Irkçı rejim İsrail savaş bakanı Benny Gantz İran ile savaşa hazır olduğunu iddia etti. İsrail rejimi savaş uçakları ise güney Lübnan’a 15 yılın ardından saldırı düzenleyerek Lübnan Hizbullah’ını sınamaya çalıştılar. Aynı zamanda İsrail rejiminin batılı destekçileri ve Britanya’nın yönetimi ile, Merser Street gemisine saldırıda İran’a karşı suçlama iddiasında bulundular. 
Fakat ırkçı rejim İsrail’in direniş eksenine karşı yeni güvenlik gerginliği turundaki hedefleri nedir?
Görünüşe göre bu eylemlerin en önemli hedefi, İran’da yeni yönetimi etkilemektir. İran’da devir teslim töreni resmen Perşembe günü gerçekleşti ve yeni hükümet görevine başladı. İran yeni cumhurbaşkanı Seyit İbrahim Reisi İran müttefiklerine karşı İsrail cinayetleri ve işgalciliğine karşı direnişin güçlendirilmesine vurgu yaptı. Aslında korsan rejim İran ile savaşa hazır olduğunu iddia etmek gibi psikolojik savaş ve Amerika ve Avrupa ile paralel olarak medya baskısı  ile İran’da yeni hükümetin kendi iç siyaseti, programları ve de bölgede direnişin güçlendirilmesi programlarına odaklanmasını engellemeye çalışıyor. Aslında İsrail rejimi ve müttefikleri İran yeni hükümetinin baskı altında çalışmalarına başlamasını istiyorlar.
İşgalci rejim İsrail’in bir diğer hedefi ise İran ve 4+1 grubu arasındaki yeni tur müzakereleri etkilemektir. Bu müzakereler yaklaşık bir ay önceden beri İran’da iktidar değişikliği nedeni ile durduruldu. Şimdi İsrail rejimi güvenlik gerginlikleri ve batı da medyada asparagas haberlerle nükleer oyun topunu İran sahasında tutmaya çalışıyorlar. İran ve direnişe karşı yeni tur güvenlik gerginlikleri bu bağlamdadır. 

İsrail rejiminin bir başka hedefi ise, işgal altındaki topraklarda hala bitmeyen oyunla ilgilidir. Netanyahu 12 yıl 74 günün ardından İsrail başbakanlığından geri çekildi. Fakat siyaset uzmanları ise işgal altındaki topraklar içinde Bennett ve Lapid’in dönüşümlü başbakanlık kabinesinin de bir sonucu olmayacağı ve hatta Netanyahu korkusunun gölgesinde hareket ettiğini belirtiyorlar. Bu yüzden direniş ile yeni tur gerginlik işgal altındaki topraklar içinde kullanılarak böylece dönüşümlü kabinenin Netanyahu kabinesinden güvenliği daha iyi sağlayabildiği imajı yaratmaya çalışılıyor. 
Bir diğer konu ise ırkçı rejimin hala Kudüs Kılıcı 12 günlük savaşın sonuçlarından ve özellikle direnişe karşı dengelerin değişmesinden öfkeli ve perişan durumda olmasıdır. Yeni gerginlikler bu öfke ile bağlantılıdır fakat bu gerginlikler korsan rejimin zaaflarını daha da ortaya çıkartacaktır. 
İsrail rejimi bir yandan Lübnan’ın güneyinde boş arazileri bombalarken diğer yandan ise bu saldırı bile Lübnan direniş güçlerinin tepkisi ile karşılaşıyor. Direniş Cuma günü işgalci rejimin Şeb’a tarlalarındaki mevzilerini 122 mm.’lik onlarca roketle hedef aldı.
Lübnan Hizbullah hareketi genel sekreteri şeyh Naim Kasım Lübnan ve işgal toprakları ortak sınırlarındaki gerginliklere tepkide, “Hizbullah’ın, Lübnan'a yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde yanıt vereceğini açıkça taahhüt ederek “Hizbullah’ın yaptığı, tüm dünyanın şahit olduğu işgalci düşmanın tecavüzüne verilen karşılıktır ve biz buna karşı sessiz kalamayız.” Vurgusunu yaptı.
Bu yüzden korsan rejim kendi hesaplarında yeni  bir savaşa giremeyeceğinin çok iyi farkında olduğu söylenebilir. Bu hesaplara göre el-Ahbar gazetesi bir makalede, “Tel Aviv bölgede direniş grupları tarafından tepkilerin dizi halinde olmasından korkuyor, fakat bölge bu girişimle bir güvenlik krizine doğru ilerliyor, bunun ihtimalleri ve sonuçlarını belirlemek İsrail rejimi için zor olacaktır ve Washington da böyle bir durumu istemiyor” yazdı. 

parstoday