FİLİSTİN DAVASI VE YÜZYILIN ANLAŞMASI ADLI ŞEYTANİ PROJE (1. BÖLÜM)

, 05 Ağustos 2019 07:33

FİLİSTİN DAVASI VE YÜZYILIN ANLAŞMASI ADLI ŞEYTANİ PROJE (1. BÖLÜM)

2 Nisan 1947'de sömürgeci İngiltere Filistin'in Siyonistlerce işgaline destek çıkmasına paralel olarak Birleşmiş Milletler Teşkilatı dönem Genel Sekreterine bir mektup göndererek Filistin'in gergin durumu ve krizinin ele alınmasını istedi. 

Böylece BMT'ında Filistinliler ve Siyonistler arasındaki sorunların ve çatışmaların sonlandırılması için 11 kişilik bir komite oluşturuldu. Batılı devletler özellikle de Britanya gibi güçlerin müdahaleleri ile Filistin'in Yahudiler ve َArap ülkesi olarak ikiye ayrılması önerilip onaylandı. 

Filistinli Müslümanlar ve diğer özgürlükçü Müslümanların  Filistin'in ikiye bölünmesi projesine karşı çıkmalarının ardından ise Siyonistlerin tarihi Filistin topraklarını gasp  etme sürecindeki cinayetleri de artmış oldu. Böylece bir milyon Filistinli hızlı bir şekilde mülteci durumuna düştü. Bundan dolayı Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyi 194 sayılı kararı çıkardı. Bu kararın önemli maddelerinden biri de mültecilere tazminat ödenmesi ve de onların ana vatanlarına geri dönme hakkına sahip olmaları idi. Ancak Siyonistler hiçbir zaman bu BM kararını uygulamadılar. 

Siyonist Rejim İsrailli Şlomo Avinery 2008 yılında BMT Güvenlik Konseyinin 194 sayılı kararı ile ilgili şöyle bir itirafta  bulundu: "Pratikte bu kararname Filistinlilerin geri dönüş hakkına sahip oldukları anlamına gelir. Bu ise Siyonist müzakereciler için kabul edilemez bir husustur." 

Siyonist Rejim İsrail, hiçbir BMT kararına uymayarak BMT kararlarının en büyük ihlalcisi olarak sayılmaktadır. 

Buna paralel olarak Amerika, İngiltere ve Fransa'nın Siyonist Rejime verdiği desteklerinden dolayı Birleşmiş Milletler Teşkilatlarında bir çok karar da onaylanmamıştır.

Araplar ve Siyonist Rejim arasında 1967 yılında çıkan 6 Günlük savaşta da Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyi Siyonist Rejimin Kudüs'ten geri çekilmesini öngören 242 sayılı kararı onayladı. Sözü geçen karar yine de Siyonist Rejim İsrail tarafından kabul edilmedi. Bu yüzden Güvenlik Konseyi 2 Ekim 1973'te onayladığı 338 sayılı yeni bir karar ile 242 sayılı kararın maddelerinin uygulanmasına vurgu yaptı. 

Siyonist Rejimin yayılmacı politikaları ve de Batılı devletlerin bu gayrı meşru yönetimi sürekli desteklemesi aslında Filistin halkı arasındaki dayanışma ve direniş gücünün artmasına neden oldu. Öyle ki belli bir süreden sonra Siyonist Rejim ve ortakları tüm baskı araçlarına rağmen bu direnişi yok edemediler. Bu yüzden özellikle de 90'lı yıllardan itibaren uzlaşma mahiyeti taşıyan projeler Filistin milletini sindirmek ve direnişlerini kırmak için uygulanmaya çalışıldı. 

