KEVİN BARRETT’TEN DEVLETLERE VE SİVİL TOPLUMA GAZZE ÇAĞRISI

Barrett, Tel Aviv yönetiminin Gazze halkını aç bırakma politikasını yoğunlaştırdığını, insani yardımları engelleyerek uluslararası hukuku açıkça çiğnediğini vurguladı. 

Kevin Barrett, "İsrail yalnızca Gazze’de yürüttüğü soykırım boyunca daha fazla yalnızlaşmakla kalmadı, aynı zamanda meşruiyetinin temelini de tamamen yitirdi" diyerek şöyle devam etti: 

"İsrail, gönüllü olarak ateşkesi ihlal ederek ve kıtlığı bir silah olarak kullanarak insanlığın sınırlarının çok ötesine geçmiştir. Bugün İsrail, insanlık tarihinin belgelenmiş en büyük soykırımını gerçekleştirmektedir. Daha önce hiçbir ülke ya da hükümet, savunmasız sivilleri yok etme niyetini açıkça ilan etmemiş; bu insanları kasıtlı şekilde öldürüp, onları yiyecekten, sudan, elektrikten, barınaktan ve sağlık hizmetlerinden yoksun bırakmayı sistematik bir biçimde kayıt altına almamıştır." 

İsrail İnsanlık Tarihindeki En Kötü Ülkedir  

Barrett sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ayrıca bugüne dek hiçbir grup, İsrail kadar utanmazca tecavüz, kadınların öldürülmesi ve savunmasız insanlara yönelik işkenceleri açık bir şekilde sergileyip bu eylemlerle övünmemiştir. İsrail, bu suçları açıkça sahiplenmiş, savaş suçlarını sosyal medya aracılığıyla yaymaktan da çekinmemiştir." 

Amerikalı araştırmacı ve siyaset analisti Dr. Kevin Barrett, "Şüphesiz, şimdiye dek hiçbir halk ya da topluluk çocukları öldürmeye bu kadar istekli olduğunu açıkça ilan etmemiştir" ifadelerini kullanarak, İsrail’in insanlık tarihindeki en kötü ve en karanlık ülkeye dönüştüğünü söyledi. 

Barrett, Yahudi-Siyonist suç oligarşisinin Batı üzerinde hâkimiyet kurduğunu ve bu güçlerin, kendilerine karşı en ufak eleştiride bulunanlara karşı mali kaynaklarını baskı aracı olarak kullandığını belirterek, bu nedenle dünya kamuoyunun büyük ölçüde çaresiz ve kayıtsız kaldığını vurguladı. 

İsrail’e Karşı R2P İlkesi İşletilmelidir  

İsrail'in, ateşkesi bilinçli şekilde ihlal ettiğini ve kıtlığı bir silah olarak kullandığını hatırlatan Barrett, Tel Aviv yönetiminin insanlığın temel değerlerinden uzaklaştığını kaydetti. 

Barrett ayrıca, 2005 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve “koruma sorumluluğu” (R2P) olarak bilinen doktrine atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı: 

“Bu doktrin, devletlere, sivil toplum kuruluşlarına ve bireylere, soykırımı durdurmak için gerekli her türlü adımı atma hakkı tanımaktadır. Küresel Koruma Sorumluluğu Merkezi’ne göre, R2P ilkesi, uluslararası toplumun bir daha asla soykırım, savaş suçu, etnik temizlik ve insanlığa karşı suçlar gibi vahşi eylemleri durdurmada başarısız olmamasını güvence altına almayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşım, 1990'larda Ruanda ve eski Yugoslavya'da işlenen korkunç suçlara karşı uluslararası toplumun yeterli tepki verememesi üzerine doğmuştur.” 

Siyonizme Karşı Asimetrik Savaş Başlatılmalı  

Barrett sözlerini şöyle tamamladı: 

“Gazze’de yaşanan Siyonist soykırımı, Ruanda ve Yugoslavya’daki iç savaşlardaki aşırılıklardan çok daha ileri bir boyuttadır. Çünkü burada söz konusu olan, bilinçli ve sistematik biçimde bir halkın tümden yok edilmesidir.” 

Amerikalı İslam araştırmacısı ve siyasi analist Dr. Kevin Barrett, uluslararası toplum tarafından kabul edilen "Koruma Sorumluluğu" (R2P) doktrinine atıfla, tüm halkların, grupların ve bireylerin, Gazze’deki soykırımı sona erdirmek için ellerindeki her türlü askeri gücü de dâhil olmak üzere tüm imkânları seferber etmeleri gerektiğini söyledi. 

