Yemen halkının özgürleri bugün pazar günü ikindi saatlerinde Sebîn Meydanı’nda milyonların katıldığı bir yürüyüş düzenledi. Her zaman olduğu gibi Filistin, kalabalığın kalbinde güçlü bir şekilde yer aldı. Milyonluk yürüyüş dev bir Filistin bayrağıyla, yanında Yemen bayrağıyla süslendi.
Almasirah.net'in haberine göre, Yemen halkının özgürleri bugün pazar günü ikindi saatlerinde Sebîn Meydanı’nda milyonların katıldığı bir yürüyüş düzenledi. Tarihi bir görkemle gerçekleşen bu buluşma, Yemenlilerin özgürlük nefesi taşıdığını ve tarihin tekerrürüyle son Amerikan, İngiliz, Suudi ve Emirlik askerinin Yemen topraklarından çıkarılmasını arzuladıklarını gösterdi. “Kurtuluş bizim tercihimizdir… İşgalci yok olmaya mahkûmdur” sloganı altında gerçekleşen yürüyüşte, meydan ve etrafındaki ek alanlar tamamen doldu. Bu kalabalık, Yemen’in istikbar, işgal ve zorbalığa karşı yürüttüğü özgürlük mücadelesinde kararlılığını bir kez daha teyit etti.
Yürüyüşte Dev Bir Filistin Bayrağı Taşındı
Her zaman olduğu gibi Filistin, kalabalığın kalbinde güçlü bir şekilde yer aldı. Milyonluk yürüyüş dev bir Filistin bayrağıyla, yanında Yemen bayrağıyla süslendi. Katılımcılar, düşmanlara karşı sloganlar ve liderlerinin fotoğraflarını taşıdı.
Yürüyüş sırasında verilen mesajlar, 30 Kasım’ın ülkenin İngiliz işgalinden kurtulması uğruna verilen fedakârlığın en büyük sembollerinden biri olduğunu hatırlattı. Yeni işgalcilere —Suudiler, Emirlikler, Amerikalılar ve İngilizler— tarihin değişmez yasalarını ve önceki işgalcilerin paylaştığı kaçınılmaz akıbeti hatırlattı.
Konuşmacılar, Yemen halkının atalarının mücadelesini yeni işgalcilere karşı sürdürmekte kararlı olduğunu vurguladı. Paralı askerleri ise ihanet ve işbirlikçilik yolunda ısrar etmeleri konusunda uyararak, onları bekleyen sonun tarih boyunca silinmeyecek bir utanç ve rezalet olacağını belirttiler.
İman Ülkesi Yemen Allah İle Beraberdir
Milyonluk kalabalık, bu günün Yemen’in özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi için bir motivasyon ve enerji toplama fırsatı olduğunu ifade etti. Yemen’in tarih boyunca istilacıların mezarı olarak kalacağı vurgulandı.
Sana’daki özgürler, güney ve doğu vilayetleri ile işgal altındaki tüm bölgelerde zulüm, açlık ve korkutma politikalarına maruz kalan Yemenlilere tam dayanışmalarını yinelediler. İşgalcilerin eski ve yeni emellerine karşı birlik ve ortak tavır çağrısı yaptılar.
Kalabalık büyüdükçe sloganlar da yükseldi. Yemeni özgürler, düşmanlara karşı sadece direnişe değil, onları ülkeden kovmaya hazır olduklarını haykırdı.
Milyonluk yürüyüşte şu sloganlar yankılandı:
“İman ülkesi Yemen Allah’la beraberdir… Allah’ın düşmanlarından korkmaz”,
“Özgürlük ve bağımsızlık… İşgalciler yok olmaya mahkûm”,
“Büyük kurtuluş gününde… Allah’a biatımızı yeniledik”,
“30 Kasım’da halkımız özgürlüğünü kazandı”,
“Ensar torunları… Kurtuluşu tercih etti”,
“Hikmet ve iman yurdu Yemen… Zillete boyun eğmez”,
“Allah’ın yardımıyla sabit durduk… Tutumumuzdan geri adım atmayacağız.”
Yemen Halkı Filistin Ve Lübnan'ın Yanında
Zorbalığa meydan okuyan bu sloganlar, düşmanlara ve onların araçlarına şu mesajı iletti:
“Kabilelerimizin duruşlarına bakın… Tüm mesajlarımızı anlayacaksınız.”