13 Eylül 1993'te Filistin Özerk Teşkilatı ve Siyonist Rejim arasında Oslo Anlaşması imzalandı. Çatışmalar ve anlaşmazlıkların çözümünün çerçevesi olarak bilinen bu anlaşma her iki tarafın da karşı tarafın Filistin ve sözde Siyonist Rejim sınırları içerisinde yaşama hakkını tanımasını öngörmüştü. Ancak Siyonist Rejim karşılıklı saygıya dayanan bir sınırtaşlıktan bile sakınıp Filistin'in orduya sahip olmasına karşı çıkarak vahşi bir saldırı sonucu El Halil Camii'ndeki Müslümanların kanını döktü ve Oslo anlaşmasının maddelerine aykırı hareket edip hiçbir maddeyi uygulamadı. 

Amerika'nın Filistin meselesini Siyonistler ve Telaviv lehine çözme girişimlerinin neticesinde Filistin Özerk Teşkilatı ve Siyonist Rejim bir kez daha 1998 yılında Bill Clinton'un doğrudan gözlemciliği ile Wye River anlaşmasını imzaladılar. 

Bu anlaşmaya göre Siyonist Rejim Ürdün nehrinin Batı Yakasındaki Filistin topraklarının yüzde 13'ünden geri çekileceğini kabul etti. Ancak Binyamin Netanyahu bu  anlaşmanın imzalanmasının ardından bile bu bölgelerdeki Siyonist Rejim yerleşim yerlerini arttırdı. 

Ehud Barak'ın 1999 yılında iktidara gelmesinin ardından ise Wye River adı ile de bilinen  Şarm El Şeyh isimli yeni bir anlaşma yine Filistin Özerk Teşkilatı ve Siyonist Rejim arasında imzalandı. 

Bu memorandumun imzalanmasından güdülen hedef 1993 yılından sonra  Filistin Özerk Teşkilatı ve Siyonist Rejim arasında varılan tüm anlaşmaların uygulanması idi. Bu anlaşmanın imzalandığı toplantılarda iki taraf da daimi bir anlaşma için müzakerelerin tekrar başlatılmasına vurgu yapmıştı. 

Bu anlaşmaların ardından ise 2000 yılında Camp David'de sözde Batı Asya Barış Müzakereleri başlatıldı. Siyonist Rejim dönem Başbakanı Ehud Barak ve Filistin Özerk Teşkilatı dönem başkanı Yasir Arafat Amerika Başkanı Bill Clinton arabuluculuğu ile bir araya geldiler. Beytül Mukaddes'in paylaşılamaması ve de Filistinli ve Siyonist Heyetlerin her birinin bu şehri başkent olarak ilan etmek istemesi Camp David müzakerelerinin önemli başlıklarından biri idi.

Camp David müzakere sürecinde Yasir Arafat Kudüs başkentliğinde bağımsız Filistin ülkesinin kurulması için azimli olduğunu gösterip buna vurgu yaptı. Yasir Arafat Camp David müzakerelerinde Amerikan dönem başkanı Clinton'a hitaben şöyle demişti: "Beytül Mukaddes'e göz yumacak Filistinli lider anadan doğmamıştır." 

Bu müzakere süreci sonunda Amerikan makamlarının resmi açıklamaları ve itirafları ile yenilgiye uğramıştı. Bu müzakereler de iki hafta kısır tartışmalarla sona ermişti. Aslında bu müzakere süreci Siyonist Rejimin yaklaşımlarından ve tutumlarından bir adım dahi geri atmayacağını Doğu Kudüs'ü bile bağımsız Filistin ülkesinin başkenti olarak tanımayacağını gösterdi. 

Camp David sözde müzakere sürecinin başarısızlıkla noktalanmasından sonra Mart 2002 yılında Arap devletleri liderleri Arap Birliği çerçevesinde Beyrut'ta bir zirve düzenleyip Filistin ve Siyonistler arasındaki sorunu ve çatışmaları sonlandırmak için projeler sundular. Bu zirvenin sonunda çıkan proje ise Filistin Özerk Teşkilatı Yasir Arafat'ın olmadığı halde onaylanmıştı.  Aslında bu projeye göre Siyonistler 1967 yılı öncesi sınırlarına geri dönüp buna karşı da Arap dünyası İsrail'i bir ülke olarak tanıyacaktı. Ancak Siyonist Rejim 1967 öncesi sınırlarına çekilmeyeceğini bildirerek Filistinli mültecilerin de ana topraklarına dönme hakkına karşı çıkıp anılan projeyi de uygulamayacağını vurguladı.

