UMMU'L FAHM HALKI FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERE KARŞI İSYAN ETTİ

"Öfke Cuması 13" ve "Ummu'l-Fahm cinayet şebekesinden güçlüdür" adıyla düzenlenen gösterilere katılanlar Filistin bayraklarını ve faili meçhul cinayetlerin üzerine gidilmesini isteyen pankartlar taşıdılar. Katılımcılar bu cinayetlerin artmasından birinci derecede İsrail polisinin sorumlu olduğunu dile getirdiler. 

Cuma namazı da Ummu'l-Fahm Belediyesi'ne ait binada kılındı ve hutbeyi okuyan imam söz konusu cinayetlere dikkat çekerek masum insanların kanlarının akıtılması karşısında harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. 

Üç gün önce (19 Ekim Salı) Ummu'l-Fahm şehrinde Muhammed Hamd Ebu Ca'u isimli 25 yaşında bir Filistin genç faili meçhul kişilerin gerçekleştirdiği saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Evinden çıkıp işine gitmekte olduğu sırada saldırıya uğrayarak hayatını kaybeden bu gencin evli ve iki çocuk babası olduğu bildirildi. Ebu Ca'u'nun öldürülmesiyle birlikte 2021'in başından itibaren 1948 Bölgesi'nde faili meçhul cinayetlerde öldürülenlerin sayısının 90 olduğu bildirildi.

İşgal rejiminin emniyet teşkilatının bu cinayetlerin üzerine gitmemesi ve gerekli araştırmaları yapmaması faili meçhul cinayetlerin daha da artmasına neden oluyor. 

1948 Bölgesi Filistinlileri Yüksek Takip Komisyonu ve Adalet adlı insan hakları kurumu 4 Ekim Pazartesi günü yaptığı açıklamada bu cinayetler karşısında aslında polisin çok ihmalkâr davrandığına ve görevini yerine getirmediğine dikkat çekilerek, polisin normalde Arap toplumunu düşman olarak gördüğü ve "faili meçhul" olarak gösterilen cinayetlerin üzerine gitmediği, cinayetlerin faillerini ortaya çıkarmak için gereken çalışmayı yapmadığı, canilerin ortaya çıkarılması ve bu tür cinayetlerde kullanılan silahların toplanması için hiçbir işlem yapmadığı vurgulandı. 

Birkaç hafta önce de işgal rejiminin polis teşkilatında görevli bir kişi söz konusu cinayetleri işleyen şebekenin Şabak (İsrail'in iç istihbarat teşkilatı) tarafından himaye edildiğini, çünkü bu cinayetleri işleyenlerin başını çekenlerin bu teşkilatla işbirliği içinde hareket ettiklerini dile getirmişti. 

Bu bilgi cinayetlerin aslında "faili meçhul" olmadığını aksine Şabak'ın canileri çok iyi bildiğini ama, bir yandan bu cinayetlerin faillerini himayesine alırken bir yandan da bu olayı Arap bölgelerine istihbarat elemanlarını sokma şeklindeki sinsi bir planın gerekçesi yapmaya çalıştığını ortaya koyuyor.

Siyonist işgal rejimi 1948'de işgal edilmiş bölgede ikamet eden Filistinlilere yönelik olarak planlı bir şekilde gerçekleştirilen bu saldırıların ve cinayetlerin üzerine gitmediği için siyonist terör örgütlerini cesaretlendiriyor ve saldırıların daha da artmasının önünü açıyor.

Bu politikanın asıl amacının ise bölgedeki Filistinlileri göçe zorlamak ve onların yerlerine yahudi yerleşimcileri yerleştirmek suretiyle ırkçı tasfiye planını hayata geçirmek olduğu tahmin ediliyor. 

Filistin Enformasyon Merkezi

KUDÜS, 23 Ekim 2021 07:02