MAVİ MARMARA GAZİSİ MUHYETTİN YILDIRIM'DAN KUDÜS ÇAĞRISI

"Dünya Kudüs Haftası" münasebetiyle yaptığı açıklamada bulunan Mavi Marmara Gazisi Muhyettin Yıldırım, Filistinli kardeşlerimizin siyonist işgal rejimine karşı savaştığı bu dönemlerde bizlerin hayatımıza normal bir şekilde devam etmemizin yanlış bir anlayış olduğunu, yapacağımız etkinliklerin siyonist işgalcilerin moralini bozacağını Filistinlilerin sevindireceğini ifade etti.

Programlarla İslam'ın, İslamî sembollerin bizlerden nesillere aktarılması gerektiğini vurgulayan Yıldırım, Batı'nın çocuklara nesillere dayattığı dünyada Kudüs'ün, Mekke'nin, namazın olmadığını belirtti.

Müslümanlar için kıymetli olan şehirlerin Mekke, Medine ve Kudüs olduğunu, Kudüs'ün manevi öneminin Hz. Peygamber'in bir gece Mekke'den Kudüs'e götürülmesi ve oradan miraca yükselmesi olduğunu dile getiren Mavi Marmara Gazisi Yıldırım, "Bütün Peygamberlerin orada bir izi var, şu an her ne kadar namaz için yüzümüzü dönmesek de Kudüs, Peygamberlerin bize bıraktığı mirastır." dedi.

Hazreti Ömer'den bu yana orası Müslümanların kontrolü altındaydı fakat son 100 yıldır Kudüs'ü fiilen kaybettik diyen Yıldırım, "Orada bir sorun varsa bu sadece Filistinli kardeşlerimizin değil, hepimizin sorunudur. Bu nedenle Kudüs belli bir ırkın değil tüm Müslümanlarındır ve herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Onlar orada savaşarak mücadele ediyor, bizler de burada farklı etkinliklerle onların yanında olmak zorundayız." İfadelerini kullandı.

"Her etkinlik israil'in moralini bozar Filistinli kardeşlerimizi sevindirir"

Kardeşlerimiz orada savaşırken bizlerin normal hayata devam etmesinin yanlış bir anlayış olduğunu dile getiren Yıldırım, "Filistinli kardeşlerimizin gözü ve kulağı bizdedir. Bu açıdan kardeşlerimize moral vermemiz ve destek olmamız gerekiyor. Kudüs'e bir saldırı olduğu vakit bizler ses vermezsek israil daha fazla saldırıyor, evleri yıkıyor, sürgün ediyor, yaşam hakkı tanımıyor ve Filistinlileri cezaevlerine atıyor. Etkinlikler ile bu sorunu duyurmamız lazım çünkü her etkinlik israil'in moralini bozar Filistinli kardeşlerimizi sevindirir." şeklinde konuştu.

İsrailin ümmetin kalbine saplanmış bir hançerdir olduğunu bazen dış güçlerin bazen de satılmış liderlerin gelip baskı uyguladığını belirten Yıldırım, "Kudüs'e gerekli olan desteği vermiyor, gündemimize almıyor, gerekli adımları atmıyor ve yoldan sapmışlar bize zarar veriyorsa bizlerde bir sorun vardır. Dosdoğru yolda emin adımlarla yol alabilirsek israil orada üç gün duramayacaktır." ifadelerini kullandı.

"Batı'nın çocuklarımıza dayattığı yeni dünyada Kudüs, Mekke ve namaz yok"

'Yapabileceğim ne var ki' demenin doğru olmadığını bir kişinin dahi gündemine Kudüs'ün girmesinin kazanım olduğunun altını çizen Yıldırım şunları kaydetti:

Toplum olarak toparlanıp insanımızın ıslah edilmesi, uzun vadeli programlarla İslamî sembollerin bizlerden neslimize aktarılması, öğretilmesi ve bu konuda nesillerin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Batı'nın çocuklarımıza dayattığı yeni dünyada Kudüs, Mekke ve namaz yok, sadece heva ve heves var. Bu tür programlar, günler ve haftalar israile atılan bir taş gibidir dalga dalga tüm insanlığa yayılmalı ve topluma mâl edilmelidir. Halka inmeli ve onlara Kudüs'ü anlatmalıyız. 'Dünya Kudüs Haftası' da bunlardan biridir inşallah devamlı olur. Kudüs anılır ve hatırlatılır.
"Eğer üstümüze düşeni yapıyorsak Allah'ın yardımı da beraberinde gelecektir"

Filistin'e karşı eski duyarlılığın azaldığını, sebebininse gündemimize almadığımız her konunun unutulmaya mahkûm olduğunu söyleyen Yıldırım, "1980'li yıllarda Filistinli çocukların ellerinin ve kollarının İsrailli askerler tarafından taşlarla kırılma ve ezilme görüntüleri hala belleğimde tazeliğini koruyor. Beni kahreden bu durum hiç aklımdan çıkmıyor ve unutamıyorum. Filistinliler tüm dünyanın gözü önünde hem savaş araçlarıyla hem de ambargolarla öldürülüyor fakat kimsenin gıkı çıkmıyor çünkü silah kalem, yargı, ve dünyanın desteği onların elinde." ifadelerine yer verdi.

Müslümanların er-geç hakkını onlardan alacağını belirten Yıldırım, "Bu Allah'ın vaadidir, israil oradan sökülüp atılacaktır lakin herkesin kendine 'Ben üzerime düşeni yapıyor muyum?' sorusunu sorması gerekir. Eğer üstümüze düşeni yapıyorsak Allah'ın yardımı da beraberinde gelecektir. Allah'ın, 'Etrafını bereketli kıldığımız' diye tabir ettiği Filistin'in etrafında olan topraklardan biri de biziz. Eğer üstümüze düşeni yaparsak o bereketten nasibimizi alacağımıza inanıyorum." şeklinde tamamladı. (İLKHA)
 

İSLAM ÜLKELERİ, 28 Şubat 2022 10:49