Bu başarısız girişimlerin ardından ise 2002 yılında Amerika, Avrupa Birliği, Rusya ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı inisiyatifi ile " Barış İçin Yol Haritası" adlı yeni bir uzlaşma planı öne sürüldü. İki bağımsız Filistin ve İsrail ülkelerinin kurulması, Filistinli grupların silahsızlandırılması ve de esirlerin serbest bırakılmasını hedefleyen bu plan Birleşmiş Milletler Teşkilatı Güvenlik Konseyinde de onaylandı. 

Bu plan ise sonunda Cenevre Anlaşmasının imzalanmasına yol açtı. Bu 50 sayfalık anlaşma Siyonist Rejim Adalet Bakanlığı Yossi Beilin ve Filistin Özerk Teşkilatı İstihbarat Teşkilatı Bakanı Yasir Abed Rabbo'nun gizli olarak yürüttükleri 2.5 yıllık müzakerelerin sonucunda elde edilmişti. Bu çerçevede iki taraf da gayrı resmi olarak bu anlaşmayı Aralık 2003'te Cenevre'de imzaladılar. Ancak yine de Siyonist Rejim kısa bir süre sonra Cenevre anlaşmasını reddedip bu projenin Siyonist Rejimi zayıflatacağını öne sürdü. 

Bu gelişmelerin ardından ise Şarm El Şeyh'te ikinci bir oturum 8 Şubat 2005'te Siyonist Rejim dönem Başbakanı Ariel Şaron, Filistin Özerk Teşkilatı Başkanı Mahmut Abbas, Mısır dönem Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ve Ürdün dönem kralı Abdullah'ın katılımı ile düzenlendi. 

Bu oturumda katılımcılar daha önce öngörülen Barışın Yol Haritası anlaşmasına göre barış sürecinin gelişmesine vurgu yaptılar. Bunun ardından ise yaklaşık 2 yıl içerisinde yani Aralık  2006'dan Aralık 2008'e kadar Ehud Olmert ve Mahmut Abbas 36 kez görüştüler. Ancak bu müzakereler  hep düşük düzeylerde düzenlendi. 

Tüm bu sürecin ardından sonunda 27 Kasım 2007'de Maryland eyaletindeki  Amerika Donanması Akademisinde, HAMAS'a yer verilmeden Filistin Özerk Teşkilatı liderleri, Siyonist Rejim liderleri ve kimi Arap ülkelerinin temsilcileri katılımı ile Annapolis konferansı düzenlendi. 

Mahmut Abbas  Ekim 2007'de ise Annapolis konferansında bağımsız Filistin ülkesinin Gazze Şeridi ve Batı Şeria'dan oluşacağı meselesi Filistinliler ve Siyonistlerin Kudüs'ü paylaşması, Filistinli mülteciler ve dönüş hakları, sınırların belirlenmesi, Siyonist yerleşim yerlerinin kaderi, su ve güvenlik meselelerin bu müzakerelerde ele alınacak ana başlıklar olduğuna vurgu yaptı. 

HAMAS'ın üst düzey yetkililerinden Mahmud Zehar, Kasım 2007'de düzenlenen Annapolis konferansı hususunda şöyle bir açıklamada bulundu: "HAMAS bu konferansa çağrılsaydı bile bu konferansa katılmanın bir anlamı yoktu. Çünkü Siyonist Rejim İsrail hala Filistin topraklarının işgaline son vermeye hazır değildir. Bunun yanı sıra zaten Mahmut Abbas da Filistin'in çoğunluğunun temsilcisi değildir." 

Annapolis konferansından bir kaç gün sonra bir bildiri yayımlanarak 2008 yılının sonuna kadar iki tarafın da sürdürülebilir bir uzlaşmaya varmaları istendi. Bu konferansta Siyonist Rejim Golan bölgesinin Suriye'ye ait olduğunu kabul edip Bağımsız Filistin hükümetinin kurulmasına hazır olduğunu bildirdi. 

