CEVAD ZARİF'TEN ABD TERÖR DEVLETİNE YAPTIRIM UYARISI

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif Pazartesi günü Rusya’nın Kommersant gazetesinde “Bizimle değil, virüsle savaşın” başlıklı makalesinde korona virüs salgını tüm dünyayı sardığına işaretle, artık oturup Amerika’nın zorbalığını seyretme dönemi sona erdiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif makalesinde uluslararası camianın kendine gelme ve Amerika terör devletinin uyguladığı iktisadi ve sağlık – ilaç terörüne son verme zamanı geldiğini belirterek şöyle dedi:

Uluslararası camianın Amerika terör devletinin İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı illegal ve zalimane yaptırımlarına karşı çıkması, uyanık vicdanlar ve ülkelerin insan haklarına bağlılığı konusunda mihenk taşı olabilir.

Aslında Amerika terör devletinin İran İslam Cumhuriyeti’ne dayattığı yaptırımların beşeriyete karşı cinayet mısdakı olduğu konusunda hiç bir kuşku yoktur.bu yüzden bu gerçeği medya üzerinden diplomasi gibi çeşitli yöntemlerle beyan etmek önemli ve zaruri bir mesele sayılır.

Bu açıdan bakıldığında İran’ın bu konuda izlediği diplomasinin iki önemli boyutu söz konusudur.

İran diplomasisinin ilk boyutu, yaptırımların ve devam etmesinin İran ve uluslararası toplumun korona virüs salgını ile mücadelede iş birliği yapmasını engellemesiyle ilgilidir.

İran diplomasisinin ikinci boyutu ise, Amerika’nın iki yüzlülüğünü ortaya koymaktır. Bu konu özellikle son günlerde Dışişleri Bakanı Zarif’in attığı tweetlerde daha da ağırlık kazandığı ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmeye başladığı anlaşılıyor.

Dışişleri Bakanı Zarif’in Kommersant gazetesinde yayımladığı makale de medya üzerinden izlediği ve uluslararası yasaların çerçevesinde ABD terör devletinin tek yanlı politikalarını sorguladığı bir diplomasi sayılır.

Bugün uluslararası camia Amerika terör devletinin estirdiği iktisadi terör, İran İslam Cumhuriyeti’nin korona virüs salgını ile mücadelesini ciddi sıkıntılarla karşı karşıya getirdiğinin bilincindedir. Bunun esas sebebi, dayatılan yaptırımların İran’ın mali, ticari ve iktisadi kanallarını tıkamasıdır. Oysa korona virüs salgını ile mücadelenin ciddiyeti ve acil bir konu olması yüzünden İran’ın acilen gerekli ilaçlara ve tıbbi ekipmanlara ulaşması gerekir ve bu konu aynı zamanda dünya sağlık örgütü DSÖ’nün öncelikli programları arasında yer almaktadır.

Dünya sağlık örgütü DSÖ Genel Sekreteri Tedros Adhanom da bu gerçeğe vurgu yaparak şöyle diyor: Her ne kadar söylersek ve tekrar edersek yine azdır; ancak her ülke başlı başına bu pandeminin gidişatını değiştirmekle rol ifa edebilir.

Ancak ne var ki Amerika terör devleti bu zorlu şartlarda hatta İran’ın başka ülkelerde bloke edilen banka hesaplarından yararlanmasına izin vermeyerek kendince İran milletine yönelik azami baskı politikasını sürdürmeye çalışıyor.

Kuşkusuz korona virüs salgını sınır tanımayan bir salgındır ve hangi ülke bu salgını kontrol altına almakta başarısız olursa, bu durumdan başka ülkeler de etkilenir. Bir başka ifade ile, Amerika devletinin korona virüs pandemisi şartlarında estirdiği iktisadi terör Amerika devlet adamlarının şom siyasi hedeflerine ulaşmak üzere uyguladıkları güdümlü bir savaş suçudur. İran İslam Cumhuriyeti diplomasi kurumu ise konunun önemi itibarı ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve bazı ülkelerin liderlerine yazdığı mektupta Amerika’nın bu tutumu konusunda uyarılarda bulundu.

Bugün korona virüs salgını tüm siyasi, iktisadi ve coğrafi sınırları aşarak beşeri camianın tümünü ciddi bir şekilde tehdit etmeye devam ediyor. Gerçi İran milleti Amerika’nın dayattığı kırk yıllık baskıları ve zalimane yaptırımlarına karşı kendi zengin iç kaynaklarına dayanarak emsalsiz bir şekilde direnmiştir; ancak Dışişleri Bakanı Zarif’in de instagram sayfasında belirttiği üzere, korona virüs salgını ile küresel mücadelenin sonuca ulaşması için yeryüzünün her yerini mücadele meydanı olarak telakki etmek gerekir. Bu durumda yeryüzünün neresinde olursa olsun, bir ülke bu mücadeleye yenik düşecek olursa, tüm dünya yenilmiş sayılır.

Dışişleri Bakanı Zarif ayrıca şu hatırlatmada bulundu:

Dünya ister Wuhan, ister Tahran, ister Milano, ister Madrid ve ister New York olsun, her yerde sarf edilen çabalara borçludur. Korona virüs salgını ile mücadele beşeri bir mücadeledir ve bu mücadeleyi aksatmak insanlık dışı ve ahlak dışı bir uygulama olacaktır.

parstoday

, 01 Nisan 2020 09:40