Haaretz, İsrail’in Yemen’deki Ensarullah hareketine karşı düzenlediği hava operasyonlarının hedefine ulaşamadığını ve bu saldırıların Ensarullah’ı caydırmakta başarısız kaldığını yazdı.
YDH'nin Haaretz'den aktardığı haberde, Husilerin Gazze’ye destek gerekçesiyle siyonist İsrail’e yönelik füze ve İHA saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.
Gazete, Ensarullah’ın saldırılarının ilk başta küçümsendiğini ancak zamanla İsrail toplumunda etkili sonuçlar doğurmaya başladığını ifade etti. Bu saldırıların, İsrail’deki günlük hayatı olumsuz etkilediği ve Ben Gurion Havalimanı’nda faaliyet gösteren yabancı hava yolu şirketlerinin sayısında düşüşe yol açtığına dikkat çekildi.
Haaretz, “Husiler Orta Doğu’daki bu türbülans ortamında nasıl bu kadar dirençli kalabiliyor ve saldırı kapasitesini artırabiliyor?” sorusunu gündeme taşıdı.
Ensarullah’ın Dayanıklılığı: Coğrafya, Tecrübe ve İdeoloji
Cambridge Üniversitesi Girton Koleji'nden araştırmacı Elisabeth Kendall’a göre, Husiler kuzey Yemen’in zor coğrafi koşullarından, uzun yıllara dayanan savaş deneyimlerinden ve yüksek adaptasyon kapasitelerinden yararlanıyor. Kendall, özellikle Ensarullah’ın doğduğu ve hala kontrol ettiği Saada gibi sarp bölgelerin erişiminin zorluğunun onların avantajına çalıştığını belirtti.
İsrail merkezli Bölgesel Düşünce Forumu ve Tel Aviv Üniversitesi’nden araştırmacı İnbal Nisim-Lovatun ise, Husilerin ideolojik gücüne işaret etti. Nisim-Lovatun, Husilerin dini motivasyonunun direnişlerini güçlendirdiğini ve bu motivasyonun Filistin davasını da kapsayacak şekilde genişlediğini ifade etti. Ona göre Ensarullah, İsrail’i Batı’nın bölgedeki sömürgeci projesinin temsilcisi olarak görüyor.
İsrail’in Hava Saldırıları: Yüksek Bedel, Sınırlı Etki
İsrail’in Ensarullah’a karşı düzenlediği hava operasyonlarının yüksek maliyetine rağmen beklenen sonucu vermediği aktarılıyor. Nisim-Lovatun, İsrail’in bölgede uçak gemisine sahip olmaması nedeniyle hava kuvvetlerine bağımlılığının arttığını ve her bir hava saldırısının milyonlarca şekele mal olduğunu belirtti.
Buna karşılık, saldırıların Ensarullah’ın askeri kapasitesini ciddi şekilde sınırlamadığını ve İsrail’in genellikle daha önce hedef alınmış noktalara tekrar saldırdığına dikkat çeken Nisim-Lovatun, bu taktiğin etkisiz kaldığını vurguladı.
Gazete ayrıca, Amerikan güvenlik kaynaklarının CNN’e verdiği bilgilere atıfta bulunarak, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Yemen operasyonlarını durdurma kararında operasyonun sadece ilk ayında 1 milyar doları bulan maliyetin belirleyici olduğunu hatırlattı.
Askeri Seçenek Yetersiz Kalıyor
Kendall, yıllar süren Amerikan ve Suudi müdahalelerine rağmen Ensarullah’ın diz çöktürülemediğine dikkat çekerek, bu hareketin askeri yollarla bastırılamayacağı uyarısında bulundu. Ona göre, Husiler bağımsız hareket eden bir yapıya sahip ve klasik hava saldırıları ya da suikastlarla etkisiz hale getirilmeleri oldukça zor.
Nisim-Lovatun da bu görüşe katılarak, Ensarullah’ın merkezi olmayan, otonom saha birimlerine dayalı yapısının suikastları etkisizleştirdiğini ve önceki askeri müdahalelerin hareketin yapısını zayıflatmadığını belirtti.
Her iki uzman da Yemen’deki tehdidin yalnızca askeri güçle ortadan kaldırılamayacağı konusunda hemfikir. Onlara göre, kalıcı çözüm için Yemen’in iç dinamiklerinin devreye sokulması ve Ensarullah’a karşı siyasi olarak makul bir alternatifin ortaya konması gerekiyor.
Sonuç olarak, Kendall’ın ifadesiyle “İsrail’in sürdürdüğü hava saldırıları, Husilerin faaliyetlerini durduramayacak.” Nisim-Lovatun ise saldırıların Ensarullah üzerinde fiziksel etkisi olsa da motivasyonlarını kırmak yerine, direnişlerini daha da meşrulaştırabileceğini dile getirdi. Ayrıca, yalnızca askeri yöntemlerle başarı beklemenin gerçekçi olmadığını, bu çabaların siyasi bir stratejiyle desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
