Hamas, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle yayımladığı bildiride, Siyonist rejimin Filistin halkına ve topraklarına yönelik işgaline ve suç eylemlerine karşı küresel hareketliliğin artırılması çağrısında bulundu.
HAMAS, haklı Filistin davasıyla her türlü dayanışmanın güçlendirilmesi ve Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık alanındaki meşru haklarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Qodsna'nın bildirdiğine göre Hamas, açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Filistin'i destekleyen küresel halk hareketlerini ve Filistinlilerin haklı davasının yanında yer alan tüm resmi ve sivil duruşları takdir ediyor; işgal sona erene dek çabaların birleştirilmesi ve Filistin halkının mücadelesine destek verilmesi çağrısında bulunuyoruz."
Bugün Küresel Eylem Günü
Bildiride ayrıca şu ifadeler yer aldı: "Tüm Filistin halkını ve dünyanın özgür insanlarını, 29 Kasım 2025 Cumartesi gününü; Siyonist rejimin işgaline, saldırılarına, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasını ihlal etmesine ve Batı Şeria ile işgal altındaki Kudüs'te tırmandırdığı teröre karşı küresel halk hareketlerini yeniden canlandırmak için 'Küresel Eylem Günü' ilan etmeye çağırıyoruz."
Hamas açıklamasında şunları kaydetti: "Uluslararası toplum, Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nde, yaklaşık seksen yıldır devam eden faşist, yayılmacı ve işgalci bir rejimle karşı karşıyadır. Bu işgal, savunmasız Filistin halkına karşı işlenen korkunç soykırımlar ve organize suçlarla; halkımıza, topraklarımıza, kimliğimize, ilkelerimize ve kutsallarımıza yönelik sadizm ve saldırganlıkla kendisini açıkça göstermiştir. Tüm bunlar yaşanırken, Siyonist düşmana hak etmediği imtiyazlar tanıyan ve bu toprakların asıl sahiplerinin haklarını zedeleyen zalim kararlar ve politikalar eşzamanlı olarak yürütülmüştür. Zulüm, cinayet, katliam, tehcir, yerleşim birimi inşası ve Yahudileştirme ile dolu bu miras; dünya devletlerini, halklarını, hukuk, insan hakları ve medya kuruluşlarını, işgalin sona ermesi, kendi kaderini tayin hakkı ve başkenti Kudüs olan tam egemen bir Filistin devletinin kurulması başta olmak üzere, Filistin halkının meşru haklarını savunmak adına ahlaki bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmaktadır."
29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü
Bildiride ayrıca, bu yılki Uluslararası Dayanışma Günü'nün, Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinin üzerinden yaklaşık elli gün geçtiği bir döneme denk geldiği hatırlatıldı. Faşist işgal hükümetinin binaları yıkarak, topçu atışları düzenleyerek, suikastlar yaparak ve yardımların girişini engelleyerek anlaşmayı kasten ve açıkça her gün ihlal etmeye devam ettiğine dikkat çekildi. Bu ırkçı ve aşırılıkçı hükümetin, Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs'te saldırılarını, yerleşim ve Yahudileştirme planlarını yoğunlaştırdığı, bunun tüm uluslararası sözleşmelerin ve yasaların açık bir ihlali olduğu, ancak rejimin terörünü, kibrini, saldırganlığını ve suç planlarını durduracak bir engelle karşılaşmadığı belirtildi.
Hamas Hareketi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından her yıl 29 Kasım'da kutlanan Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle şu hususları vurguladı:
Siyonist Rejimin Filistin'de Hiçbir Meşruiyeti Yoktur
Birincisi: Filistin toprakları, özellikle Kudüs ve Mescid-i Aksa, daima ve ebediyen Filistin toprağı olarak kalacaktır. Siyonist işgalcilerin bu topraklarda hiçbir yeri, meşruiyeti veya egemenliği yoktur. Topraklarımızı özgürleştirme sorumluluğu sadece Filistinlilerin değil; Arap ve İslam ümmetinin yanı sıra liderleri ve halklarıyla dünyanın tüm özgür insanlarının ortak olduğu siyasi, hukuki, insani ve ahlaki bir sorumluluktur.
