Abdulbari Atvan, gerçekleştirilen operasyonu Gazze ile dayanışmanın bir parçası ve aynı zamanda Yemen’in silahlı kuvvetlerinin saldırılarıyla eş zamanlı olduğunu belirtti.
Arap dünyasının önde gelen analistlerinden Abdulbari Atvan, işgal altındaki topraklarda siyonistlere karşı gerçekleştirilen cesur operasyonu, bu rejimin sahte güvenliğinin göstergesi olarak nitelendirdi ve bunun yerleşimcilerin kaçışını hızlandıracağını ifade etti.
Aksa Tufanı Batı Şeria’ya mı Uzanıyor
Qodsna'nın aktardığına göre, Atvan, Ray El Yevm gazetesindeki yazısında işgal altındaki Kudüs’te düzenlenen fedai operasyonuna değinerek şunları kaydetti: “Siyonist rejimi sarsan bu cesur eylemin ardından ‘Aksa Tufanı’ Batı Şeria’ya mı ulaştı, yoksa bu operasyon işgalcilerin bölgeyi ilhak girişimlerine bir yanıt mıydı? Netanyahu ve öğrencisi Trump’a sorulması gereken asıl soru budur.”
Kudüs Operasyonu 3 Mesaj Veriyor
Atvan, iki direnişçinin bir otobüs durağında yerleşimcilere ateş açarak yedisini öldürüp 11’ini yaralamasına dikkat çekerek, bunun üç önemli mesaj içerdiğini belirtti: Birincisi, işgal altındaki topraklarda güvenli hiçbir yer yoktur; ikincisi, Netanyahu ve terör koalisyonunun sorunu yalnızca Gazze Şeridi’nde değil, bütün işgal altındaki Filistin topraklarındadır; üçüncüsü ise sahaların birliği artık pratikte daha somut biçimde ortaya çıkmış ve genişlemektedir.
Operasyonun Zamanlaması Manidar
Atvan, bu eylemin, İsrail’in en gelişmiş hava savunma sistemlerini aşarak Dimona yakınındaki Ramon Havalimanı’na ulaşan bir Yemen intihar İHA’sının ardından gerçekleştiğine işaret etti. Bu saldırının zamanlamasının tesadüf olmadığını vurguladı.
Mücahitler Ramallah'tandı
Analist, Kudüs’teki fedai operasyonunun, Gazze’ye yönelik gelişmeler karşısında Batı Şeria’daki Filistinlilerin sessiz kaldığını öne sürenlere verilmiş bir cevap olduğunu kaydetti. Gün ortasında, işgalcilerin en güvenli bölge olarak gördükleri yerde gerçekleşen saldırıyı gerçekleştiren iki kişinin Ramallahlı olduğuna dikkat çekti.
Atvan, bu operasyonun mekânı, zamanı ve yol açtığı kayıplar açısından son derece önemli olduğunu ve belki de İsrail’in Filistin Yönetimi’ni feshetme, Batı Şeria’yı ilhak etme ve Yahudileştirme planına verilen ilk yanıt olduğunu dile getirdi. Bu durumun, New York’ta bağımsız Filistin devletinin tanınması konusunun ele alınacağı oturum öncesine denk geldiğini hatırlattı. Atvan’a göre, Netanyahu’nun bilmediği şey, Batı Şeria’nın ilhakı ve Filistin Yönetimi’nin feshi, bugün ve gelecekte Filistin halkı ile direniş gruplarına verilmiş en büyük hediye olacaktır.
Kudüs Operasyonu Gazze İle Dayanışmak İçindi
Atvan ayrıca, Batı Şeria’nın ilhakının Fetih hareketinin zincirlerinden kurtulması, fedai eylemlerine yönelmesi ve tarihsel konumuna güçlü bir şekilde dönmesi anlamına geleceğini belirtti. Bunun, Filistin Yönetimi’ne bağlı 60 binden fazla güvenlik gücünün asli görevine, yani Filistin topraklarının denizden nehre kadar özgürleştirilmesine geri dönmesi anlamına geldiğini kaydetti.
Atvan, gerçekleştirilen operasyonu Gazze ile dayanışmanın bir parçası ve aynı zamanda Yemen’in silahlı kuvvetlerinin saldırılarıyla eş zamanlı olduğunu belirtti. Ona göre işgalcilere karşı savaş yalnızca Gazze’de değil, daha geniş coğrafya ve nüfusa sahip Batı Şeria’dadır. Burada 800 binden fazla yerleşimci, Filistin şehir ve köylerinde yaşayanların hedefi durumundadır.
Siyonist İşgalcilere Psikolojik Darbe Vuruldu
Analist, Kudüs’teki eylemin işgal altındaki Filistin’de yaşayan 6 milyondan fazla yerleşimciye büyük bir psikolojik darbe vurduğunu ifade etti. İsrail ordusunun ise küçük bir coğrafyaya sahip Gazze bataklığına saplandığını söyledi. Bu durumun yerleşimcilerin rejimden kaçışını hızlandıracağını, işgalci rejimin artık güvenli bir yer olmadığını ve büyük bir korku hapishanesine dönüştüğünü dile getirdi. Yerleşimcilerin artık siren sesleriyle uyuyup kalktığını, sığınak ve metro tünellerinde yaşadığını, Yemen’in gece vakti sızan İHA saldırılarından sonra bütün havaalanlarının kapandığını, şimdi de sıra otobüs duraklarına geldiğini söyledi.
Siyonist İşgalciler Netanyahu’dan Hesap Soracak
Atvan yazısını şu ifadelerle sürdürdü: “Bu cesur fedai operasyonunun ardından, İsrailli yerleşimciler Netanyahu ve uşağı Trump’a şunu soracaktır: Bizimle ne yapacaksınız? Şehirlerimizin göbeğinde güvenliğimizi sağlayamazken neden Gazze’ye gidiyorsunuz? Direniş varlığını sürdürüyor çünkü kökleri tüm Filistin topraklarında ve Arap ülkelerinde derinlere uzanıyor. Sadece bir kıvılcım bekliyor.”
www.kudusgunu.com