Aynı zamanda Arap ve İslam ümmetine yönelik uyarılar yapıldı:
“Ey ümmetimiz, durumun endişe verici… Siyonist tehlike kapıda.”
Yemen halkı ümmetinin davalarını unutmadığını da hatırlatarak şöyle dedi:
“Ey Lübnan ve Filistin… Tüm Yemenliler sizinle”,
“Ey Gazze, sizinle olmaya devam ediyoruz… Dönerlerse biz de döneriz”,
“Cihat cihat… Hayya alal cihat.”
Yemen Gazze İle Tam Dayanışma İçinde
Milyonluk yürüyüşün ortasında, Yüksek Siyasi Konsey üyesi Dr. Abdulaziz Salih bin Habtur bir konuşma yaptı. Konuşmasının başında lider Abdülmelik Bedreddin el-Husi’yi, Başkan Meşir Mehdi Muhammed el-Meşat’ı ve Yemen’in iç-dış tüm özgürlerini kutladı.
Bin Habtur, “Yemen Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik kurumlarındaki kahramanlar, ülkeyi savundu, sınırlarını korudu ve yürüttükleri operasyonlarla füzeleri Siyonist yapının kalbine ulaştırdı” diyerek orduya selam gönderdi.
Bin Habtur şöyle devam etti: “Bu büyük milyonluk kalabalık, iki yıldır Filistin halkıyla dayanışma için meydanları terk etmeyen bu halk, bugün de tüm ilkelerine bağlı durmaktadır.”
Yemen halkının bugün “suudi yeni işgalcisine ve adalarımızla bazı vilayetlerimizi işgal eden Birleşik Arap Emirlikleri’ne karşı ülkesini kurtarmak için savaştığını” belirtti.
Kalabalığın, ülkenin her karışını savunmaya ve özgürleştirmeye hazır olduğuna dikkat çekerek, Yemen’in Gazze’ye destek veren direniş ekseniyle tam dayanışma içinde olduğunu söyledi. Yemen’in, lider Abdülmelik Bedreddin el-Husi önderliğinde Filistin, Lübnan, Suriye, İran ve diğer bölge halklarının yanına durduğunu ifade etti.
Hedefimiz Son Siyonist Askerin de Filistin Topraklarından Çıkarılması
Bin Habtur, “Yemen, 58 yıl önce son İngiliz askerini ülkeden çıkardığı bu kutsal günü Sebîn Meydanı’nda kutluyor. Aynı zamanda Gazze halkının tüm acılara rağmen kazandığı büyük zaferi de kutluyor” dedi.
Konuşmasında, Suudi ve Emirlik işgalcileriyle işbirliği yapan “hain unsurlara” da seslenerek, “58 yıl önce son İngiliz askeriyle birlikte tüm hainlerin de Aden ve diğer vilayetlerden sürüldüğünü” hatırlattı ve bugün işbirlikçilik yapanların da aynı akıbetle karşılaşacağını vurguladı.
Yeni işgalcilere hitap ederek, “Son Suudi, Emirlik, Amerikan ve İngiliz askeri ülkeden çıkar çıkmaz, siz de onlarla birlikte aşağılanmış bir şekilde gideceksiniz” dedi.
Konuşmasının sonunda Dr. Abdulaziz bin Habtur, Sebîn Meydanı’nda toplanan özgürlerin işgal altındaki tüm vilayetlerde yaşayan kardeşleriyle ve Filistin’i temel mesele kabul eden direniş eksenindeki tüm mücahitlerle dayanışma içinde olduğunu belirtti. Amaçlarının, “son Siyonist askerin Filistin topraklarından çıkarılması” olduğunu ifade etti.
Allame Fuad Naci: 'Filistin ve Lübnan İçin Tam Teyakkuz Halindeyiz'
Ayrıca milyonluk yürüyüş, Yemen’in özgür, devrimci ve inançlı halkı adına kapsamlı bir bildiri yayımladı. Bildiriyi Yemen Âlimler Birliği üyesi Allame Fuad Naci okudu.
Bildirinin başında Yemen halkı, “Aden’den son İngiliz askerinin çekilişinin yıldönümü olan Kurtuluş Günü’nü kutlamak üzere milyonluk yürüyüşlerde buluştuklarını; mazlum ümmetimizin evlatlarına, Filistin ve Lübnan halklarına yönelik ilkesel, sabit ve imanî duruşlarını bir kez daha teyit ettiklerini, düşmanlar ve onların araçlarıyla yaşanacak bir sonraki çatışma turu için yüksek hazırlık ve tam bir teyakkuz içinde olduklarını” ifade etti.