İlk başlarda böyle bir anlaşmanın Filistinliler lehine olduğu düşünülse de aslında zamanın ilerlemesi ile tarafların görüşlerinin değişmesi ile ümitler yeise dönüştü. 

Uzun tartışmalar sonunda Barack Obama Başkanlığı döneminde Nisan 2012'de Mahmut Abbas Netanyahu'ya bir mektup göndererek müzakerelerin yeniden başlatılmasını istedi. Bunun için ise Doğu Kudüs'te Siyonist Yerleşim Yerlerinin inşasının durdurulması ve 1967 öncesi sınırların kabul edilmesi şart koşulmuştu. 

Bu mektubun ardından Netanyahu bir hafta süre içerisinde bu mektuba yanıt verip ilk kez Filistinlilerin bağımsız bir ülkeye sahip olması hakkını tanımış oldu. Ancak yine de pratikte olumlu bir adım atmaktan kaçındı. Böylece bu zamana dek tüm uzlaşma planları ve projeleri Siyonistlerin aşırı istekleri ve Washington'un tarafgir tutumundan dolayı hezimete uğradı. 

Filistin meseleleri uzmanı Saadullah Zarei uzlaşma anlaşmalarının başarısızlığı hususunda şöyle bir değerlendirmede bulunmuştur: "Filistin meselesi ve Batılı ve Arap tarafların bu husustaki önerileri ve planlarına bakarsak tüm bu projeler ve anlaşmaların İsrail'in pekiştirilmesi ve Filistin'in yok edilmesi ve daha doğrusu Filistin'in siyaseten silinmesi doğrultusunda olduğu anlaşılmaktadır. Tabii bu anlaşmalardaki başarısızlığın iki ana sebebi vardır. İlk olarak 15 milyonluk bir milletin inkar edilememesidir. Filistinlilerin nüfusu 15 milyon kadardır. Halbuki 5-6 milyonluk Yahudi nüfus karşısına daha büyük bir kitle olan Filistinliler gözardı edilmeye çalışılıyor. Bir başka neden de bölgede bir uzlaşıcı hareketin karşısında güçlü direniş hareketinin de olmasıdır. Bu direniş hareketi aslında bölge gerçeklerini inkar eden Siyonist-Amerikan projelerine her zaman karşı çıkmıştır. "

Uzlaşma planları ve projelerinin hezimete uğramasına rağmen Donald Trump'ın 20016'da işbaşına gelmesi ile Yüzyılın Anlaşması adlı sinsi bir proje daha ortaya atıldı. Bu doğrultuda Trump Yahudi damadı Jared Kushner'i bu projenin koordinatörü ve uygulayıcısı olarak tanıttı. Bu konu hakkında bir sonraki yazıda daha detaylı bilgileri vermeye çalışacağız. 

