Hamas'ın Tahran Temsilcisi Halid Kaddumi, ABD ile İsrail rejiminin hiçbir farkının bulunmadığını ve her iki tarafın tüm eylemlerinde benzer şekilde hareket ettiğini söyledi.
Qodsna'nın aktardığına göre Halid Kaddumi, Filistin Halkını Destekleme Cemiyeti’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Gazze’deki Gelişmeler, Hamas ve Direnişin Geleceği” başlıklı uzmanlık oturumunda yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Donald Trump’ın da İsrail’in çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ifade etti.
“Trump barıştan bahsederken Gazze bombalanıyordu”
Kaddumi, Trump’ın son Suudi Arabistan ziyareti sırasında Ortadoğu barışını sağlama iddiasında bulunduğunu hatırlatarak, “Ancak o konuşmayı yaptığı sırada, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus bölgesini tamamen yıkıma uğratıyordu,” dedi.
“ABD ve İsrail uluslararası arenada yalnızlaştı”
İsrail’in Gazze’deki katliamları ve soykırım uygulamaları nedeniyle ABD ve İsrail rejiminin ciddi bir uluslararası tecrit içinde olduğunu belirten Kaddumi, iki ülkenin Gazze’de işlenen suçlar konusunda sorumluluğu ortak şekilde taşıdığını vurguladı.
“Witkoff tüccardır, diplomasi tecrübesi yok”
Gazze’deki ateşkes müzakerelerine ABD’nin dahil olması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kaddumi, ABD Başkanı Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi Steven Witkoff’un esasen bir tüccar olduğunu ve diplomatik deneyime sahip olmadığını söyledi. Kaddumi, Witkoff’un Trump’ın emirlerini uyguladığını ve Trump’ın da İsrail rejiminin Gazze’deki soykırımının en büyük destekçisi olduğunu ifade etti.
“Tel Aviv’e gittikten sonra teklif değiştirildi”
Kaddumi, Witkoff’un ilk olarak Katar’ın başkenti Doha’da ateşkesle ilgili çeşitli teklifler sunduğunu, Hamas’ın bu teklifleri değerlendirerek bazı maddelerde değişiklik önerdiğini, buna karşılık Witkoff’un anlaşmaya olumlu baktığını aktardı. Ancak Witkoff’un Tel Aviv’e yaptığı ziyaretten sonra ateşkes teklifinin tamamen değiştirildiğini belirten Kaddumi, “Bu durum, müzakerelerin sabote edildiğini ve anlaşmanın altının oyulduğunu açıkça göstermektedir,” dedi.
“Yeni plan tamamen ABD-İsrail ortak tasarımı”
Kaddumi, sunulan yeni ateşkes planının ABD ve İsrail’in ortak hazırladığı bir tasarım olduğunu belirterek, “Gazze’ye yönelik saldırılarda da bu iki taraf iş birliği içindedir. Son dönemde özellikle insani yardım merkezlerinin hedef alınması da bu ortak planın bir parçasıdır,” ifadelerini kullandı.
“Filistinli esirler serbest bırakılmadan yardım yok”
Amerikan teklifinde, İsrail askerlerinin Gazze’den tamamen çekilmesine, saldırıların durmasına, sınır kapılarının açılmasına ve yardım girişine dair hiçbir güvence yer almadığını vurgulayan Kaddumi, sadece Filistin tarafının tüm İsrailli esirleri serbest bırakması şartının dayatıldığını söyledi. “Bundan sonra ne olacağına ise ABD ve İsrail karar verecekmiş. Bu, bir teklif değil, dayatmadır,” dedi.
Hamas'ın Tahran Temsilcisi Halid Kaddumi, hazırlanan her türlü planın temel ilkelere dayanması gerektiğini vurgulayarak, bu ilkelerin başında savaşın durdurulmasının geldiğini söyledi.
Kaddumi, mevcut durumda Filistin direnişinin güçlü bir konumda olduğunu belirterek, direniş operasyonlarının kararlılıkla sürdüğünü ve bu mücadelede herhangi bir kesintinin yaşanmadığını ifade etti. “Allah’ın izniyle hak ile batılın mücadelesinin sonuna yaklaşıyoruz. Şüphesiz kazanan hak olacaktır,” dedi.