Bildiri, Yemen halkının özgürlerinin “atalarımız olan Ensar ve fatihlerin taşıdığı İslam ve cihat sancağını, Kur’anî bilinçle ve köklü imanî aidiyeti yansıtan büyük değerlerle taşımaya devam ettiğini; bu aidiyetin Resulullah’ın ‘İman Yemenlidir, hikmet de Yemenlidir’ sözüyle teyit edildiğini” vurguladı.
Filistin ve Lübnan Halkını Siyonist Düşmanın İnsafına Terk Etmeyeceğiz
Bildiride şöyle denildi: “Düşmanlar ve onların araçlarıyla yaşanacak bir sonraki çatışma turu için kararlılığımızı, uyanıklığımızı, hazırlığımızı ve yüksek teyakkuzumuzu teyit ediyoruz. Cihaddan vazgeçmeyeceğimizi, haklı ve adil tutumlarımızdan geri adım atmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz.”
Ensar halkı, bildiride “Filistin halkını, Lübnan halkını ve mazlum ümmetimizin evlatlarını Siyonist düşmanın insafına terk etmeyeceğimizi; Allah’a güvenerek, O’nun geçici Siyonist yapının yok oluşuna dair vaadine iman ederek, sonucun müttakilerin lehine olacağına inandığımızı” tekrar vurguladı.
Bildiri, “yüce lider Abdülmelik Bedreddin el-Husi’ye, Başkan Mehdi el-Meşat’a ve güneyden kuzeye tüm halkımıza, yaklaşık 128 yıl süren ve ülkemizin geniş bölgelerini kapsayan İngiliz işgalinin sona erdiği Kurtuluş Günü vesilesiyle tebrik ve kutlamaların” sunulduğunu belirtti.
Bildiride, “bu yüce devrimin şehitleri, kahramanları ve önderleri anıldı; isimlerini altın harflerle tarihe yazan bu kahramanların, ‘üzerinde güneş batmayan’ diye nitelendirilen imparatorluğu kovduğu ve güneşi o imparatorluğa batırdığı, işgalcinin ise Allah’ın lütfuyla hezimetin kuyruğunu sürükleyerek ülkeden çıktığı” ifade edildi.
Amerika-İngiliz-İsrail Şeytan Üçlüsü Yok Olacak
Açıklamada, “halkımız bu büyük günü kutlarken, başta Amerikan-İngiliz-İsrail şeytan üçlüsü olmak üzere tüm yeryüzü zorbasına ve onların bölgedeki münafık işbirlikçilerine, her işgalcinin gücü ve zorbalığı artsa da akıbetinin kaçınılmaz olarak yok oluş olduğunu” hatırlattı.
Bildiride mazlum halklara seslenilerek, “Bölgemizde ve dünyadaki tüm mazlum halklara sesleniyoruz: İşgal gecesi ne kadar karanlık olursa olsun, güç dengesizliği ne kadar büyük olursa olsun, eğer irade ve azim Allah’a tevekkül ve güvenle birleşirse; eller kenetlenir, saflar birleşir, gönüller bütünleşirse büyük zaferler elde etmek mümkündür” denildi.
Bildirinin sonunda Yemen halkı, “Bu büyük günün, işgalciyi yenen özgür kahramanların ortaya koyduğu fedakârlık ve yiğitliği hatırlattığını; aynı zamanda Allah’a, Resulüne ve halkına ihanet ederek işgalci kâfirin çıkarlarına çalışanların çirkinliğini ve alçaklığını da gözler önüne serdiğini” ifade etti. Bildiride, “Bu hainlerin işgale yardım ederek ona kolaylık sağladığı, fakat en nihayetinde işgalcinin yenildiği, yok olup çekildiği; halkın özgürleştiği, onurunu ve toprağını geri aldığı; özgürlerin şeref, sabır ve sadakat nişanlarıyla onurlandırıldığı; hainlerin ise ihanet ve düşkünlük lekesiyle anıldığı, nesillerin lanetine uğradığı ve onları ateş azabının beklediği” kaydedildi. Son olarak, “bu akıbetin, yeni işgalcileri ve saldırganları da bekleyen kaçınılmaz son olduğu” vurgulanarak şu soru yöneltildi: “İbret alan var mı?”
www.kudusgunu.com
