EURO-MED İSRAİL'İN GAZZE'YE YARDIMLARI DURDURMASINI ELEŞTİRDİ

Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, Euro-Med İnsan Hakları Gözlemevi, siyonist İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik tüm insani yardımları süresiz olarak durdurma kararının, bölgede yaşanan insani krizi daha da derinleştirdiğini ve açlığı bir soykırım aracı olarak kullanma politikasının devam ettiğini belirtti. Kuruluş, İsrailli yetkililerin Filistinli sivillere yönelik kışkırtıcı açıklamalarındaki artışın, bu politikaların bilinçli ve sistematik bir şekilde uygulandığını gösterdiğini vurguladı.

İsrail’in Yardımları Durdurma Kararı ve Netanyahu’nun Açıklamaları

İsrail hükümeti, 2 Mart Pazar günü yaptığı duyuruda, Gazze’ye mal ve insani yardım girişini tamamen kestiğini ve sınır kapılarını kapattığını açıkladı. Bu kararın ardından Başbakan Binyamin Netanyahu, sürecin "ekstra sonuçları" olacağı yönünde uyarılarda bulundu. Ancak Netanyahu’nun açıklamalarında, Gazze’de yaşayan 2 milyondan fazla insanın karşı karşıya olduğu ağır insani krizden hiç bahsedilmemesi dikkat çekti.

Euro-Med Gözlemevi, uluslararası insancıl hukukun, insani yardımları sivil halkın temel hakkı olarak tanımladığını ve bu yardımların hiçbir gerekçeyle engellenemeyeceğini hatırlattı. İsrail’in insani yardımları yalnızca siyasi ve askeri kazanımlar elde etmek için bir baskı unsuru olarak kullanmadığını belirten kuruluş, aynı zamanda bölge halkını bilinçli olarak açlığa mahkûm ederek, Gazze’yi yaşanamaz hale getirmeye çalıştığını ifade etti.

ABD’nin Desteği ve Gazze’de Zorunlu Göç Planları

Gözlemevi, İsrail’in Gazze’deki politikalarının, ABD yönetimi ile tam bir eşgüdüm içinde yürütüldüğüne dikkat çekti. Açıklamada, ABD’nin Filistinlilerin Gazze’den zorla göç ettirilmesi gerektiğine dair açıklamalarının, insani yardımların kesilmesi ve açlık politikasının yalnızca bir baskı aracı olmadığını, bunun planlı bir tehcir ve yok etme girişiminin parçası olduğunu ortaya koyduğu belirtildi.

Euro-Med Gözlemevi, İsrail hükümet yetkililerinin, Gazze’de yaşayan Filistinlilerin yok edilmesine yönelik söylemlerinin artık birer tehdit olmaktan çıktığını, fiili bir devlet politikası haline geldiğini vurguladı. Uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının, İsrail’in soykırım suçlarını kesintisiz bir şekilde devam ettirmesine zemin hazırladığı ifade edildi.

İsrailli Yetkililerin Açık Soykırım Çağrıları

Açıklamada, İsrailli yetkililerin ve Knesset üyelerinin Gazze’ye yönelik saldırıları artırma çağrıları yaptığı vurgulanarak, bazı yetkililerin açıklamalarına yer verildi:

• İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, insani yardımların kesilmesini “yerinde ve doğru bir adım” olarak değerlendirerek, Gazze’ye yönelik "en ölümcül ve hızlı saldırının" düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
• İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, Gazze’de kıtlık riski olduğu yönündeki uyarıları “asılsız” ilan etti ve İsrail’in insani yardım sağlama gibi bir sorumluluğu olmadığını öne sürdü.
• Eski Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Gazze’ye elektrik ve su akışının tamamen durdurulmasını savunarak, bölgedeki Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi gerektiğini dile getirdi.
• Knesset Üyesi Almog Cohen, Ramazan ayının Filistinlilerin “en zayıf ve savunmasız olduğu zaman” olduğunu iddia ederek, İsrail güçlerinin bu süreçte Gazze’de “acımasızca öldürme” politikası uygulaması gerektiğini savundu.

Euro-Med Gözlemevi, bu açıklamaların İsrail’in Filistin halkına yönelik niyetini açıkça ortaya koyduğunu ve uluslararası hukuka göre ciddi savaş suçları teşkil ettiğini belirtti.

İsrail’in Soykırım Politikaları ve Açlık Silahı

İsrail’in insani yardımları keserek Filistin halkını sistemli bir şekilde yok etme politikası izlediğini belirten Gözlemevi, Gazze’nin tamamen ablukaya alınmasıyla gıda, su, elektrik ve yakıt gibi hayati kaynakların kesildiğini ve halkın açlığa mahkûm edildiğini vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü saldırıların, Filistin halkını aşamalı olarak ortadan kaldırmayı hedeflediği ifade edildi. Euro-Med Gözlemevi, bu sürecin 1948 tarihli Soykırım Sözleşmesi kapsamında bir soykırım suçu oluşturduğunu hatırlattı.

Uluslararası Topluma Acil Çağrı

Gözlemevi, uluslararası topluma ve ilgili devletlere, Gazze’de yaşanan insanlık suçlarına karşı derhal harekete geçme çağrısında bulunarak şu adımların atılmasını talep etti:

• İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım politikalarının durdurulması için acil önlemler alınması,
• İsrail’in insani yardımları serbest bırakmaya zorlanması ve uluslararası hukuka uygun hareket etmesinin sağlanması,
• Gazze halkının temel ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için acil bir insani yardım koridoru açılması,
• İsrail’in işlediği savaş suçlarından dolayı uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya bırakılması,
• Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’i 28 Mart 2024 tarihli ihtiyati tedbir kararına uymaya zorlaması.

Euro-Med Gözlemevi, işgalci İsrail’in Gazze halkına karşı gerçekleştirdiği suçların belgelenmiş bir soykırım olduğunu vurgulayarak, uluslararası hukukun devreye sokulması gerektiğini belirtti. Kuruluş, sessiz kalmanın bu suçlara ortak olmak anlamına geleceği konusunda uyarıda bulundu.

GAZZE, 03 Mart 2025 07:58