Filistin, Lübnan, Irak, Yemen direniş grupları ile İran İslam Cumhuriyeti, siyonist düşmanın Lübnan’ın başkentine yönelik artan ve suç niteliğindeki saldırılarını kınadı ve Hizbullah komutanlarının şehadetinden dolayı taziye ve başsağlığı dileklerini iletti.
Filistin, Lübnan, Irak, Yemen direniş grupları ile İran İslam Cumhuriyeti, siyonist düşmanın, Lübnan’ın başkentine yönelik artan ve suç niteliğindeki saldırılarını kınadı ve aralarında Hizbullah’ın üst düzey komutanı Heysem Ali Tabatabai’nin de bulunduğu Hizbullah komutanlarının şehadetinden dolayı taziye ve başsağlığı dileklerini iletti.
Qodsna'nın bildirdiğine göre, siyonist rejimin dün Beyrut’a düzenlediği saldırıda, Hizbullah’ın üst düzey komutanı Heysem Ali Tabatabai’nin (Seyyid Ebu Ali) yanı sıra “Kasım Hüseyin Bercavi” (lakabı: Melâk), “Mustafa Esad Buru” (lakabı: Hac Hasan), “Rıfat Ahmed Hüseyin” (lakabı: Ebu Ali) ve “İbrahim Ali Hüseyin” (lakabı: Emir) şehit oldu.
Direniş grupları yayımladıkları ayrı ayrı açıklamalarda bu saldırıları kınadı.
Hamas: Beyrut’a düzenlenen saldırı, korkakça bir saldırganlık ve bölgeyi savaşa sürükleme girişimidir
Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) yayımladığı açıklamada, bu saldırının “korkakça bir saldırganlık ve Lübnan’ın egemenliğinin açık ihlali” olduğunu vurguladı. Açıklamada, saldırının amacının “Lübnan ve bölgeyi, yalnızca işgalcinin çıkarına hizmet eden bir çatışmaya sürüklemek” olduğu belirtildi.
Hamas açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer aldı: “Gündüz vakti, yoğun nüfuslu bir bölgenin hedef alınması, işgalci rejimin ve suçkar liderlerinin uyguladığı örgütlü terörün bir yansımasıdır ve yeni denklemler dayatma ve direniş güçlerine baskı kurma çabasıdır.”
Hareket, kardeş ve dost ülke Lübnan ile topraklarını ve halkını savunma hakkı konusunda tam dayanışma içinde olduğunu belirterek, “şehitlerin kanının, Lübnanlıların Amerikan-Siyonist tahakküm çabalarına karşı birliğini güçlendireceğini” ifade etti.
Hamas, açıklamasının sonunda şehit ailelerine taziyelerini sunarken yaralılara acil şifa dileyerek, “direniş iradesinin her türlü saldırganlıktan daha güçlü kalacağını” bir kez daha vurguladı.
Hizbullah: Heysem Ali Tabatabai’nin yüce şehadeti, mücahit kardeşlerine umut, irade ve güç verecek ve yolu sürdürme kararlılığını pekiştirecek
Hizbullah, yayımladığı açıklamada, büyük cihat komutanı şehit Heysem Ali Tabatabai’nin, “İsrail”in Beyrut’un güney banliyölerinden Dahiye’deki Harre Hrek bölgesine düzenlediği korkakça saldırı sonucu, Lübnan ve halkı için fedakârlık yolunda şehadete ulaştığını duyurdu.
Hizbullah açıklamasında, bu büyük komutanın uzun bir süre boyunca Allah ile buluşma ve O’nun yolunda şehadet arzusuyla yaşadığını, cihad, doğruluk, ihlas ve direniş yolunda sabırla dolu bir hayat sürdüğünü ve ömrünün son anına kadar siyonist düşmanla mücadelede yorulmak bilmeden çalıştığını belirtti. Açıklamada, onun direnişin başlangıcından itibaren ömrünü bu yola adadığı ve bu direnişin güçlü, onurlu ve yetkin kalması için temel taşları döşeyen komutanlardan biri olduğu ifade edildi.
Hizbullah, “Onun yüce şehadeti, nasıl ki hayatında mücahit kardeşleri için bir güç ve ilham kaynağı olmuşsa, şimdi de onlara umut, irade ve güç verecek ve yolu sürdürme kararlılığını pekiştirecektir. Mücahitler, onun tertemiz kanını —tüm şehit komutanların kanı gibi— omuzlarında taşıyacak ve sarsılmaz bir kararlılık ve cesaretle adımlarını atarak siyonist düşmanın ve hamisi Amerika’nın tüm planlarını boşa çıkaracaklardır.” ifadelerine yer verdi.
