.
Siyonist rejimin Yemen'e yönelik eylemlerine tarihsel bir bakış, bu rejimin suç ve cinayetlerini ve insanlık dışı davranışlarını gözler önüne seriyor. Siyonist rejimin Eritre'de bir askeri üssü var ve Eritre'deki Assab ve Massava limanlarında doğrudan askeri varlığı bulunuyor. Bazı raporlar, bu rejimin Suudi Arabistan'ın Asir bölgesindeki Hamis Muşayt üssüne hava yoluyla gelişmiş askeri yardım gönderdiğini ve hatta Yemen savaşına katılmak için Massava limanı çevresindeki bazı adaları kiraladığını gösteriyor. Bu arada Siyonist rejim ile Suudi Arabistan arasındaki ortak askeri operasyonlar da dikkat çekiyor.
Yemen Ensarullah hareketinin lideri Abdülmelik el-Husi, daha önce siyonist rejimin Yemen savaşına müdahalesi hakkında şunları vurguladı: ‘Gaspçı bir rejim olarak Siyonist rejime düşman olan duruşumuz ilkeli, insani, ahlaki ve dini bir gerekliliktir. Eğer milletimize karşı bir aptallık yaparsa bu rejime karşı cihat ilan etmekten ve ona ölümcül darbeler indirmekten çekinmeyeceğiz.’ 
Rasthaber