Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi, siyonist rejimin Somali’den ayrılıkçı Somaliland bölgesini Somali’den ayrı bir yapı olarak tanımasının ardından Somali’de yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
El-Husi, bu adımın Somali’yi ve Afrika çevresini hedef alan, aynı zamanda Yemen’i, Kızıldeniz’i ve Kızıldeniz’in iki yakasındaki ülkeleri hedef alan düşmanca bir tutum olduğunu belirtti.
Almasirah.net'in haberine göre, El-Husi, pazar akşamı yayımladığı açıklamada Somali’deki son gelişmelere değinerek, “Bu saldırgan siyonist hareket, bölgede hedef alma amacıyla Somali’de kendisine bir dayanak noktası oluşturmayı ve yalnızca Somali ile sınırlı olmayan, ilan edilmiş başlığı Orta Doğu’yu değiştirmek olan bir plan çerçevesinde bölge ülkelerini parçalamayı hedeflemektedir. Bunların tümü, ümmetimizin her türlü yöntemle karşı koyması gereken hususlardır” dedi.
El-Husi, siyonist düşmanın bu ilanının başlı başına batıl olduğunu, hak ve hukuk ölçüsünde hiçbir değer taşımadığını, saldırgan hedefleri ve düşmanca bir programı bulunduğunu vurgulayarak, meşruiyeti olmayan bir işgalci yapının başkaları adına tanıma ilan etmesinin hiçbir anlam ifade etmediğini ifade etti.
El-Husi, “Ancak siyonist düşman bununla yetinmeyerek başka taraflar ve ülkeler nezdinde tanınma ve iş birliği çemberini genişletmeye çalışacak, Somaliland bölgesini Somali’ye, Afrika ülkelerine, Yemen’e ve Arap ülkelerine yönelik düşmanca faaliyetler için bir üs haline getirmeyi hedefleyecektir. Bu da Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nin güvenliğini tehdit etmektedir. Aynı şekilde Somali’de uyguladığı yöntemi diğer ülkelerde de daha fazla bölme ve parçalama amacıyla kullanacaktır” diye konuştu.
Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi, Arap ve İslam dünyasının Somali’nin yanında yer alma, Somali halkını destekleme konusunda kararlı ve ciddi bir tutum sergilemesi, siyonist düşmanın girişimlerini boşa çıkarması ve Somaliland bölgesinde onunla iş birliği yapan hainler üzerinde baskı kurulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca uluslararası düzeyde gerekli adımların atılması ve Somali’yi desteklemek amacıyla tüm uluslararası kurumlar nezdinde kararlı bir tutum alınması çağrısında bulundu.
El-Husi, “Siyonist düşmana karşı kardeş Somali halkıyla birlikte olduğumuza dair sabit tutumumuzu yineliyoruz. Onun yanında durmak için mümkün olan tüm destekleyici tedbirleri alacağız. Bu kapsamda Somaliland bölgesindeki herhangi bir İsrail varlığını silahlı kuvvetlerimiz için askeri hedef olarak değerlendireceğiz. Çünkü bu durum Somali’ye ve Yemen’e yönelik bir saldırı ve bölge güvenliğine yönelik bir tehdittir. Buna karşı kararlı önlemler alınmalıdır. Somali’nin herhangi bir parçasının, Somali’nin bağımsızlığı ve egemenliği, Somali halkının güvenliği, bölgenin ve Kızıldeniz’in güvenliği pahasına siyonist düşman için bir dayanak noktası haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.
El-Husi, Kızıldeniz’in iki yakasındaki tüm ülkeleri, ayrıca Arap ve İslam dünyasını, siyonist düşmanın Somali’ye ve diğer Müslüman ve bağımsız ülkelere yönelik ihlallerini engellemek için somut adımlar ve pratik önlemler almaya çağırdı. Ayrıca, mazlum Filistin halkını destekleme ve sahip çıkma konusunda ümmetin topyekûn durması gerektiğini vurgulayarak, bu konudaki her türlü gevşekliğin düşman yapıya diğer ülkeler aleyhine yürüttüğü komplolar için fırsat sunduğunu, bu yapının tüm ümmetin düşmanı ve saldırgan planlarına kararlılık, ciddiyet ve sorumlulukla karşı çıkılmadığı takdirde bölge ülkeleri için büyük bir tehdit olduğunu ifade etti.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Ümmetimize yönelik siyonist düşmanın komploları çerçevesinde yer alan saldırgan bir adım olarak İsrail düşmanı, Somali’den ayrılıkçı Somaliland bölgesini Somali’den ayrı bir yapı olarak tanıdığını ilan etmiştir. Bu düşmanca tutum, Somali’yi ve Afrika çevresini, ayrıca Yemen’i, Kızıldeniz’i ve Kızıldeniz’in iki yakasındaki ülkeleri hedef almaktadır.
