BATI ŞERİA’NIN SİLAHLANMASI VE YENİ BİR GAZZE’YE DÖNÜŞMESİ TEL AVİV’İN KABUSU OLDU (RÖPORTAJ)

Siyonist Maariv gazetesi konu ile ilgili şunları yazdı: ‘İsrail ordusunun 2020 yılına ait nihai raporunda Filistinlilerin yaptığı operasyonların bir kısmının kasıtlı olarak silindiği ve ordu sözcüsünün konuya hiç değinmediği açıkça gözükmektedir.’

Gazete ayrıca, İsrail ordusunun, Filistinlilerin Batı Şeria'daki silahlı operasyonlarını saklamasının ilk kez olmadığını da vurguladı. İsrail ordusu yine aynı şekilde, 2017 yılında Batı Şeria'da Filistinlilerin yaptığı silahlı operasyonların %50’sinin kamuoyundan saklandığını 2018'de de duyurmuştu. Bu istatistikleri yine Siyonist medya kamuoyuna açıklayarak ordunun yalanını deşifre etmişti.

 Konu ile ilgili olarak İran’ın Ürdün eski büyükelçisi Mücteba Firdevsi Pur ile yaptığımız röportajı dikkatinize sunuyoruz:

QODSNA: Son günlerde Filistinlilerin yaptığı silahlı operasyonlarla ilgili Siyonist ordunun sansür uyguladığı haberleri yayıldı. Sizce bu sansür neden uygulanıyor?

MÜCTEBA FİRDEVSİ PUR: Siyonist rejim, işgalci yapısı gereği her zaman farklı araçlarla işgalcilerin güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır. Bunun için de işgal topraklarının dünya Yahudilerinin yaşamları için en iyi mekan olduğunu zihinlere kazımak istemiştir.. İşgal toprağı Filistin'in 70 küsur yıl öncesini inceleyecek olursanız, bununla ilgili birçok meseleyle karşılaşırsınız. 

Siyonist rejimin Araplarla ilk savaşı; barış anlaşmaları, Siyonist rejimin ve işgal topraklarına yerleşenlerin güvenliğini artırmak için, Ortadoğu'yu Amerika ve Avrupa'nın silah depolarına dönüştürme doğrultusunda idi.

Son zamanlarda bazı Arap ve Afrika ülkelerinin Tel Aviv ile normalleşme anlaşmalarına şahit oluyoruz ki bence bu anlaşmaların ilk işlevi, Siyonist rejimin güvenliğinin takviye edilmesidir. Zaten Trump döneminde, Siyonist rejimin güvenliğinin takviye edilmesi ve askeri gücünün artırılması ciddi manada gözetilmişti.

Ancak yıllardır Siyonist rejimin güvenliğini zorlayan ve onu sıkıntıya sokan tek konu, bölgesel düzeyde direniş ve direniş grupları olmuştur. 

Aslında Direniş Cephesi, bunca yıldır Siyonist rejim için çözülemeyen bir güvenlik sorunu olmuştur. Sizin de sorunuzda yer alan bu nokta, kesinlikle bu konuyla ilgilidir.

Siyonist rejim direniş ve direniş eylemleri karşısında güçsüzdü ve son yıllarda direniş grupları karşısında engelleme denklemini kesinlikle oluşturamadı ve onların tehlikelerini def edemedi.

QODSNA: Siyonistler neden bu tür istatistikleri yayınlıyor ve sahte raporlar sunuyorlar? Örneğin Şabak'ın en son raporunda Filistinlilerin 2020'de Batı Şeria'daki silahlı operasyonlarının en az üçte ikisi sansürlendi, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

MÜCTEBA FİRDEVSİ PUR: Batı Şeria'daki silahlı eylemler ve direniş operasyonları konusunda da bizler bu gerçekle yüz yüzeyiz. Filistinliler karşısındaki başarısızlıkları Siyonist ordu ve askeri güvenlik makamlarını askeri istatistikleri manipüle etmeye mecbur etmiştir.

Bu doğrultuda, Siyonist rejim askeri ve güvenlik çevrelerinin Filistinlilerin Batı Şeria'daki operasyonları karşısında verimsizliği, onların Batı Şeria'nın silahlanmasından duydukları şiddetli korku yüzündendir.  

Bu konu Siyonistlerin en büyük kabusudur. Siyonist rejim son yıllarda Gazze'de direniş grupları karşısında başarısız olmuştur, hatta  Batı Şeria'nın yeni bir Gazze'ye döneceği düşüncesi Siyonist liderleri oldukça tedirgin etmektedir.

İşte bu yüzden Siyonistler; istatistiklerle, işgal topraklarındaki gaspçılara güvenli bir yerde yaşadıkları garantisini vererek kendi ülkelerine dönmelerini gerektirecek bir durumun olmadığını göstermeye çalışıyor.

kudusgunu.com

BATI YAKA , 01 Şubat 2021 11:47