İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Türkiye ile İsrail rejimi arasındaki “normalleşme” sürecinin bir parçası olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine eşi Michal Herzog ile birlikte 9-10 Mart’ta Ankara’ya resmi ziyaret düzenleyecek. Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde devlet töreni ile karşılanacak Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelecek. 2008’den bu yana Türkiye’yi ziyaret eden ilk İsrailli lider olacak olan Herzog, çantasında önemli dosyalarla Türkiye’ye gelecek.

ÇANTASINDAKİ İLK DOSYA ENERJİ ALANINDA

İşgalci İsrail rejiminin Türkiye ile “normalleşme” ile birlikte üç temel amacı hedefliyor. Buna göre İsrail’in ilk büyük amacının Filistin’den gasp ettiği enerji kaynağını Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya ulaştırmak olduğu görülüyor. Doğu Akdeniz’de ciddi miktarda enerji keşfeden İsrail rejimi için Türkiye son derece makul bir güzergâh olarak duruyor. Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya enerji satmak isteyen İsrail, bu bağlamda teknik çalışmalarda da bulunuyor.

HERZOG, TÜRKİYE’Yİ İRAN KARŞITI BLOKA ÇEKME PEŞİNDE

Ankara ile Tel Aviv arasındaki yakınlaşma Türkiye ve bölgemiz için büyük tehlikeler barındırıyor. Bu bağlamda Herzog’un çantasında yer alan dosyaların arasında Türkiye’nin İran karşıtı bloka çekilmesi hususu da yer alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn gibi Arap ülkeleriyle gerçekleştirdiği “normalleşme” anlaşmalarıyla İran karşıtı bloku şekillendiren İsrail, Türkiye’yi de bu bloka çekmek istiyor. Türkiye’nin İran karşıtı blokta yer alması ve iki ülkenin olası bir savaşta karşı karşıya gelmesi emperyalizmin mezhep savaşı çıkarma amacına da hizmet ediyor.

FİLİSTİN DİRENİŞİNİ PASİFİZE ETMEK İSTİYORLAR

İsrail rejiminin Türkiye ile “normalleşme” kapsamında belli amaçlara sahip olduğu biliniyor. Buna göre İsrail rejimi, HAMAS’ın Türkiye’deki varlığına son verilmesini de amaçlıyor. HAMAS’ın Türkiye’den çıkarılmasını ve böylece Filistin direnişinin pasifize edilmesini isteyen İsrail rejiminin bu talebine ne cevap verileceği merak ediliyor. HAMAS’ın Türkiye’den çıkarılması halinde Filistin direnişinin hareket kabiliyetinin zarar görmesinden endişe ediliyor.

BEKİR ŞİRİN/MİLLİ GAZETE