Hizbullah açıklamasının sonunda, büyük cihat komutanı ve şehit arkadaşlarının şehadetinden dolayı taziye ve tebriklerini yinelerken, şehitlerin değerli aileleri için Allah’tan sabır ve huzur, yaralılar için ise acil şifa diledi.
Ensarullah (Yemen): Meşru direniş hakkı ve saldırıya karşılık verme hakkını vurguluyoruz
Ensarullah Yemen Hareketi’nin siyasi bürosu yayımladığı açıklamada, “İsrail düşmanı, ateşkesin sağlanmasından bir yıl sonra dahi Lübnan’ın egemenliğini ve topraklarını hedef almaya devam ediyor. ‘İsrail’in’ Beyrut’un güney banliyölerinden Dahiye’deki bir yerleşim bölgesini hedef alması, uluslararası insancıl hukukun açık ihlalidir” ifadelerini kullandı.
Ensarullah, söz konusu saldırıların, Siyonist rejimin “savaş suçlarıyla dolu sicilinin ve uluslararası hukukun binlerce kez ihlalinin” bir devamı olduğunu vurguladı.
Ensarullah’ın siyasi bürosu ayrıca, “Lübnan ve bölgede saldırı ve saygısızlığın yaygınlaştırılmasına karşı direnmeye çalışan direniş güçlerini silahsızlandırma söylemiyle yürütülen siyasi komploya” dikkat çekti.
Açıklamada, “Direnişi silahsızlandırma söyleminin kabul edilmesi, Lübnan’ın zayıflatılması ve güvenlik ile istikrarının bozulması sonucunu doğuracak bir hedeftir” denildi.
Ensarullah, açıklamasının sonunda, Lübnan devleti ve halkıyla dayanışmasını yineledi ve “direnişin meşru hakkı ile saldırıya karşılık verme hakkını” vurguladı.
Hareket ayrıca “Arap ve İslam rejimlerini, Siyonist saldırganlığın tüm ümmete yönelik açık saldırısı karşısında görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye” çağırdı.
İran: Uluslararası toplumun, Siyonist rejimin Lübnan ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik örgütlü terörü ve savaş kışkırtıcılığına karşı ciddi adım atmasını istiyoruz
İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, Pazartesi sabaha karşı yayımladığı açıklamada, “İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, işgalci Siyonist rejimin savaş uçaklarının Pazar akşamı Beyrut’un Dahiye bölgesindeki bir yerleşim alanına yönelik saldırısını ve direnişin üst düzey komutanı, Lübnan İslami Direnişi’nin komutanı şehit Heysem Ali Tabatabai’ye yönelik korkakça suikastını —ki bu, 2024 Kasım ateşkesinin açık ihlali ve Lübnan’ın toprak bütünlüğü ile ulusal egemenliğine yönelik vahşi bir saldırıdır; ayrıca çoğu kadın ve masum çocuklardan oluşan onlarca Lübnanlı sivilin şehit olmasına ve yaralanmasına yol açmıştır— şiddetle kınamakta ve bu terör eylemi ile savaş suçunu işleyen bu rejimin liderlerinin yargılanması ve cezalandırılması gerektiğini vurgulamaktadır” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’ın savunması ve Siyonist düşmana karşı direniş yolunda mübarek ömrünü sarf eden şehit Heysem Ali Tabatabai’ye saygılarını sunarak, Hizbullah’ın liderliğine, savaşçılarına ve şehit ailelerine taziyelerini iletti. Açıklamada, ABD’nin Siyonist rejime verdiği sürekli desteğin, bu rejimin hukuksuzlukları ve saldırganlıklarının sürmesindeki temel etken olduğu ve ateşkesi garanti eden tarafların bu konudaki doğrudan sorumluluğunun altı çizildi.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ayrıca, Siyonist rejimin ateşkesi defalarca ihlal ettiğini hatırlatarak, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’nin Lübnan halkına yönelik süregelen saldırılar ve sayısız suçlar karşısındaki eylemsizliği ve sessizliğinin üzüntü verici ve kabul edilemez olduğunu belirtti. Açıklamada, uluslararası toplumun, Siyonist rejimin Lübnan ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik örgütlü terör faaliyetleri ve savaş kışkırtıcılığına karşı ciddi adımlar atması gerektiği vurgulandı.