“İki devletli çözüm artık geçerliliğini yitirmiştir”
Kaddumi, mevcut şartlar altında artık iki devletli çözüm ya da barışçıl bir arada yaşama gibi kavramların geçerliliğini yitirdiğini ifade ederek, bunun sorumlusunun ise çocuk katili Siyonist rejimin uyguladığı vahşet olduğunu söyledi.
“Hamas’ın ABD ateşkesi önerisine verdiği yanıt direnişin gücünü gösterdi”
Toplantının devamında Orta Doğu uzmanı Esedullahi de söz alarak, Filistin direnişinin hâlâ en güçlü dönemlerinden birini yaşadığını belirtti. Esedullahi, Hamas’ın ABD’nin ateşkes önerisine verdiği son yanıtın, hiçbir şekilde direnişin zayıfladığı izlenimini taşımadığını ve aksine direnişin gücünün bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Toplantıda ayrıca Halid Kaddumi gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Gazze halkı sabrını Kur’an terbiyesiyle koruyor”
Gazze halkının 600 günü aşkın süredir gösterdiği direnişle ilgili bir soruya yanıt veren Kaddumi, “Gazze’deki insanlar da dünyanın geri kalanındaki insanlar gibi; onları bu zorlu koşullarda ayakta tutan üç temel unsur var: Allah’a iman, Kur’an terbiyesi ve Filistin davasına olan bağlılık,” dedi.
Kaddumi, “Belki erkekler Gazze’deki şartlara katlanabilir ancak kadınlar ve çocuklar için bu şartlar çok daha ağır. Elbette şu soruyu sormak gerekiyor: Bu koşullar daha ne kadar sürecek? Evet, durum çok zor, çok acımasız. Ama halkımız direnmeye devam ediyor. Biz de elimizden geldiğince yardım ulaştırmaya ve ihtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz,” şeklinde konuştu.
“Kassam ve Kudüs Tugayları tam koordinasyon içinde”
Direniş grupları arasındaki birlik hakkında gelen bir soruya Kaddumi şu yanıtı verdi: “Direniş cephesinde, özellikle Kassam Tugayları ve Kudüs Tugayları arasında güçlü bir koordinasyon var. Bu gruplar omuz omuza operasyonlar yürütüyor ve işgalcilere büyük darbeler indiriyor.”
Kaddumi, Hamas ile İslami Cihad arasında hiçbir ayrılık bulunmadığını belirterek, İslami Cihad Genel Sekreteri Ziyad en-Nahhale’nin Gazze savaşı sürecinde yaptığı açıklamaların da tamamen Hamas’ın hedefleriyle uyumlu ve şehit İsmail Heniye ile koordineli olduğunu ifade etti.
“Türkiye ve Katar’dan yardım geliyor, ancak baskı altındalar”
Kaddumi, Hamas’ın Türkiye ve Katar ile ilişkileri hakkında, bu iki ülkenin Hamas’a çeşitli yardımlar sağladığını ancak aynı zamanda ciddi baskılarla da karşı karşıya kaldıklarını söyledi. “Bizim görevimiz, bölgede yer alan farklı ülke ve aktörleri Filistin davası etrafında birleştirmek ve aynı çizgide hareket etmelerini sağlamaktır,” dedi.
“Kahire ve Doha’nın çabalarını takdir ediyoruz, ancak ABD kimseyi tanımıyor”
Mısır ve Katar’ın Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik çabalarıyla ilgili de konuşan Kaddumi, bu iki ülkenin şimdiye kadar olumlu adımlar attığını belirtti. Ancak Kaddumi, “Asıl mesele şu ki, Amerikalılar Filistin meselesinde hiçbir otoriteyi tanımıyor. Yine de Katar ve Mısır’ın tutumlarını takdir ediyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Savaş döneminde gri alan yok”
Konuşmasının sonunda Kaddumi, “Bu savaş sürecinde gri alan diye bir şey yoktur. Ya direnişin yanındasınız ya da Siyonist rejimin! Şu anda, 7 Ekim operasyonu doğru muydu değil miydi gibi soruların sırası değil. Bugün herkesin direnişi desteklemesi gerekir. Bu savaş sona erdiğinde tartışmalar ve sorular o zaman gündeme getirilebilir,” dedi.