Amerikan Foreign Policy gazetesinin aktardığına göre, İsrail Alma Araştırma Merkezi Başkanı Sarit Zehavi, Hizbullah'ın saldırılarının son haftalarda daha karmaşık hale geldiğini ve İsrail'in derinliklerine ulaşmaya başladığını belirterek, konunun nereye gittiğini bilmemekten duyduğu korkuyu dile getirdi.

Eski bir İsrail askeri istihbarat analisti olan Sarit Zehavi, Hizbullah'ın Almas tanksavar füzesini kullanmasına atıfta bulunarak, “Teknolojiyi biliyoruz ama Hizbullah'ın elinde olduğu gerçeğini bilmiyoruz” dedi.

Geçen hafta Hizbullah iki İsrail gözetleme balonunu hedef almıştı. Lübnan sınırının yaklaşık 21 mil güneyindeki Golani Kavşağı yakınlarındaki saldırılardan birinde, İran yapımı ‘Ababil T’ olduğu düşünülen bir insansız hava aracından fırlatılan ‘S-5’ roketleri ‘Sky Dew’ adlı büyük İsrail ordusuna ait gözlem balonunu doğrudan vurmuştu.

‘Alma Center’ tarafından yapılan bir analize göre bu, örgütün 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail hava sahası içinde havadan karaya bir saldırı gerçekleştirmeyi başardığı ilk örnektir. Alma Center, “Bu aşamada çok gelişmiş bir kabiliyet olmasa da Hizbullah için ileriye doğru önemli bir adım teşkil ediyor” dedi.

Sınıra yakın ikinci bir keşif balonu da İran yapımı Almas tanksavar füzesiyle vurulmuştu.

Uzmanlar göre, İsrail'in hem kısa hem de uzun menzilli füzeleri önleyebilen müthiş hava savunma sistemine rağmen, Hizbullah tarafından sınırdaki mevzileri hedef almak için “benzeri görülmemiş” bir şekilde kullanılan Almas gibi hassas tanksavar füzelerine karşı savunması yetersiz.

Foreign Policy'de yer alan habere göre Zehavi, “Tanksavarlara verecek bir cevabımız yok” dedi.

Zehavi, İsrail'in Lübnan'la olan kuzey sınırındaki işgal yerleşimlerinin, ağır muharebe tankları için tasarlanan Rus Kornet güdümlü tanksavar füzeleri ve tasarımları, tersine mühendislik ürünü İsrail teknolojisine dayanan Almas'ın saldırılarına maruz kaldığını açıkladı.

Hizbullah'ın bu sistemi kullanması yeni bir durum. Zehavi, “Bu teknolojiye aşinayız ama Hizbullah'ın elinde olduğu gerçeğine aşina değiliz” dedi.

‘Almas’, ‘Spike’dan nasıl üretildi?

Hizbullah'ın 8 Ekim 2023'ten bu yana kuzey cephesi boyunca savaşa katılmasına ve İsrail’in işgali altındaki bölgelere ve yeni kurulan mevzilere karşı her gün yüzlerce roket saldırısı düzenlemesine rağmen, 28 Ocak'ta Ras el-Nekura deniz bölgesindeki gözetleme ekipmanlarını hedef almadan önce Almas tanksavar füzesini kullanmadığı bildirildi. Yetkililer bu silahın kullanımının savaşın gidişatında niteliksel bir değişime işaret ettiğini söylediler.

Bu niteliksel gelişme İsrail medyasının da dikkatini çekmiş ve Haaretz gazetesi, görüş hattının ötesinde saldırılar gerçekleştiren, gizli hedefleri aramak için yukarı doğru yükselen ve onları takip eden bir füzeden bahsetmişti

Haaretz tarafından 1 Şubat 2024 tarihinde yayınlanan bir makalede, ilk kez 2016 yılında ortaya çıkan Almas füzesinin, İsrail işgal güçlerinin cephaneliğindeki gelişmiş tanksavar füzelerinden birinin bir versiyonu olduğu belirtilmişti. Makalede füzenin kökeninin, 2006 yılında birçoğu ganimet olarak Hizbullah'ın eline geçen İsrail yapımı ‘Spike’ füzeleri olduğu kaydedilmişti.

Gazete bunu, İran'ın eline geçen birçok füze, insansız hava aracı ve diğer savaş araçlarında yaptığı gibi, Batı mühimmatını kopyalama becerisinin bir örneği olarak değerlendirmişti.

Haaretz, İran'ın bu tür sistemleri alıp orijinal versiyona yüksek düzeyde benzerlik ve yakınlık gösterecek şekilde kopyalayabilecek “nispeten gelişmiş” bir devlet olduğuna dikkat çekmişti. Makalede, İran'ın “etkili doğaçlama kabiliyetini” birçok kez kanıtladığı belirtilmişti.

Makalede ayrıca, İsrail yapımı ‘Spike’ füzelerinin Hizbullah tarafından kullanılan ‘Kornet’ ve ‘TOW’ gibi öncüllerinde bulunmayan kabiliyetler sağladığına yer verilmişti.

Spike'ın en bilinen avantajı olarak, tanklara ve zırhlı araçlara yukarıdan aşağıya saldırı düzenleyebilmesi ve zırhın nispeten zayıf olduğu bölgede isabet sağlayabilmesi olduğu ifade edilmişti.

Gazete, İsrail bu füzenin gelişmiş versiyonlarını üretebiliyorsa, İran'ın Hizbullah'ın ihtiyaçlarını karşılamak için ürettiklerinin daha da gelişmiş olduğuna dikkat çekmişti.

YDH