AMOS GİLAD NETANYAHU'NUN İRAN STRATEJİSİNİ ELEŞTİRDİ

Siyonist rejim Savunma Bakanlığı Siyasi ve Güvenlik Komitesi Başkanı Amos Gilad, ABD'nin, İran'ın nükleer tesislerine yönelik herhangi bir saldırının boşuna olduğu konusunda İsrail'i uyardığına ilişkin haberlere atıfta bulunarak, şunları söyledi: ‘Bu uyarıdan kim memnun değil bilmiyorum ama müttefik olarak ABD'ye bir alternatifimiz var mı?’

Amos Gilad, İsrail Radyosu'na verdiği röportajda şu ifadelerde bulundu: ‘Önerilen düşünce şekli farklıdır. İran tehdidiyle etkili bir şekilde mücadele edecek miyiz? Binyamin Netanyahu liderliğindeki önceki hükümetin stratejisi başarısız oldu çünkü İran ile yapılan nükleer anlaşmanın iptal edilmesinde rol oynadı ve İranlıların ilerlediği dönem işte o zamandı.

ABD'yi anlaşmayı feshetmeye zorlamanın siyasi sonuçlarını test etmek, İran'ın tehdit konusunda dramatik ve gözle görünür bir ilerleme kaydetmesine yol açtı ve bugün daha önce sahip olmadığı seviyelere ulaştı. Bu bir başarısızlık sayılmaktadır.

Biz siyasette sonuçları test etmeyi başaramadık, çünkü anlaşmaya riayet edileceğini varsayarak İran ile mücadele etme kabiliyetimizi geliştirmedik. Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot, bir anlaşmaya varmak için çalıştı ve Mossad Başkanı bu anlaşmayı baltalamak için çalıştı ve sonunda bu anlaşma iptal edildi ve İran ilerleme kaydetti.

Biz Amerika’nın İran’ı, eğer nükleer silah üretme konusunda bir seçenek olursa, sahip olduğumuz tüm güvenlik dengelerinin sarsılabileceği konusunda ikna etmesini beklemeliyiz, bu önemli bir şeydir.

Bugün Herzliya Enstitüsü'nün başkanı ve bu Enstitüsü'nün yıllık konferanslarının direktörü olan General Gilad,2019'da bu işgalci kuruluşu, sağlam duvarlarla korunan ama içeriden termitlerin yediği bir ev olarak nitelendirdi ve “Buradaki yolsuzluk ve insanların dağılması benim için büyük bir endişe kaynağıdır” dedi.

Daha önce Siyonist rejim Genelkurmay Başkanı olan Dan Halutz, İsrail yalnızca bölgesel bir güç olduğu için Tahran'la çatışmanın ABD gibi bir süper güç tarafından yapılması gerektiğini iddia etmişti.

Dan Halutz, İsrail ordusunun bütçe tavanında artış talebinin ardından şu iddialarda bulunmuştu: ‘Tahran'la bu mücadele ABD gibi bir süper güç tarafından yapılmalıdır çünkü İsrail sadece bölgesel bir güçtür.

İran'la kötü bir anlaşma, onunla başarısız bir savaştan iyidir. Tahran ile müzakerelere öncülük eden ülkeler, bu müzakerelere yeniden başlayamadığı takdirde, bir anlaşmaya varmalarını ve onların faaliyetlerini dikkatli bir şekilde gözlemlemek olan tek bir hedefi gerçekleştirmelerini umut etmeliyiz.

İran ile dünya güçleri arasındaki yeni bir nükleer anlaşma muhtemelen önceki nükleer anlaşmadan daha kötü olacaktır. Tabii, önceki nükleer anlaşmadan daha zayıf olan böyle bir anlaşma, hiç anlaşma olmamasından iyidir.’

Siyonist yetkililer bu açıklamalarda bulunurken İran, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı imzalayan ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın bir üyesi olarak, barışçıl amaçlarla nükleer teknoloji edinme hakkına sahip olduğunu vurguluyor.

Öte yandan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettişleri İran'ın nükleer tesislerini birkaç kez ziyaret ettiler, ancak bu ülkenin barışçıl nükleer enerji programının askeri amaçlara saptığına dair hiçbir kanıt bulamadılar.

Ayrıca 2015 yılında İran, nükleer programı üzerindeki gerilimi çözmek için sözde 5+1 ülkeleri ile anlaşmaya vardı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran'ın tüm yükümlülüklerine bağlı olduğunu kabul etmesine rağmen, ABD hükümeti Mayıs 2018’de bu anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi.

Joe Biden hükümeti, Avusturya'nın başkenti Viyana'da devam eden müzakereler yoluyla ülkesinin Nükleer Anlaşmaya geri dönmesinin önünü açmayı planladığını iddia ediyor.

Şimdiye kadar, Viyana'da ABD ile İran dışındaki Güvenlik Konseyi'nin diğer tarafları arasında ABD'nin Nükleer Anlaşmaya dönüşünü kolaylaştırmak için altı tur görüşme yapıldı. Taraflar, müzakerelerde somut ilerleme kaydedildiğini, ancak bazı ihtilaflarının devam ettiğini söylüyorlar.

rasthaber

SİYONİST REJİM, 24 Kasım 2021 08:49