HAMAS LİDERLERİNDEN MAHMUD EZ ZEHAR'DAN QODSNA'YA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

HAMAS, 03 Eylul 2020 12:30

Hiç şüphesiz, Amerika ve İsrail'in zalim yaptırımları karşısında, Siyonistlere engel olmak için yangın çıkarıcı balonların kullanılması, Filistinlilerin doğal ve yasal hakkı olarak görülmektedir.
Geçtiğimiz günlerde bazı Arap yöneticileri ve özellikle de BAE tarafından Siyonist İsrail ile birçok alanı kapsayan "normalleşme" adımı atıldı. Bu bağlamda ilk kez ve aleni şekilde, Amerikalı ve Siyonist heyetler, Suudi Arabistan havasahasından geçerek BAE hava sınırlarına giriş yaptı ve Abu Dabi havalanında BAE yetkilileri tarafından karşılandılar.
Öte yandan sonuç olarak Mısır ve Katarlıların arabuluculuklarıyla Gazze ve Siyonist rejim ordusu arasında ateşkes imzalandı. Bazıları bu ateşkesi, Filistinli direniş gruplarının işgal rejimine olan "Yangın Çıkarıcı Balon" baskılarının bir sonucu olarak görüyor.
Qodsna muhabiri konunun boyutlarının daha net ortaya konması için, Hamas İslami Direniş Hareketinin kıdemli siyasi büro üyesi Mahmud Ez Zehar ile kısa bir röportaj yaptı:
Qodsna: Hamas ve Siyonist rejim arasında gerçekleşen anlaşma ile ilgili görüşleriniz nelerdir? Acaba israil bu ateşkes anlaşmasına bağlı kalacak mı?
Mahmud Ez Zehar: Taraflar arasında yüzlerce kez anlaşma yapıldı. Ancak beklediğimiz sonuçlar gerçekleşmedi. Biz bugün, akaryakıt ve ürün ithalatının Siyonist işgalciler tarafından vergilendirilmesinin iptal edilmesini ve bunların paralarının Siyonistlerin ceplerine girmesini değil de Gazze'ye geri dönmesini bekliyoruz.
Şu anda korona Gazze'de artış göstermiş, bazı kişiler hastalığa yakalanmıştır. Siyonist rejim, Katar'ın Gazze'ye yaptığı yardımlara göz diktiği için de ithal edilen her üründen, özellikle de tıbbi malzeme ve ilaçlardan ağır vergiler almaktadır. Bu durumun devam etmesi halinde göz açıp kapayıncaya kadar Gazze'ye yapılan maddi yardımlar da sona erecek ve durum tekrar eskisi gibi vahim bir hal alacaktır.

Gazze'deki tüm sorunlara rağmen işgal rejimi İsrail geçtiğimiz yıllarda da defalarca Katar ve Mısır'ın arabuluculuğuyla anlaşmalar imzaladı ancak kısa bir süre sonra anlaşmadan caydı ve tüm anlaşma maddelerine sırtını döndü.
Sonuç olarak ben bu anlaşmaya karşı geçmişte de olduğu gibi umutlu değilim ve İsraillilerin sabıkalarını düşündüğümde ömrünün kısa olacağına inanıyorum.
Qodsna: Acaba işgal topraklarına yangın çıkarıcı balonların gönderilmesi işgalci Siyonistlerin ateşkes, müzakere ya da arabulucu heyetlerin çalışma vakti geldiğini düşünmelerine sebeb olmuş mudur?
Mahmud Ez Zehar: Evet, işgal altındaki topraklara gönderilen yangın çıkarıcı balonlar, ateşkes fikrinin oluşmasındaki önemli faktörlerden biridir. Siyonist rejim, işçilerin maaşlarını keserek ve Gazze'ye ürün, teçhizat ve yakıt girişini engelleyerek durumu kendi lehine çevireceğini düşünüyordu. Ancak balonların gönderilmeye başlanmasının ardından rejimde zayıflık ve başarısızlık duygusu hakim oldu.
İşgal topraklarında her gün birkaç yangının meydana gelmesiyle Gazze Şeridi etrafındaki yerleşkelerde Siyonist işgalcilerin uğradığı maddi hasar, Binyamin Netanyahu'nun politikaları ve düşüncelerine karşı nefret oluşturdu.
Yerleşimciler Netanyahu ve kabinesine yaptıkları baskının ardından işgal topraklarına doğru uçurulan balonların durdurulması için Gazze'ye yapılan baskının azaltılmasını istediler.
Şüphesiz bu balonlar ile Siyonistleri zarara uğratmak ve gözlerini korkutmak meşru bir mekanizmadır ve Filistinlilerin İsrail ve Amerika'nın zalimce yatırımları karşısında buna hakkı vardır.
Qodsna: BAE ile İsrail arasında ilişkileri normalleştirmenin bölgeye güvenlik getirileri nelerdir? Acaba bu durum direniş eksenini etkileyecek mi?
Mahmud Ez Zehar: Evvela, işgalci rejimle ilişkileri normalleştirmek şüphesiz bölge halkları ve güvenliği için büyük bir ihanettir. Nerede Filistin aleyhine bir adım atılmışsa orada Bin Zayid'in ayak izleri vardır. Allahu Teala Kur'an_ı Kerim'de buyurmuştur ki: يا أيها الذين آمنوا لا اتخذوا اليهود والنصارى أولياء بعضهم أولياء بعض
'Hiçbir zaman Hristiyanları ve Yahudileri kendinize dost edinmeyin.'
Şimdi bölge ülkeleri özellikle de Yemen, Suriye, Irak ve İran İslam Cumhuriyeti Arap liderlerin uzlaşmacı adımlarla Direniş Eksenine darbe vurma çabaları karşısında iktisadi ve askeri kabiliyetlerini daha da güçlendirme yolunda mücadele etmeli ve bundan gaflet etmemelidir.
Allahu Teala'nın Kur'an-ı Kerim'deki vaadi üzere BAE liderlerinin akibeti hayır olmayacak zira Allah onları hidayet etmeyecek.
Bence hatta bu sürecin devamı bölgenin bazı hain Arap liderlerinin gerçek yüzlerini de ortaya çıkaracaktır ve bizlere, Arap-İsrail-Batı eksenine karşı hangi mekanizmayı kullanmamız gerektiğini gösterecektir.