Filistinli esirlerin haklarını izleyen kurumlar, 21 Ekim Salı günü yayımladıkları ortak açıklamada, İsrail hapishanelerinde son dönemde artan esir ölümlerine dikkat çekerek, bu durumun onlarca yıldır görülmemiş bir tablo ortaya koyduğunu belirtti.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, açıklamada, işgal rejiminin hapishanelerde sistematik biçimde “yavaş öldürme politikası” uyguladığı vurgulandı.
Esirler ve Serbest Bırakılanlar Kurumu ile Filistin Esirler Kulübü tarafından yapılan açıklamada, neredeyse her ay yeni bir esirin şehit düştüğü kaydedildi. Binlerce esirin insanlık dışı koşullarda, sağlık ve yaşamın temel gereksinimlerinden yoksun şekilde tutulduğu ifade edilerek, bu durumun ölümlerin daha da artacağına işaret ettiği belirtildi.
Açıklamada, Filistinli esirlerin maruz kaldığı sistematik ihlallerin işkence, aç bırakma, fiziksel ve cinsel saldırılar, kasten tıbbi ihmal, bulaşıcı hastalıkların yayılması ve esirlerin temel haklarının gasp edilmesi gibi uygulamalardan oluştuğu aktarıldı. Ayrıca, ateşkes sonrasında teslim edilen esir cenazelerinin, işgal güçlerinin sahada gerçekleştirdiği infazların boyutunu gözler önüne serdiği vurgulandı.
Kurumların verilerine göre, siyonist İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye karşı başlattığı savaşın ardından hapishanelerde şehit olan Filistinli esirlerin sayısı 80’e ulaştı. Bunlardan sonuncusu, geçtiğimiz Pazartesi günü yaşamını yitiren yaşlı esir Kamil el-Acremi oldu. Açıklamada, işgal makamlarının işkence veya tıbbi ihmal sonucu hayatını kaybeden çok sayıda esirin akıbetini gizlemeye devam ettiği bildirildi.
Açıklamada ayrıca, aşırı sağcı siyonist bakan Itamar Ben-Gvir’in esirler için idam yasası çıkarılması yönündeki çağrılarını sürdürdüğü, hatta hükümetin geleceğini bu tasarının onaylanmasına bağladığına dikkat çekildi. Filistinli kurumlar, işgal otoritelerini bu ölümlerden tamamen sorumlu tuttuklarını belirterek, uluslararası toplumu savaş suçu işleyen İsrailli yetkililer hakkında hesap soracak adımlar atmaya çağırdı.
Aynı çerçevede, Filistin Esirler Kulübü, 1967 yılından bu yana belgelenmiş 317 Filistinli esirin işgal hapishanelerinde şehit olduğunu açıkladı. Kulüp, özellikle son savaşın başlamasından itibaren Gazze’den tutuklanan birçok kişinin yakalandıktan sonra infaz edildiğini bildirdi.
Ayrıca, işgal makamlarının 88 esirin cenazesini hâlâ alıkoyduğu, bunlardan 77’sinin Gazze’ye yönelik saldırıların başlamasından bu yana şehit olan esirlere ait olduğu ifade edildi. Çok sayıda Gazze’li esirin de hâlâ zorla kaybedildiği bilgisi paylaşıldı.
Öte yandan Filistin Esirleri Savunma Merkezi, uluslararası kuruluşlara acil bir çağrıda bulunarak İsrail hapishanelerine denetim ziyaretleri düzenlenmesini istedi. Merkez, özellikle Gazze’den getirilen yaklaşık 1300 esirin iki yıldır avukatlarıyla ve aileleriyle hiçbir temas kuramadığını, temel haklarından mahrum bırakıldıklarını ve son derece ağır, insanlık dışı koşullarda yaşadıklarını bildirdi.
Açıklamanın sonunda, uluslararası kurumların sessizliği ve eylemsizliğinin işgal yönetimini cesaretlendirdiği vurgulandı. Merkez, bu politikaların organize bir “hapishane soykırımına” dönüşmeden önce acil ve kararlı bir uluslararası müdahale gerektiğini belirtti.