Somali’de kendisine bir dayanak noktası oluşturarak bölgeyi hedeflemeyi ve yalnızca Somali ile sınırlı olmayan, ilan edilmiş başlığı Orta Doğu’yu değiştirmek olan bir plan doğrultusunda bölge ülkelerini parçalamayı amaçlayan bu saldırgan siyonist hamleye ümmetimizin her türlü yöntemle karşı koyması gerekmektedir.
İsrail düşmanının bu ilanı başlı başına batıldır, hak ve hukuk ölçüsünde hiçbir değeri yoktur. Saldırgan hedefler ve düşmanca bir program taşımaktadır. Zaten kendisi meşruiyeti olmayan bir işgalci yapı iken, başkaları adına tanıma ilan etmesi nasıl geçerli olabilir.
Ancak İsrail düşmanı, bunun ardından başka taraflar ve ülkeler nezdinde tanınma ve iş birliğini genişletmeye çalışacak, Somaliland bölgesini Somali’ye, Afrika ülkelerine, Yemen’e ve Arap ülkelerine yönelik düşmanca faaliyetler için bir üs haline getirmeyi hedefleyecek, bu yolla Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nin güvenliğini tehdit edecektir. Aynı zamanda Somali’de uyguladığı yöntemle diğer ülkelerde de daha fazla bölme ve parçalama girişimlerinde bulunacaktır.
Somali’ye ve bölgeye yönelik bu siyonist saldırı karşısında şunları vurguluyoruz:
Arap ve İslam dünyasının Somali’nin yanında yer alma, Somali halkını destekleme konusunda kararlı ve ciddi bir tutum sergilemesi, İsrail düşmanının girişimlerini boşa çıkarması, Somaliland bölgesinde onunla iş birliği yapan hainler üzerinde baskı kurulması, ayrıca uluslararası düzeyde gerekli adımların atılması ve Somali’yi desteklemek amacıyla tüm uluslararası kurumlar nezdinde kararlı bir tutum alınması gerekmektedir.
Siyonist düşmana karşı kardeş Somali halkıyla birlikte olduğumuza dair sabit tutumumuzu yineliyoruz. Onun yanında durmak için mümkün olan tüm destekleyici tedbirleri alacağız. Bu kapsamda Somaliland bölgesindeki herhangi bir İsrail varlığını silahlı kuvvetlerimiz için askeri hedef olarak değerlendireceğiz. Çünkü bu durum Somali’ye ve Yemen’e yönelik bir saldırı ve bölge güvenliğine yönelik bir tehdittir. Buna karşı kararlı önlemler alınmalıdır. Somali’nin herhangi bir parçasının, Somali’nin bağımsızlığı ve egemenliği, Somali halkının güvenliği, bölgenin ve Kızıldeniz’in güvenliği pahasına İsrail düşmanı için bir dayanak noktası haline gelmesine asla izin vermeyeceğiz.
Ayrıca Kızıldeniz’in iki yakasındaki tüm ülkeleri, Arap ve İslam dünyasını, İsrail düşmanının Somali’ye ve diğer Müslüman ve bağımsız ülkelere yönelik ihlallerini engellemek için somut adımlar ve pratik önlemler almaya çağırıyoruz.
Yine mazlum Filistin halkını destekleme ve sahip çıkma konusunda ümmetin topyekûn durması gerektiğini vurguluyoruz. Bu konudaki her türlü gevşeklik, İsrail düşmanına diğer ülkeler aleyhine yürüttüğü komplolar için fırsat sunmaktadır. Zira bu yapı tüm ümmetin düşmanıdır ve saldırgan komplolarına kararlılık, ciddiyet ve sorumlulukla karşı çıkılmadığı takdirde bölge ülkeleri için büyük bir tehdittir.
Yardım yalnız Allah’tandır. Allah vekil olarak yeter, Allah yardımcı olarak yeterlidir.
www.kudusgunu.com