İran Savunma ve Silahlı Kuvvetler Destek Sözcüsü Tuğgeneral Rıza Talayi-Nik, silahlı kuvvetlerin işgalci ve necis siyonist rejimin altyapısına verdiği ağır darbeleri vurgulayarak şunları söyledi: “Siyonist rejim savaşı durdurmak için adeta yalvardı ve nihayetinde, geçmişte olduğu gibi, kendini kurtarmak için ABD hükümetine sığındı.”
İSNA haber ajansının haberine göre; Savunma ve Silahlı Kuvvetler Destek Sözcüsü Tuğgeneral Rıza Talayi-Nik, yaptığı bir röportajda 12 günlük dayatılan savaşın çeşitli boyutlarını anlattı ve şunları ifade etti: “Düşmanın bu son savaşta hedeflerine ulaşamadığı gerçeği, herkesin gözleri önünde apaçık ortaya çıkmıştır.”
General Talayi-Nik şu ifadeleri kullandı: “Siyonist düşman, İran'ı parçalamak, mukaddes İslam Cumhuriyeti rejimine zarar vermek ve ulusal gücümüzü zayıflatmak amacıyla bu savaşı ülkemize dayattı. