İsrail basını, limanlarda yaşanan tıkanıklıkların gıda temininde ciddi sorunlar doğurduğunu yazdı. Haberlere göre, Yemen’in Kızıldeniz ve Bab el-Mendeb’de yürüttüğü operasyonlar İsrail’in deniz üzerindeki hâkimiyetini zayıflatarak mevcut krizi daha da ağırlaştırdı.
YDH'nin haberine göre, İbranice yayımlanan ekonomi gazetesi Calcalist, yetkililer arasında artan gıda arzı sıkıntısının ciddi endişelere yol açtığını bildirdi. Bu sıkıntıların kaynağı olarak da limanlardaki ticari gemilerin boşaltılmasında ve sevkiyat sürecinde yaşanan kesintisiz gecikmeler gösterildi.
Krizi hafifletmek amacıyla İsrail’in Denizcilik ve Limanlar İdaresi, tahıl yüklü gemilere diğer yük ve konteyner gemilerine kıyasla öncelik verilmesi yönünde talimat gönderdi. Ancak alınan bu önleme rağmen gıda akışında düşüşün sürdüğü, ayrıca açıkta bekleyen gemi sayısının giderek arttığı ifade edildi.
İsrail Tahıl İthalatçıları Birliği de benzer şekilde uyarıda bulunarak, gecikmelerin ilerleyen dönemde daha da derinleşebileceğini belirtti. Özellikle tahıl ve un stoklarının ülkenin gıda rezervleri açısından ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.
Limanlardaki kapasite düşüşü en net biçimde Hayfa’da gözlendi. Daha önce günde yaklaşık 20 bin ton tahıl indirilen “Dagon” silolarında, şu anda günlük boşaltma kapasitesi yalnızca 6 bin 500 tona kadar geriledi. Uzmanlara göre bu dramatik düşüş, onlarca yıldır yaşanmamış ölçekte bir gıda güvenliği krizine işaret ediyor.
Krizin Yemen operasyonlarıyla aynı döneme denk geldiğine vurgu yapıldı. Özellikle Kızıldeniz ve Bab el-Mendeb’de deniz ulaşımını hedef alan saldırıların, İsrail’in hem caydırıcılığını hem de deniz hatları üzerindeki kontrolünü sarsarak bu krizi daha da derinleştirdiği ifade edildi. Analistler, işgal yönetiminin Gazze ve bölgeye yönelik saldırılarının bedelini artık kendi gıda ve ekonomik güvenliği üzerinden ödediğini belirtiyor.
Gözlemciler, geçmişte bölge halklarını kuşatma aracı olarak kullanılan ablukanın bugün tam tersi bir etki yarattığını kaydetti. Artık aynı yöntemin İsrail’in kendisini yıpratma aracına dönüştüğü ve bu durumun güç dengelerinde uzun vadeli, tırmanan bir değişimi temsil ettiği vurgulandı.