Yahudi “J Street” liberal lobisinin yıllık toplantısında konuşan Sanders, Amerika’nın siyonist İsrail rejimine yüklü askeri yardımlarına işaretle, Amerika’nın İsrail’e yardımlarında Amerikan halkının kendi paralarının insan haklarını ihlal eden siyasetlerin izlenmesi ve Filistin halkına ikinci sınıf vatandaş muamelesinin yapıldığı politikalarda kullanılmasını istemediklerini belirtti.
Sanders barış fırsatlarının yok edilmesine tepki olarak,  Amerika'nın Siyonist rejime yaptığı yardımların kısıtlanması gibi geçek baskıların uygulanması zaruretine vurgu yaptı.
Bizzat Yahudi olan bu senatör son yıllarda defalarca Washington’un Tel Aviv’e sorgusuz sualsiz yardımlarını eleştirerek birkaç kez de korsan rejim başbakanı Benyamin Netanyahu’nun “ırkçı” olduğunu söyledi.
Yahudi “J Street” lobinin yıllık toplantısına katılan Demokrat senatör Elizabeth Warren de “ikili yönetim çözümüne ulaşmak için yerleşke inşaatının durdurulması ve taraflara yardım konularında ciddi olmak istiyorsak, mevcut tüm araçları dikkate almamak sorumsuzca olur” dedi.
Washington Amerikalı vergi mükelleflerinin milyarlarca dolarını çeşitli ekonomik ve askeri yardımlar şeklinde korsan rejim İsrail’e hediye ediyor. Amerika’nın siyonist rejime yardımları ve askeri anlaşmaları defalarca Amerika'da protesto gösterilerine sebep oldu. Göstericiler Amerikan vergi mükelleflerinin paralarının siyonist rejimin Filistinlilere karşı saldırı ve şiddet eylemlerinde kullanılmasına itirazda bulundular.
Söz konusu Amerikalı senatörlerin, Siyonist rejimin Filistinlilere karşı yerleşke inşaatına devam etmesi ve sayısız cinayetlerini gibi tüm insanlık dışı eylemlerine rağmen, Washington’un siyonist rejime geniş çaplı yardımlarının devam etmesine yönelik açık eleştirileri, aslında, Amerika'nın eylemleri ne olursa olsun, korsan İsrail'e mutlak desteğiyle insanlık dışı tavrını ortaya koyuyor.
Amerika, ırkçı İsrail’in işgalciliği ve mazlum Filistin halkına karşı işlenen suçların en büyük destekçisidir zira siyonist rejime yapmış olduğu geniş mali ve askeri yardımları bu yönde harcanıyor. 
Siyonist yetkililer ve özellikle Netanyahu  her zaman Washington’un İsrail rejiminin güçlü destekçisi olduğunu belirttiler. 
Batı Asya meseleleri uzmanı Cavid Kurbanoğlu şöyle diyor:
“Amerikan dış siyasetinde, stratejik ve parti dışı bir ilke vardır ve temeli, İsrail ile stratejik ittifak üzerine kurulmuştur. Washington için siyasi-güvenlik bir tutum sayılan bu ilkeye dayanarak, Amerika kendini İsrail’in güvenliği ve varlığının korunması karşısında sorumlu biliyor ve çeşitli alanlarda da bu desteğini ispatlamıştır.”
Gerçi Amerikan yönetimleri her zaman siyonist rejime askeri ve ekonomik geniş çaplı yardımlara vurgu yapmıştır, nitekim Obama döneminde korsan rejime 10 yıllık askeri yardım paketleri onaylanarak uygulandı, fakat Amerikan eski başkanı Donald Trump siyonist rejime mutlak desteğin sınırlarını, eşsiz girişimlerle adeta değiştirdi. 
Donald Trump daha önce hiçbir Amerikan başkanının girişimde bulunmadığı bazı kararlar alarak bu kararları gerçekleştirdi, tıpkı büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımak gibi. 
Trump aynı zamanda siyonist rejime 1967 topraklarında yerleşke inşaatı için yeşil ışık yaktı ve nefsi müdafaa gibi bir bahane ile Filistinlilerin Siyonistlerce katliam edilmesine destek verdi. 
Aslıdan Amerika’nın destekleri ve özellikle de yıllık 3 ila 4 milyar dolar arasında olan askeri yardımları olmazsa siyonist rejim, Filistinlilerin bastırmak, yerleşke inşaatını sürdürmek ve de komşu ülkelere saldırı için gerekli güce sahip olamaz.

parstoday