Barrett, soykırım faillerine karşı dünya çapında asimetrik ve gerilla tarzı bir savaşın başlatılması gerektiğini belirtti. Askeri güç kullanma imkânı olmayanların ise, barışçıl yollarla direnmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda kamu protestoları, grevler, ablukalar, yürüyüşler, sivil itaatsizlik, Siyonistleri ve destekçilerini kamuoyu önünde teşhir etmek ve geleneksel ya da sosyal medyada mümkün olan en sert şekilde konuşmak gibi yöntemlerin kullanılmasının şart olduğunu dile getirdi. 

Ensarullah ve Yemen Halkı İnsanlığa İlham Veriyor  

Yemen'in Filistin halkına verdiği destek hakkında da konuşan Barrett, Ensarullah Hareketi ve Yemen halkının İsrail’in Gazze’deki soykırımını durdurmak için gösterdiği cesur çabaların insanlık için ilham verici bir örnek olduğunu söyledi. Barrett, “Kendi yoksulluğuna ve emperyalist-siyonist baskılara rağmen Yemen halkı, başka bir halkın soykırıma uğramasına karşı onurlu ve cömert bir direniş sergiliyor” dedi. 

Ensarullah’ın, İsrail’e silah, yakıt ve diğer hayati lojistik desteği taşıyan gemileri engelleme yönündeki kararlı eylemlerini hatırlatan Barrett, bu mücadelelerin insanlık tarihinde en gurur verici ve cesur direniş hareketlerinden biri olarak hatırlanacağını ifade etti. 

İsrail’e Karşı Hukuki Süreç Hızlandırılmalı  

Barrett sözlerine şöyle devam etti: 

“Binlerce yıl sonra, insanlık daha gelişmiş bir medeniyet seviyesine ulaştığında ve yeniden insanlığa olan inancını tazeleme ihtiyacı duyduğunda, insanlar hâlâ Ensarullah’ın İsrail soykırımını destekleyen gemilere yönelik saldırılarına dair arşiv görüntülerini ve Abdulmelik Bedreddin el-Husi ile Yahya Seri'nin konuşmalarını izleyecekler.” 

Ünlü İslam araştırmacısı, hukukçulara da çağrıda bulunarak, Gazze’deki soykırımın durdurulması için hukuki süreçlerin hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Barrett, “Bu sürece yalnızca İsrail değil, bu rejime maddi ve lojistik destek sağlayan tüm aktörler de dâhildir. Hepsi, insanlığın işleyebileceği en ağır suçlardan biri olan soykırımdan dolayı yargı önünde hesap vermelidir” ifadelerini kullandı. 

Amerikalı yazar ve araştırmacı Dr. Kevin Barrett, Kudüs Haber Ajansı’na (Qodsna) verdiği özel röportajda, Siyonist rejimin küresel ölçekte giderek artan izolasyonu ve dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde Filistin halkına destek amacıyla düzenlenen kitlesel protestoları değerlendirdi. 

Siyonistler Dünya Kamuoyunu Aldattı  

Barrett, “İsrail, yalnızca Gazze’ye karşı yürüttüğü soykırım boyunca daha da izole olmadı, aynı zamanda meşruiyet zeminini de tamamen yitirdi” dedi. Saldırgan, katil, işkenceci ve yağmacı Siyonist teröristlerin, II. Dünya Savaşı sırasında Avrupalı Yahudilere yönelik soykırım iddialarını propaganda aracı olarak kullandıklarını belirten Barrett, bu çevrelerin kendilerini mağdur gibi göstererek dünya kamuoyunu aldattığını söyledi. Bu algının, Batı’daki medya ve finans sektöründe etkili olan müttefiklerinin desteğiyle mümkün olduğunu dile getirdi. 

“Bugün sözde soykırım mağdurları, gerçek soykırım failleri olarak ortaya çıkmıştır” diyen Barrett, İsrail var olduğu sürece “İsrail” kelimesinin “soykırım”ı, “İsrailli” kelimesinin ise “suç faili”ni çağrıştıracağını ifade etti. 

Kevin Barrett, “Yakında tüm dünya, Siyonistleri Yahudilerin Nazi’leri gördüğü gibi görecek. Siyonist soykırımın failleri tek tek tespit edilip adalet önüne çıkarılacak” dedi. 

İslam araştırmaları uzmanı sözlerini şöyle sürdürdü: 

“İsrail rejimi çöktüğünde, ‘eski İsrailliler’ kimliklerini, kökenlerini ve aksanlarını gizlemeye çalışacak. Çünkü bu suç ortaklığı nedeniyle sert tepkilerle karşılaşmaktan korkacaklar — ki birçoğu bu muameleyi fazlasıyla hak ediyor.” 

Barrett, sözlerini şu değerlendirmeyle tamamladı: 

“Bu dönüşüm süreci şu anda hızla ilerliyor. Ancak bu değişim, çöküş sürecindeki Batı hegemonyasının yerini çok kutuplu bir küresel düzen almadıkça tamamlanmayacaktır.” 

www.kudusgunu.com 

GAZZE, 06 Mayıs 2025 17:12