İSMAİL BEKAYİ SÖZDE BARIŞ PLANINI DEĞERLENDİRDİ

img
İSMAİL BEKAYİ SÖZDE BARIŞ PLANINI DEĞERLENDİRDİ

İsmail Bekayi, bölgedeki sözde barış girişimlerinin geçmişte Filistin halkının haklarını nasıl zayıflattığına da şu şekilde dikkat çekti: “Yüzyıllardır Filistin meselesi adı altında sayısız barış planı gündeme geldi, ancak her biri Filistinlilerin haklarının gasp edilmesiyle sonuçlandı.''

Tesnim'in haberine göre, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Şarm El-Şeyh Zirvesi’ne İran’ın neden katılmadığını açıklayarak, bu toplantının gerçek anlamda “uluslararası” bir nitelik taşımadığını belirtti. Bekayi, İran’ın öncelikli amacının Gazze’deki soykırımı ve masum sivillerin katledilmesini durdurmak olduğunu vurguladı.

Bir radyo programına katılan Bekayi, Şarm El-Şeyh’te düzenlenen zirveye ilişkin İran’ın resmî tutumunu ve bölgesel gelişmelere dair değerlendirmelerini paylaştı. İranlı yetkili, konuşmasının başında ülkesinin toplantıya katılmama kararını şu sözlerle gerekçelendirdi:
“Bu zirve, ne Birleşmiş Milletler denetiminde düzenlendi ne de bütün ülkeler davet edildi. Toplamda yaklaşık otuz heyet, belirli ülkeler ve bazı uluslararası kuruluşlardan katıldı. Çin, Rusya ve diğer birçok ülke bu davetin dışında bırakıldı. Dolayısıyla bu toplantı, ismi ‘uluslararası’ olsa da gerçek anlamda kapsayıcı bir platform değildi.”

Bekayi, İran İslam Cumhuriyeti’nin önceliğinin Gazze’deki insani felaketi sona erdirmek olduğunu ifade ederek, “Gazze’de yaşanan katliamın durdurulması, mültecilerin geri dönüşü, halkın güvenli bölgelere ulaşabilmesi ve İsrail işgal güçlerinin tamamen çekilmesi, gündemimizin en üst sırasında yer almaktadır. Son iki yılda tanık olduğumuz trajedi yalnızca uluslararası hukuk ihlali değil, aynı zamanda insanlık ve ahlak değerlerine karşı işlenmiş ağır bir suçtur.” dedi.

Dışişleri Sözcüsü, İran’ın zirveye katılmamasını “kaçırılmış diplomatik bir fırsat” olarak nitelendiren yorumlara da yanıt verdi:
“Bu iddia doğru değildir. Uluslararası ilişkilerde etkin olmak yalnızca toplantılarda bulunmakla ölçülmez. Bazen plansız bir katılım ülkenin çıkarlarına zarar verir. Nitekim kısa süre önce ABD’nin yasadışı saldırısına maruz kaldık ve bu eylemde Siyonist rejim açıkça Washington’la iş birliği yaptı. Dolayısıyla böylesine suçlu bir tarafın başkanlığında düzenlenen bir toplantıya katılmamamız son derece meşrudur.”

Bekayi, bölgedeki sözde barış girişimlerinin geçmişte Filistin halkının haklarını nasıl zayıflattığına da dikkat çekti:
“Yüzyıllardır Filistin meselesi adı altında sayısız barış planı gündeme geldi, ancak her biri Filistinlilerin haklarının gasp edilmesiyle sonuçlandı. Bugün bunun bedelini Gazze halkı ödüyor: 70 binden fazla sivilin öldürülmesi, şehirlerin büyük bölümünün yerle bir edilmesi ve etnik temizlik politikalarının sürmesi. Filistin halkına kendi kaderini tayin etme hakkı verilmedikçe hiçbir barış planı kalıcı olmayacaktır.”

Bekayi, “diplomasi asla durmayacak” sözünü açıklarken İran’ın uluslararası alandaki uzun soluklu diplomatik faaliyetlerine değindi:
“İran İslam Cumhuriyeti, son on yıllarda dünyanın en aktif diplomasi yürütücülerinden biridir. Ulusal çıkarlarımızı korumak, bölgesel barışı ve güvenliği güçlendirmek için diplomatik yolları sürekli kullanıyoruz. Buna rağmen İran, müzakere süreci devam ederken bile yasa dışı saldırılara maruz kaldı. Ancak halkımızın egemenliğini koruma kararlılığı, gerektiğinde bu saldırılara güçle karşılık vereceğimizi göstermiştir. Diplomasi devam edecektir ve bu araç ülkemizin çıkarlarını savunmada her zaman kullanılacaktır.”

Sözcü, konuşmasının sonunda İran İslam Cumhuriyeti’nin uluslararası arenadaki kararlı ve ilkeli tutumunu yeniden vurguladı. Bekayi, Dışişleri Bakanlığı’nın ulusal çıkarları, toprak bütünlüğünü ve ülkenin egemenliğini korumaya yönelik çabalarının İran halkı tarafından takdirle karşılandığını ifade etti.



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!