parstoday

, 05 Ağustos 2019 07:33

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
HALİL EL HAYYE: ÇOK SAYIDA SİYONİST ESİR ÖLDÜ

HALİL EL HAYYE: ÇOK SAYIDA SİYONİST ESİR ÖLDÜ

İSMAİL HANİYE IRAK HİZBULLAH TUGAYLARI GENEL SEKRETERİ İLE GÖRÜŞTÜ

İSMAİL HANİYE IRAK HİZBULLAH TUGAYLARI GENEL SEKRETERİ İLE GÖRÜŞTÜ

SEYYİD ABDULMELİK EL HUSİ: BATI İSRAİL'İN CİNAYETLERİNİ DESTEKLEDİ

SEYYİD ABDULMELİK EL HUSİ: BATI İSRAİL'İN CİNAYETLERİNİ DESTEKLEDİ

AZERBAYCANLI GENÇLER SİYONİST İSRAİL GÜVENLİK AKADEMİSİ'NİN KISKACINDA

AZERBAYCANLI GENÇLER SİYONİST İSRAİL GÜVENLİK AKADEMİSİ'NİN KISKACINDA

KASSAM TUGAYLARI'NDAN CİBALİYA'DA BAŞARILI OPERASYON

KASSAM TUGAYLARI'NDAN CİBALİYA'DA BAŞARILI OPERASYON

EMEKLİ SİYONİST GENERAL DOV TAMARİ'DEN TARİHİ İTİRAF

EMEKLİ SİYONİST GENERAL DOV TAMARİ'DEN TARİHİ İTİRAF

YEMEN'DEN SİYONİST İSRAİL'E TEHDİT

YEMEN'DEN SİYONİST İSRAİL'E TEHDİT

FİLİSTİN DİRENİŞ KOMİTELERİ NEKBE GÜNÜ MÜNASEBETİYLE BİR BİLDİRİ YAYINLADI

FİLİSTİN DİRENİŞ KOMİTELERİ NEKBE GÜNÜ MÜNASEBETİYLE BİR BİLDİRİ YAYINLADI

İSLAM ALİMİ MEYSEM EMRUDİ AKSA TUFANI SAVAŞINI DEĞERLENDİRDİ

İSLAM ALİMİ MEYSEM EMRUDİ AKSA TUFANI SAVAŞINI DEĞERLENDİRDİ

GENERAL İSMAİL KAANİ: GAZZE MİLLETİ DİRENİŞÇİDİR

GENERAL İSMAİL KAANİ: GAZZE MİLLETİ DİRENİŞÇİDİR

GAZZE'DE 5 SİYONİST ASKER ÖLDÜRÜLDÜ

GAZZE'DE 5 SİYONİST ASKER ÖLDÜRÜLDÜ

İSMAİL HANİYE’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

İSMAİL HANİYE’DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

SİYONİST ASKERLER CİBALİYA'DA KÖŞEYE SIKIŞTI

SİYONİST ASKERLER CİBALİYA'DA KÖŞEYE SIKIŞTI

ÜST DÜZEY HAMAS HEYETİ NASRALLAH İLE GÖRÜŞTÜ

ÜST DÜZEY HAMAS HEYETİ NASRALLAH İLE GÖRÜŞTÜ

YEMEN DENİZ KUVVETLERİ AMERİKAN DESTROYERİNİ VURDU

YEMEN DENİZ KUVVETLERİ AMERİKAN DESTROYERİNİ VURDU

FİLİSTİN KIZILAYINDAN GAZZE UYARISI

FİLİSTİN KIZILAYINDAN GAZZE UYARISI

SİYONİST UZMANLARDAN NASRALLAH İTİRAFI

SİYONİST UZMANLARDAN NASRALLAH İTİRAFI

ANKARA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU İNGİLTERE BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE EYLEM YAPTI

ANKARA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU İNGİLTERE BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE EYLEM YAPTI

ALİ EKBER VELAYETİ: CESUR FİLİSTİN MİLLETİ KAZANACAKTIR

ALİ EKBER VELAYETİ: CESUR FİLİSTİN MİLLETİ KAZANACAKTIR

HİZBULLAH AMERİKAN-FRANSIZ PLANINI AKAMETE UĞRATTI

HİZBULLAH AMERİKAN-FRANSIZ PLANINI AKAMETE UĞRATTI

BUGÜN NEKBE'NİN 76. YILDÖNÜMÜ

BUGÜN NEKBE'NİN 76. YILDÖNÜMÜ

MİLLETİMİZ SİYONİST İSRAİL'E KARŞI KALICI AMBARGO İSTİYOR (VİDEO)

MİLLETİMİZ SİYONİST İSRAİL'E KARŞI KALICI AMBARGO İSTİYOR (VİDEO)

HAZIM KORAL YAZDI: DİRENİŞ CEPHESİ SAHADA ÜMMET NEREDE?

HAZIM KORAL YAZDI: DİRENİŞ CEPHESİ SAHADA ÜMMET NEREDE?

