41 Yılın Ardından Özgürlüğüne Kavuşan Corc Abdullah’tan El-Meyadin’e İlk Açıklamalar: Direniş, Ulusal Devletin İnşasında En Büyük Paydaş
YDH'nin haberine göre, 41 yıllık tutukluluğun ardından özgürlüğüne kavuşan Lübnanlı enternasyonalist militan Corc Abdullah, serbest kalmasının ardından El-Meyadin kanalına verdiği ilk röportajda, direnişin Lübnan'da ulusal bir devlet ve ordu inşası sürecinde en büyük çıkar sahibi olduğunu vurguladı.
"Dayanışma Gazze'deki Soykırıma Karşı Sahada Şekillendi"
Memleketine döndükten sonra El-Meyadin’e özel bir mülakat veren Abdullah, özgürlüğüne kavuşmasında etkili olan dayanışma hareketinin, Gazze’de yaşanan soykırıma karşı sahada gerçekleşen eylemlerle ivme kazandığını belirtti. Bu durumun, serbest bırakılmasının Fransa’nın ulusal güvenliğine maliyetinden daha ağır hale geldiğini ifade etti.
"Ailemi Vefa Örneği Olarak Buldum"
Tutukluluk sürecine ailesinin büyük bir sadelik ve sabırla katlandığını aktaran Abdullah, “Ailemi, bildiğim gibi bir vefa örneği olarak buldum,” dedi. Lübnan’a dönüşünde ise beklediğinden çok daha büyük bir karşılama ile karşılaştığını kaydeden Abdullah, “Halkımızın zafer dışında bir seçeneği olmayan asaletiyle yüzleştim. Lübnan’ı birleşmiş, sağlam ve misafirperver buldum. Bu benim için büyük bir sürpriz oldu,” ifadelerini kullandı.
"Düşmana Her Yerde Direnmek Meşru Haktır"
Kendisine yöneltilen suçlamalara dair konuşan Abdullah, Avrupa’daki bazı eylemlerden sorumlu tutulduğunu ancak esas suçlamanın, bu eylemlerin meşruiyetini savunmak olduğunu söyledi. “Her Lübnanlının, düşmanla her yerde yüzleşme hakkı vardır. Bu meşru bir haktır,” diyen Abdullah, mahkemedeki savunmasında “Halkım beni bu eylemleri yapmakla görevlendirmedi ancak bu eylemlerin meşruluğunu savunma onuruna sahibim,” dediğini aktardı.
ABD Müdahalesi ve Clinton’ın Mesajı
Abdullah, cezasını tamamlamasına rağmen ABD'nin doğrudan müdahalesiyle serbest bırakılmasının engellendiğini belirtti. 1984’te ABD Dışişleri Bakanlığı’nın doğrudan kendisine karşı dava açmak üzere büyükelçiyi görevlendirdiğini söyleyen Abdullah, bu müdahale sonucu sınır dışı edilmesinin önüne geçildiğini ve ardından özel bir mahkeme tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldığını aktardı.
2002-2003 yıllarında çıkan tahliye kararlarının da ABD'nin müdahalesiyle engellendiğini belirten Abdullah, bu süreçte şartlı tahliye sisteminin tamamen değiştirildiğini ifade etti. 2012’de çıkan tahliye kararının dönemin İçişleri Bakanı tarafından imzalanmadığını hatırlatan Abdullah, bu durumu siyasi otoritenin açık müdahalesi olarak yorumladı. Abdullah, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, İçişleri Bakanı’na mahkeme kararının önemli olmadığını ve kendisinin içeride tutulması gerektiğini belirten kayıtlı bir mesaj gönderdiğini açıkladı.
"Direniş, Bölgenin Somalileştirilmesini Engeller"
Corc Abdullah, direnişin tarihsel başarılarının, devrimci mücadelenin stratejik yönüyle değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Direnişin cesaretle savaştığını, önde gelen liderlerini şehit verdiğini belirten Abdullah, “Bütün ülkenin ayakta kalması için gerekeni yapıyor ve yapacak,” dedi.
Doğu Akdeniz bölgesindeki mevcut duruma da değinen Abdullah, “Bu ülkelerin yok edilmesi ve mezhepsel bloklara ayrılarak emperyalist güçler ve İsrail’in denetimine girmesi isteniyor,” dedi. Direnişin bu süreci engelleyecek en güçlü yapı olduğunu vurgulayan Abdullah, “Lübnan’da ya hep birlikte kalırız ya da hiçbirimiz kalmayız. Ama hep birlikte ulusal bir devlet ve ordu inşa ederek zafere ulaşırız,” ifadelerini kullandı.
"Herkesi Koruyan Bir Ordu Gerekiyor"
Direnişin halk tabanının, ulusal bir devlet ve güçlü bir ordu inşasını dayatabilecek güçte olduğunu kaydeden Abdullah, “Lübnan’da kimse, özellikle de liderlerini şehit verenler, silah taşımaya hevesli değil. Herkes, herkesi koruyan bir ordu istiyor,” dedi.
Bu ordunun herkes için bir güvence olması gerektiğini belirten Abdullah, silahlandırılması halinde direnişçilerin de bu orduyu destekleyeceğini söyledi. Direnişin silahsızlandırılmasını isteyenlerin ise iç siyasi hesaba dayalı hareket ettiğini ifade etti.
"Sokakta Orduya Destek Vermek Direnişin Görevi"
Direnişin iç politikadaki temel görevinin, “ordunun gücünü ve subaylarının kabiliyetini yansıtacak şekilde halk desteği sağlamak” olduğunu vurgulayan Abdullah, bu konuda sokakta olunması gerektiğini belirtti.
"Corc Abdullah, Halkın Basit Bir Militanıdır"
Siyasi bir projesi olup olmadığı sorusunu, “Corc Abdullah halkının basit bir militanıdır” şeklinde yanıtlayan Abdullah, özgürlüğünün ardından çeşitli aktörlerle bir araya gelerek ülkeye nasıl hizmet edebileceğini değerlendireceğini söyledi. “Soyut olarak içeriden gördüklerimi şimdi somut olarak göreceğim. Liderlerle görüşeceğim, konuşacağım, beni nerede görevlendireceklerini dinleyeceğim,” diye konuştu.
