Siyonist rejim medyasından Arutz Sheva 7 ‘6e yayınlanan “İsrail İran’ın Şii Hilalinden Niçin Korkuyor?” (Why Israel fears Iran's 'Shi'ite Crescent' başlıklı analizde, İran İslam Cumhuriyeti’nin bir takım iç sorunlarla uğraşsa da, oluşturduğu Şii Hilali’nin İsrail için büyük bir tehdit olduğunu ileri sürüyor.
Siyonist rejim başbakanı Benyamin Netenyahu haftalık kabine toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail’e ve bütün bölgeye yönelik İran tehdidinin gittikçe artırdığını, İran’ın Lübnan, Irak, Suriye, Gazze ve Yemen’de bir “Şii hilali” kurduğunu ileri sürdü.
Analizde, “büyük resme bakıldığında; Başbakan Netenyahu’nun İran’ın gittikçe artan savaşçı faaliyetlerinin doğrudan İsrail’e yönelik bir saldırıya dönüşeceği noktasındaki kaygılarında haklı görünüyor. Diğer taraftan da İsrail savunma bakanı Bennet’in İran ve İran destekli gruplarla savaş dengesini değiştirecek çıkışı dikkat çekiyor” ifadelerine yer verildi.
Siyonist İsrail rejiminin İran’la savaş hazırlıkları noktasında İsrailli yetkililerin çıkışlarını aktarmaya devam ederken şu bilgileri veriyor:
“Dışişleri Bakanı Yisrael Katz İran’a bir mesaj göndererek, İsrail’in İiran’ın nükleer programını durdurmak için doğrudan İran’a askeri saldırının bir seçenek olarak masada durduğunu belirtti. Bir diğer mesaj da
İsrail hava kuvvetlerinin geçen Cuma uzun menzilli ve nükleer başlık taşıyabilen Jerichho 3 adlı füze denemesini yapması.”
Analizin devamında siyonist rejimin direniş cephesinden korku ve kaygıları şu şekilde aktarılıyor:
“Şimdi büyük fotoğrafa tekrar bakacak olursak, İran’ın Şii hilalinin sahadaki gelişmelerine göre, İsrail hükümetinin kaygılarını daha iyi anlamış olacağız.”
Analizde Irak ve diğer bölgelerdeki gelişmelere dikkat çekilerek, bütün bu gelişmelerin İsrail’in güvenliğine yönelik büyük bir tehdit oluşturduğunu şöyle belirtiyor:
“İran Irak’taki gösterilerin bastırılması için bütün gücühü kiullanıyor. Başbakan Adil Abdulmehdi’nin istifasından sonra onun yerine yine İran yanlısı birisini başbakanlığa getirmeye çalışıyor.
Diğer yandan Haşd-i Şabi de eski bir taktik olarak “eğer dışardan ezemiyorsan, içine gir dağıt” yoluna başvuruyor. Şii militanlar bariz bir şekilde göstericilerin arasına sızarak ya onları içerden öldürüyor ya aralarına ayrılık salıyor ya da aniden onları tutukluyor.
İran’ın lideri AliHamanei’nın güvendiği yakın kişilerden Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani Bağdat’a giderek, Abdulmehdi’den sonra İran yanlısı birisinin onun yerine geçmesine çalışıyor.
Suriya’de Irak sınırına yakın Al Bukemal’de Kudüs güçleri ve onunla bağlantılı güçlere iki yeni saldırı düzenlendi. Bu saldırının İsrail tarafından gerçekleştirildiği söyleniyor. Daha önce de İsaril hava kuvvetleri burada İran hedeflerine saldırmıştı. Arap medyasında çıkan haberlere göre ise, bu son saldırıda 5 İranlı militan hayatını kaybetti. Saldırıda Kudüs Güçleri’ne ait silah depoları imha edildi.
Öbür tarafta ise Lübnan sınırında bir hareketlilik yaşanıyor. Hizbullah sınırda güç topluyıor ve yeni güçler yığıyor. İsrail ordusu kuzey komutanı Albay Roy Levy bu gelişmelerle ilgili olarak, “çok ciddi bir düşmanla karşı karşıyayız. Sınırda çok sayıda kamufle olmuş güçleri var” diyor.
Yemen ise, İsrail’e karşı savaşta İran’ın yeni oyuncusu haline geldi. Öyle ki yemen şimdi İsrail’i vurmaktan söz ediyor. Yemen savunma Bakanı General Muhammed el Atefi bu hafta sonu yaptığı açıklamada, ilk gününden bu yana İsrail’in Yemen savaşının içinde olduğunu ileri sürerek “Yemen bugün İsrail’i vuracak kapasitede deniz ve kara gücüne sahip. Liderliğimizin karar vermesi durumunda İsrail’i vurmakta hiç bir tereddüt göstermeyeceğiz. Silahlı güçlerimiz düşmana stratejik bir darbe indirmek için gereken her türlü donanıma sahiptir” diyor.
Siyonist medyanın bu analizinde açıkça görüleceği üzere, İran ve İran bağlantılı olarak sıraladığı ülkeler ve güçler, doğrudan siyonist riejimi hedef almış durumda. Zaten siyonist rejim de bütün şehirlerde çoklu cephede savaş hazırlıklarını sürdürüyor.
Ortada “Şii Hilali” diye sunulan güçler, varlığını siyonizmle mücadeleye adamış direniş cephesini oluşturuyor. Siyonist medya ise sadece algı operasyonları yaparak, Sünni müslümanları bu savaşın dışında tutmaya çalışıyor.
Gerçekte ise direniş cephesi, bir “Şii Hilali” değil, Şiisi ve Sünnisi ile bir ümmet cephesidir.