MÜCAHİT GÜLTEKİN AKSA TUFANI SAVAŞININ 7 AYINI DEĞERLENDİRDİ

MÜCAHİT GÜLTEKİN AKSA TUFANI SAVAŞININ 7 AYINI DEĞERLENDİRDİ

NASRALLAH: GAZZE'Yİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ (VİDEO)

NASRALLAH: GAZZE'Yİ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ (VİDEO)

SİYONİST REJİM GENELKURMAY BAŞKANI HERZİ HALEVİ'DEN GAZZE İTİRAFI

SİYONİST REJİM GENELKURMAY BAŞKANI HERZİ HALEVİ'DEN GAZZE İTİRAFI

MUHAMMED CAN AKSA TUFANINDAKİ GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ

MUHAMMED CAN AKSA TUFANINDAKİ GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ

SON DAKİKA: CİBALİYE'DE DEVAM EDEN ÇATIŞMALARDA SON DURUM

SON DAKİKA: CİBALİYE'DE DEVAM EDEN ÇATIŞMALARDA SON DURUM

IRAK İSLAMİ DİRENİŞİ SİYONİSTLERE AİT RAMON HAVA ÜSSÜNÜ VURDU

IRAK İSLAMİ DİRENİŞİ SİYONİSTLERE AİT RAMON HAVA ÜSSÜNÜ VURDU

YAHUDİ PROFESÖR HAİM BRESHEET ZHABNER: İNGİLİZ MEDYASININ GÖREVİ İSRAİL'İN SOYKIRIMINI MEŞRULAŞTIRMAKTIR

YAHUDİ PROFESÖR HAİM BRESHEET ZHABNER: İNGİLİZ MEDYASININ GÖREVİ İSRAİL'İN SOYKIRIMINI MEŞRULAŞTIRMAKTIR

İSLAMİ CİHAD HAREKETİ GENEL SEKRETER YARDIMCISI MUHAMMED EL HİNDİ'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

İSLAMİ CİHAD HAREKETİ GENEL SEKRETER YARDIMCISI MUHAMMED EL HİNDİ'DEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

DİRENİŞ ÇADIRI BUGÜN TÜM TÜRKİYE'Yİ GAZZE İÇİN MEYDANLARA ÇAĞIRDI (DAVET)

DİRENİŞ ÇADIRI BUGÜN TÜM TÜRKİYE'Yİ GAZZE İÇİN MEYDANLARA ÇAĞIRDI (DAVET)

YAHUDİ PROFESÖR HAİM BRESHEETH ZHABNER'DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

YAHUDİ PROFESÖR HAİM BRESHEETH ZHABNER'DEN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

KORSAN İSRAİL'İN REFAH SALDIRISININ NEDEN VE SONUÇLARI (ANALİZ)

KORSAN İSRAİL'İN REFAH SALDIRISININ NEDEN VE SONUÇLARI (ANALİZ)

SİYONİST REJİMİN PARİS OLİMPİYATLARINA KATILMASI ENGELLENMELİ

SİYONİST REJİMİN PARİS OLİMPİYATLARINA KATILMASI ENGELLENMELİ

YEMEN'İN YENİ SÜRPRİZLERİ VAR

YEMEN'İN YENİ SÜRPRİZLERİ VAR

AZERBAYCANLI DİRENİŞÇİ İSLAM ALİMİ TALEH BAGIRZADE ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ

AZERBAYCANLI DİRENİŞÇİ İSLAM ALİMİ TALEH BAGIRZADE ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ

PROFESÖR FUAD İZEDİ'DEN ÇARPICI AÇIKLAMA

PROFESÖR FUAD İZEDİ'DEN ÇARPICI AÇIKLAMA

IRKÇI İSRAİL'İN EKONOMİK GÖSTERGELERİ KÖTÜ

IRKÇI İSRAİL'İN EKONOMİK GÖSTERGELERİ KÖTÜ

MAARİV GAZETESİNDEN REFAH İDDİASI

MAARİV GAZETESİNDEN REFAH İDDİASI