Azerbaycan Cumhuriyeti işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde kurulan İsrail rejiminde ilk kez resmi temsilcilik açtı; üstelik bir değil, iki temsilcilik; biri ticaret ve diğeri turizm temsilciliği.

Tel aviv’de açılan temsilciliklerin açılış töreninde konuşan Azerbaycan Cumhuriyeti ekonomi bakanı Mikail Cebbarov, İsrail’de açılan ticaret ve turizm temsilcilikleri iki taraf arasında ticari ve iktisadi ilişkilerin gelişmesinde önemli rol ifa edeceğini belirtti.

Jerusalem Post gazetesinin siyasi yazarı Arye Kut ise bu gelişmeye ilişkin kaleme aldığı yazısında, çok yakın bir tarihte Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bayrağı Tel aviv’de göndere çekilerek bu ülkenin büyükelçiliği önünde dalgalanacağına inandığını kaydetti.

Arye Kut, Azeri yetkili Mikail Cebbarov’un işgal altındaki Filistin’e ziyareti sırasında siyonist firmaları Karabağ’ın yeniden inşa etme sürecine davet ettiğini hatırlatarak, İsrailli firmaların da bu daveti kabul edeceğini ve Karabağ’da çalışmaya başlayacaklarını ifade etti.

Bu arada Azerbaycan Cumhuriyeti’nin İsrail’de ticaret ve turizm temsilciliklerinin açılması, İsrail patentli Pegasus casus yazılımı Azeri vatandaşların özel hayatı hakkında casusluk yaptığı ve bu yüzden Azerbaycan Cumhuriyeti genelinde İsrail’e karşı protesto eylemleri düzenlendiği bir zamana denk geldiği belirtilmelidir.

Sosyal paylaşım sitelerinde geçen sohbetlerde gündeme getirilen konulardan biri ise, siyonistlerin hatta Azerbaycan Cumhuriyeti resmi makamlarının telefon görüşmelerini dinledikleridir. Siyonistlerin amacı Bakü yönetiminden iktisadi ve siyasi alanlarda haraç almaktır. Bilindiği üzere ikinci Karabağ muharebesinden sonra siyonist rejimin Bakü yönetimi ile çeşitli alanlarda anlaşmalar imzalaması da bu sürecin sonucudur.

Siyonistler başka konulara da el atmayı unutmuyorlar. Siyonistlerin Azerbaycan Cumhuriyeti devletini dost veya müttefik ortak şeklinde adlandırmaları da bu İslam ülkesinin güvenini azami derecede kazanmaya yönelik olduğu bilinmelidir. Örneğin arada bir “İsrail Azerbaycan Cumhuriyeti’nin silah ihtiyacını temin eden devletlerden biridir ve bu rejimin ürünü olan askeri teçhizat geçen yılın sonbaharında gerçekleşen 44 günlük muharebe iyi bir sınav vermiştir”, gibi laflar ortaya atılıyor.

Aslında İsrail rejiminin bu alandaki propagandalarını yürütenler sonuçta Azerbaycan Cumhuriyeti ordusunun kahramanlığını, Türkiye ve İran İslam Cumhuriyeti’nin savaş sırasında işgal edilen toprakları kurtarma sürecinde kardeş ülke Azerbaycan Cumhuriyeti’ne verdikleri onca desteği yok saymış oluyorlar.

Son günlerde Kafkasya Müslümanları İdaresi Başkanı Şeyhülislam Paşazade hazretlerinin İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin fetvasını alkışlamadan hemen sonra saldırılara maruz kalması da çok önemli bir hakikati ortaya koydu, ki o da, İsrail rejiminin Azerbaycan Cumhuriyeti’nde kolladığı medya organları aracılığı ile İran ve hatta yeri geldiğinde Türkiye’yi karalamakla uğraştığı ve Tel aviv rejimini Azerbaycan Cumhuriyeti’nin en sadık müttefiki göstermeye çalıştığı gerçeğidir.

Yine buna paralel olarak İsrail medyası da bu rejimin Güney Kafkasya’daki yengeç gibi nüfuzuna zemin oluşturduğu için Azerbaycan cumhuriyetine övgüler yağdırıyor. Örneğin Israel Hayom gazetesinde bir makalede şöyle deniliyor:

Azerbaycan Cumhuriyeti 30 yıl Ermeni işgali altında bulunan topraklarını kurtaran galip devlet olduğu gibi, Güney Kafkasya bölgesinde geopolitik, askeri ve teknik, teknolojik ve diplomatik alanlarda nüfuzunu arttırdığını bütün dünyaya göstermiştir.

Yine ilginçtir ki, İsrail rejimi Azerbaycan Cumhuriyeti’ni kendi saflarına çekerken, her türlü hileyi yapmaktan da çekinmiyor. Siyonist rejim bu doğrultuda Amerika’da Ermeni ve Yahudi lobilerin aracılığı ile Biden yönetimini Karabağ meselesinde Azerbaycan Cumhuriyeti karşıtı bir tutum sergilemeye yöneltiyor ve böylece Bakü yönetimini bu durumdan kurtulmak için İsrail’e sığınmasını sağlamaya çalışıyor. Bu ise ancak siyonistlere özel bir yöntemdir. Siyonistlerin esas amacı, Azerbaycan Cumhuriyeti’ni kıskaca almak ve iktisadi ticari faaliyetlerin adı altında Azeri halkına ve İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı casusluk ağını genişletmektir.

Hal bu gerçekler ortadayken, siyaset meseleleri uzmanı Mirsamir Memmedov’un Şark gazetesine verdiği demeçte İsrail’i Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kardeş ülkesi nitelemesi büyük talihsizliktir. Güya İsrail 30 yıldır tüm uluslararası platformlarda Azerbaycan Cumhuriyeti’ni desteklemiştir; güya İsrail Azerbaycan Cumhuriyeti’nin en samimi, en itibarlı ve en sadakatli can dostudur.

Kuşkusuz Azerbaycan Cumhuriyeti’nin siyasi çevrelerinde İsrail’e bağlı böyle bir düşüncenin şekillenmesi, ülkeyi tehlikeye atacağı ve işgalci siyonist rejime bağımlı hale getireceği kesindir.

Parstoday