Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapmış olduğu açıklamada, İsrail rejimi Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog’un Mart ayının ortalarında Türkiye’ye geleceğini duyurmuştu. Daha önce yapmış olduğu bir açıklamada Türkiye ile İsrail rejimi arasında “normalleşme” olacağını vurgulayan Erdoğan, ilişkilerde “kazan-kazan” anlayışında olduklarını dile getirmişti. Herzog’un Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaret gündemdeki yerini korurken Millî Gazete, Ankara-Tel Aviv yakınlaşmasıyla birlikte İslam coğrafyasını bekleyen üç büyük tehlikeyi açıklıyor.

İSRAİL’İN ÜÇ TEMEL AMACI VAR

İşgalci İsrail rejiminin Türkiye ile “normalleşme” ile birlikte üç temel amacı hedeflediği biliniyor. Buna göre İsrail’in ilk büyük amacının Filistin’den gasp ettiği enerji kaynağını Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya ulaştırmak olduğu görülüyor. Doğu Akdeniz’de ciddi miktarda enerji keşfeden İsrail rejimi için Türkiye son derece makul bir güzergah olarak duruyor. Türkiye aracılığıyla Avrupa’ya enerji satmak isteyen İsrail bu bağlamda teknik çalışmalarda da bulunuyor.

TÜRKİYE’Yİ İRAN KARŞITI BLOĞA ÇEKECEKLER

Ankara ile Tel Aviv arasındaki yakınlaşma Türkiye ve bölgemiz için büyük tehlikeler barındırıyor. Bu bağlamda dikkat edilmesi gereken konuların başında Türkiye’nin İran karşıtı bloğa çekilmesi hususu yer alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn gibi Arap ülkeleriyle gerçekleştirdiği “normalleşme” anlaşmalarıyla İran karşıtı bloğu şekillendiren İsrail, Türkiye’yi de bu bloğa çekmek istiyor. Türkiye’nin İran karşıtı blokta yer alması ve iki ülkenin olası bir savaşta karşı karşıya gelmesi emperyalizmin mezhep savaşı çıkarma amacına da hizmet ediyor.

FİLİSTİN DİRENİŞİNİ PASİFİZE ETMEK İSTİYORLAR

İsrail rejiminin Türkiye ile “normalleşme” için belli şartlarının olduğu biliniyor. Buna göre İsrail rejimi Türkiye ile “normalleşmek” için HAMAS’ın Türkiye’deki varlığına son verilmesini şart koşuyor. HAMAS’ın Türkiye’den çıkarılmasını ve böylece Filistin direnişinin pasifize edilmesini isteyen İsrail rejiminin bu şartına ne cevap verileceği merak ediliyor. HAMAS’ın Türkiye’den çıkarılması halinde Filistin direnişinin hareket kabiliyetinin zarar görmesinden endişe ediliyor.

BEKİR ŞİRİN/MİLLİ GAZETE