İkincisi: Halkımızın haklı ve meşru davası, dünyanın en uzun ve en çirkin süregelen işgaline son vermeyi amaçlayan bir ulusal kurtuluş davasıdır. Bu işgal, işgal altındaki Filistin topraklarının sınırlarını aşan terörüyle ve uluslararası hukuku ile BM kararlarını hiçe saymasıyla, bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar için gerçek bir tehdit haline gelmiştir.
Filistin Halkının Direniş Hakkı Pazarlık Konusu Yapılamaz
Üçüncüsü: Başta silahlı direniş olmak üzere her türlü direniş hakkı başta gelmek üzere, Filistin halkının uluslararası hukuk ve teamüllere göre sabit olan ulusal hakları meşrudur; bunlardan vazgeçilemez veya pazarlık konusu yapılamaz. Ümmetin halkları ve dünyanın özgür insanları, dayanışmanın farklı biçimlerini güçlendirmeli, halkımızın haklarının yanında durmalı ve özgürlük, işgalin sona ermesi ve kendi kaderini tayin hakkının gerçekleşmesi için direnişimizi ve mücadelemizi tüm imkanlarıyla desteklemelidir.
Dördüncüsü: ABD yönetimi ve bazı Batılı ülkelerin askeri, mali, siyasi ve güvenlik desteğiyle yedi yılı aşkın süredir devam eden işgal rejiminin suçları, Filistinlilerin hakkını yok edememiş veya bu toprakların evlatları arasında kök salmış direniş ateşini söndürememiştir. İşgal rejimi ayrıca, tüm uluslararası platformlarda yükselen özgür insanların ve davamızın destekçilerinin sesi karşısında aciz kalmıştır. Filistin toprağı, halkı ve tarihi; işgal rejimi liderlerini dehşete düşüren ebedi bir isim ve onların topraklarımızdaki beka hayallerini yıkan bir kâbus olarak kalmaya devam etmektedir.
Gazze Halkı Efsanevi Bir Direniş Gösteriyor
Beşincisi: Sabırlı ve onurlu Gazze Şeridi ve halkı, iki yıl süren savaş, soykırım ve kıtlığın ardından hala gerçek ve süregelen bir trajediyle boğuşmaktadır. Gazze halkı, işgale karşı efsanevi direnişin en bariz örneklerini dünyaya göstermiştir. Uluslararası Dayanışma Günü'nde Gazze, evlatlarının dünyaya verdiği mesajı taşımaktadır: Savaşı ve saldırıları durdurun, sınır kapılarını açın, yardımların girişine izin verin, ablukayı kırın, imarı başlatın ve işgali sona erdirin.
Bugün Filistin İçin Küresel Eylem Günü
Altıncısı: Saldırı ve soykırım savaşıyla geçen iki yıl boyunca Filistin halkına ve Gazze Şeridi'ne destek veren küresel halk hareketlerini takdir ediyor; dünyanın dört bir yanındaki başkentlerde ve meydanlarda bu halk hareketinden kaynaklanan ikinci bir büyük öfke dalgasının başlatılması, haklı Filistin davası ve onun özgürlük ve bağımsızlık alanındaki meşru haklarıyla her türlü dayanışmanın artırılması çağrısında bulunuyoruz.
Yedincisi: Tüm Filistin halkını ve dünyanın özgür insanlarını, 29 Kasım Cumartesi gününü; Siyonist rejimin işgaline, saldırılarına, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ihlallerine, Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs'te tırmanan terörüne ve hapishanelerdeki Filistinli esirlere yönelik suçlarına karşı küresel halk hareketlerini yenilemek için bir "Küresel Eylem Günü" ilan etmeye davet ediyoruz. Bu günde, Gazze Şeridi ile dayanışma için sesler bir kez daha yükseltilmeli ve sınır kapılarının açılması, yardımların girmesi ve imar sürecinin başlaması için işgal rejimine baskı yapılmalıdır.
www.kudusgunu.com
