Kudüs Strateji ve Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü analisti Jonathan Spyer, İran’ın bölgede neden başarılı olduğuna dair değerlendirmelerde bulundu.

JONATHAN SPYER: İran'ın planı neden bu kadar başarılıydı?
İran, neden Irak, Suriye ve Lübnan'daki tüm kısıtlamalara rağmen bu kadar iyi faaliyet gösteriyor? Neden vekil güçleri bu kadar başarılı?
İran farklı alanlarda neden üstünlük sağlayacak şekilde müdüriyet yapabiliyor?
Bu konuları dikkate alarak özetle şu kilit noktayı hatırlatmak isterim ki, bu nasıl organize edilmektedir? Bu, İslam İnkılabı Devrim Muhafızlarının örgütsel yapısına ve özellikle de Kudüs Gücü’ne dayanır.
İran'ın elindeki gruplar; Lübnan, Suriye ve Irak gibi parçalanmış ya da çökmüş bölgelerde tüm becerileri, yetenekleri ve vazifeleriyle benzersiz operasyonlar gerçekleştirebilecek uygun kişilerden oluşuyor.
Zira Kudüs Gücü’nün görevi dakik olarak; komşu ülkelerde genellikle de Şia ve Şia’yla bağlantılı grupların olduğu ülkelerde, İran'ın kendi deyimiyle İslam İnkılabının menfaatlerini ya da kendi sade deyimimle söylemek istersem İran İslam Cumhuriyeti’nin menfaatlerini karşılayan, askeri ve siyasi kuruluşları güçlendirmektir.
Bu, bu işi yapan insanlardan oluşan bir grup. Onlar bir istihbarat örgütü değil. Ancak zaruret halinde bunu da yapabilirler. Paramiliter bir örgüt de değiller. Ama bunu da yapabilirler. Öyle bir grup ki işleri askeri ve siyasi vekil örgütler kurmak.
Devletlerin durumu ve yönetimi iyi olduğu zaman bu tür kişiler çok fazla ilerleyemezler. Ama Lübnan, Suriye ve Irak gibi çökmüş hükümetlerde, özel yetenekli insanların oluşturduğu gruba sahip bir ülke için bu tür vekil örgütler altın değerindedir. İran da böyle örgütlere sahip.
Diğer hiçbir bölge ülkesi veya dünya ülkesi buna sahip değil.
İran'ın önce Lübnan'da daha sonra Irak’ta ve şimdi de Suriye'deki başarısı bence doğrudan böylesi kuruluşlara ve özel yetenekli insanların oluşturduğu gruplara dayanmaktadır.

kudusgunu.com