Bakanlık, Siyonist rejimin Batı Asya bölgesindeki askeri maceracılığının sadece bu bölgenin değil, uluslararası barış ve güvenliğin de en büyük tehdidi olduğunu belirterek, bu tehditle mücadele etmenin küresel bir sorumluluk olduğunu ifade etti.
Nüceba: Beyrut’un Dahiye bölgesine yönelik saldırı, siyonist projenin kötülüğünü ve Lübnan’ın kararlı tutumunun hedef alınmasını gösteriyor
Irak İslami Direniş Hareketi Nüceba da, Pazar günü siyonist rejimin Beyrut’un Dahiye bölgesine düzenlediği ve aralarında Hizbullah komutanının da bulunduğu bazı Lübnanlı vatandaşların şehit olmasına ve yaralanmasına yol açan terör saldırısına tepki göstererek yayımladığı sert bir açıklamayla bu saldırıyı kınadı.
Hareket, “Dahiye’ye yönelik saldırı, bölgede siyonist projenin kötücüllüğünü yansıtmaktadır; bu proje, bölgenin istikrarını zayıflatmaya ve teslim olmayı reddedenleri hedef almaya dayanıyor” ifadelerini kullandı.
Nüceba, “Dahiye’nin hedef alınması, Lübnan’ın çıkarları ve istikrarıyla çelişen gerçeklikleri dayatma girişimlerine karşı direnen Lübnan’ın kararlı tutumunun hedef alınması anlamına gelmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
Iraklı bu hareket, açıklamasının sonunda, gerilimin tırmanmasından tamamen siyonist işgal rejimini sorumlu tuttuğunu belirterek Arap ve İslam ülkelerine, bu saldırılar karşısındaki sessizliklerine son verme çağrısında bulundu.
Filistin İslami Cihad Hareketi yayımladığı açıklamada, siyonist rejimin Beyrut’un güney banliyölerine yönelik hava saldırısının, bu rejimin Lübnan halkına yönelik saldırganlığının açık bir tırmanışı olduğunu belirterek, Filistin halkının Lübnan halkıyla tam dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
Filistin Halk Cephesi de Beyrut’un güney banliyölerine yönelik saldırıyı kınayarak, “Lübnan’ın egemenliğini savunma hakkını tanıyoruz ve direnişe yönelik sarsılmaz ve sürekli desteğimizi vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
Kassam Tugayları da Hizbullah'a Taziyelerini İletti
Hamas’ın askerî kanadı Kassam Tugayları yayımladığı açıklamada, “en büyük onur, izzet ve ilahî zaferin yakınlığına duyulan tam güvenle”, Lübnan’daki İslami Direniş’in önde gelen komutanının şehadetinden dolayı taziyelerini iletti.
Kassam Tugayları, “Seyyid Ebu Ali” lakabıyla bilinen bu komutanın, Filistin halkına ve direnişine Aksa Tufanı Savaşı sürecindeki desteğini övgüyle anarak, yıllar boyunca siyonist işgalcilere karşı direniş cephesinin kurulması ve güçlendirilmesine yönelik katkılarını takdir etti. Açıklamada, “Bu bir cihat yoludur; ya zafere ya şehadete…” denildi.
Kudüs Tugayları, Lübnan’daki İslami Direniş’in en önde gelen komutanlarından ve Filistin direnişine desteğin en önemli sembollerinden biri olan Heysem Tabatabai’nin, siyonist rejimin Beyrut’a yönelik suç saldırısında şehit olmasından dolayı tebrik ve taziye mesajı yayımladı.
Kudüs Seriyyeleri, “Kudüs’ün özgürleştirilmesi yolunda şehitlerin yolunu sürdürmek üzere söz verdik; Filistin’i ve mukaddesatını savunmaktan bir an bile geri durmayacağız ve bu toprak bütünüyle gasıp işgalcilerden temizlenene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Tunus Halk Akımı Genel Sekreteri Zuheyr Hamdi, İsrail’in Beyrut’un güney banliyölerine yönelik saldırısını kınayarak, “Bu saldırı hiçbir zaman direnişi zayıflatmayacak ve onu tutumundan vazgeçiremeyecek” dedi.
Lübnan Emel Hareketi Siyasi Büro üyesi Talal Hatûm ise, “Bugün gerekli olan, İsrail’in sürdürdüğü saldırılar karşısında dayanışma ve birliktir” ifadelerini kullandı.
www.kudusgunu.com
