SÜLEYMANİYE'DEKİ DARBE GİRİŞİMİNİN PERDE ARKASI

img
SÜLEYMANİYE'DEKİ DARBE GİRİŞİMİNİN PERDE ARKASI

ABD ve Donald Trump’ın ekibi, Süleymaniye’deki suikast ve darbe planının başarısızlığından büyük öfke duymakta ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin mevcut lideri Bafel Talabani’nin cezalandırılmasını istemektedir.

Süleymaniye’de yaşanan şüpheli güvenlik hareketliliklerine dair medya sessizliğine rağmen, Trump’a yakın danışman çevreleri ve bazı istihbarat kaynaklarından yeni bilgiler sızdı. Bu raporlara göre, ABD ve Donald Trump’ın ekibi, Süleymaniye’deki suikast ve darbe planının başarısızlığından büyük öfke duymakta ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin mevcut lideri Bafel Talabani’nin cezalandırılmasını istemektedir.

İran merkezli Cihadi News'ün haberine göre, bu projenin asıl planlayıcılarının, YNK’den ayrıldıktan sonra “Halk Cephesi Partisi”ni kuran Lahur Şeyh Cengi’ye bağlı unsurlar olduğu belirtiliyor. Cengi, ayrıca “Akrepler” adıyla bir güvenlik yapılanması oluşturmuş, terörle mücadele ve Peşmerge birliklerinden eğitilmiş kadroları bu yapıya toplamıştı. Bu güçler, gelişmiş Amerikan silahlarıyla donatılmış ve doğrudan İsrail rejiminin desteğine girmişti.

Güvenlik analistlerine göre, “Akrepler” örgütü, şehit General Kasım Süleymani’nin suikastında doğrudan rol oynamış ve daha sonraki dönemlerde de İran içindeki Mossad ağlarına destek sağlamıştı. Son Süleymaniye darbe planı da bu nüfuz ve yıkıcı faaliyetlerin devamı olarak görülüyor.

Planın hedefi, İran ile direniş ekseni arasındaki stratejik bağlantı noktalarından biri olan Süleymaniye kentinin kontrolünü ele geçirmekti. Ancak son anda Irak’ın dost ülkelerinden gelen istihbarat uyarısı ve direniş güçlerinin zamanında müdahalesiyle bu girişim henüz başlamadan akamete uğratıldı.

Bu güvenlik dosyası, ABD ve İsrail’in uzun vadeli bir stratejisini yeniden gözler önüne seriyor: Batı Asya’daki ulusal orduları zayıflatmak. Afganistan’dan Irak’a, Lübnan’dan Suriye’ye kadar Washington’un politikası, güçlü ve bağımsız ordular yerine, bağlı ve taşeron güvenlik yapıları inşa etmek üzerine kurulu oldu. Zalmay Halilzad’ın kurduğu orduların Taliban ve DEAŞ karşısında çözümsüz kalması da bu yaklaşımın istikrarsızlığını kanıtlıyor.

Süleymaniye olayı, bir kez daha İran’ın batı sınırlarının güvenliğinin ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin direniş cephesiyle bağlantısının önemini ortaya koydu. Bölgenin güvenlik katmanlarına düşman nüfuzu, direniş ekseninin istikrarı ve İran’ın stratejik çıkarları için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu deneyim, diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesinin yanı sıra karşı istihbarat, tersine nüfuz ve bölgedeki müttefik aktörlerle daha sıkı işbirliği ihtiyacını da açıkça göstermektedir.

www.kudusgunu.com



Makaleler

Döviz Kurları

Güncel

Hava Durumu

Link kopyalandı!