CEVAD NASRALLAH: BABAMIN EN BÜYÜK ARZUSU KUDÜS'ÜN KURTULUŞUYDU

img
CEVAD NASRALLAH: BABAMIN EN BÜYÜK ARZUSU KUDÜS'ÜN KURTULUŞUYDU

Şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın en büyük arzusunun Kudüs’ün kurtuluşu olduğunu vurgulayan Cevad, “Eğer bu uğurda ömrünü, canını, kanını, malını ve evlatlarını feda etmeseydi, bunun ne anlamı olurdu?” dedi.

Seyyid Cevad, Lübnan Hizbullahı’nın merhum Genel Sekreteri, büyük mücahit şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın oğlu, babasının şahsiyeti ve mücadele hayatının bazı yönlerini anlatarak, onun en büyük arzusunun Kudüs’ün özgürleştirilmesi olduğunu vurguladı.

Babam Ümmetin Şehidiydi

İRNA Farsça servisinin haberine göre, şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın oğlu Seyyid Cevad Nasrallah, El-Meyadin televizyonunda yayımlanan “Miskü’l-Kelam” programında babasının insani yönüne değindi. Cevad, “Ümmetin şehidi babam, şehadetiyle aramızdan gitmedi; tam tersine varlığı daha da belirginleşti. O, her düşüncede, her harekette ve her duruşta mevcuttur. Yalnızca evimizin içinde değil, evimizin dışında da hazırdır.” dedi.

Babamın Şehit Olduğunu Televizyondan Öğrendim 

Şehadet haberini nasıl aldığını anlatan Seyyid Cevad, “Babamın şehadetini, diğer insanlar gibi, Hizbullah’ın yayınladığı resmi bildiri sırasında televizyondan öğrendim.” dedi. İlk anki duygularını “sadece bir şok” sözleriyle ifade eden Cevad, “İsrail rejiminin saldırısının şiddeti ve o gece konuştuğumuz bazı ayrıntılardan ötürü hazırlıklıydık. Kendi kendimize, ‘Acaba bu büyük şehit hedef alındı mı, o mekânda bulunuyor muydu?’ diye soruyorduk.” ifadelerini kullandı.

Cevad, güvenlik düzeninin yapısından dolayı aileyle bilgilendirme sürecinin geciktiğini belirterek, “Babamı koruyan güvenlik sistemi öyle bir şekilde organize edilmişti ki herkes birbirini tanımıyordu. Bu nedenle bize haberin ulaşması zor oldu. Hiçbir irtibatımız yoktu.” dedi.

Şehadet haberini aldıktan sonra aklına gelen ilk soruları paylaşan Cevad, “Kendi kendime ‘Seyyid Hasan Nasrallah nerede? Onu enkazın altından çıkardılar mı, hâlâ orada mı?’ diye sordum.” şeklinde konuştu.

Babam Bizi Şehadetine Hazırlamıştı 

Cevad, Hizbullah’ın merhum Genel Sekreteri Şehit Seyyid Haşim Safiyuddin’in, babasının naaşı olay yerinden çıkarılmadan şehadetini ilan etmediğini de vurguladı.

Babasının naaşını gasilhanede ilk gördüğü anı aktaran Cevad, “İlk baktığım şey elleriydi; acaba boğularak mı, baskıyla mı şehit olmuştu? Elleri sağlam görünce kalbim rahatladı.” dedi. Soğukkanlılığını koruduğunu belirten Cevad, “Ben babamın oğluyum. Bize şehadet geldiğinde korkmayız, asla.” ifadelerini kullandı.

Şehadet öngörüsüne dair olarak, “Babam yaklaşık bir yıl öncesinden kendisini şehadet yolunda görüyordu. Bizi de buna hazırladı. Konuşmazdı, kimseyi bu konuda kaygılandırmak istemezdi.” dedi.

Babam, anneme; 'Bu son görüşmemiz dedi.'

Şehadetten kısa süre önce annesiyle vedasını da aktaran Cevad, “Babam anneme ‘Burada ayrılıyoruz.’ dedi. Annem ‘İnşallah seni tekrar görecek miyim?’ diye sorduğunda, babam ‘Hayır, bu son görüşmemiz.’ diye karşılık verdi.” dedi. Ayrıca şehadetten üç ay önce annesine, “Hissediyorum ki bu son görüşmemizdir.” dediğini ifade etti.

Babasını en son Haziran 2024’te gördüğünü belirten Cevad, bu görüşmede dedesi ve amcalarının da bulunduğunu, ailenin özel anılarını konuşarak veda ettiklerini söyledi.

Yoğunluğuna Rağmen Her Gün Kitap Okurdu

Seyyid Hasan Nasrallah’ın yoğunluğuna rağmen her gün kitap okuduğunu belirten Cevad, “Kitapları okur, kitabı kapattığında sorularımıza cevap verirdi. Hatta kız kardeşimin üniversitede okuduğu finans ve yönetim kitaplarını bile alıp incelerdi. Edebi ve siyasi eserler, hatta siyonist ve Amerikan istihbarat yetkililerinin anılarını okur, onların nasıl düşündüğünü anlamaya çalışırdı.” diye konuştu.

Kur'an Okumaya Teşvik Ederdi

Cevad, babasını “çok demokrat bir kişilik” olarak tanımlayarak, “Her zaman Kur’an-ı Kerim okumaya teşvik ederdi.” dedi. İmam Humeyni’nin “Kırk Hadis Şerhi” eserini de özellikle tavsiye ettiğini belirtti.

Babasının, Mehdiyet hareketine olan ilgisini de aktaran Cevad, “Onunla oturduğumuzda siyaseti bir kenara bırakır, zuhura dair konuşurduk ve ona bu konuda sorular yöneltirdik.” dedi.

Ahlak, Merhamet ve Edep Timsaliydi

Babasının aile hayatına da değinen Cevad, “Biz ondan eşlerimize karşı nasıl davranacağımızı öğrendik. O ahlak, merhamet ve edep timsaliydi. Annem büyük bir yük taşıyordu.  Annem, babamı destekliyor, onu teskin ediyor ve böylece babamın misyonuna zihnen ve fikren yoğunlaşmasına imkân tanıyordu.” ifadelerini kullandı.

Şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın en büyük arzusunun Kudüs’ün kurtuluşu olduğunu vurgulayan Cevad, “Eğer bu uğurda ömrünü, canını, kanını, malını ve evlatlarını feda etmeseydi, bunun ne anlamı olurdu?” dedi.

“Gazze’ye destek savaşına katılmasa bugün yaşıyor olabilirdi.” yorumuna da cevap veren Cevad, “2000’de, 2006’da onunla olanlar, hangi cephede olursa olsun yine onun yanında olacaklardı. Onunla olanlar, sonuna kadar onunla kaldılar.” diye konuştu.

Nebih Berri'nin Siyasi Ustalığını Takdir Ederdi

Lübnan’daki siyasi elitlere dair babasının görüşlerini aktaran Cevad, “Onları en iyi tanıyan kişinin Meclis Başkanı Nebih Berri olduğunu söylerdi. Onun deneyimi ve siyasi ustalığını takdir ederdi.” dedi.

Seyyid Hasan Nasrallah’ın, eski başbakan merhum Selim el-Hoss’a büyük sevgi ve saygı beslediğini de kaydeden Cevad, babasının en çok etkilendiği şahsiyetler arasında İmam Musa Sadr, Şehit Seyyid Abbas Musavi ve İmam Humeyni’nin yanı sıra Ehl-i Beyt’in (a.s.) derin iz bırakmış olduğunu ifade etti.

www.kudusgunu.com 



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!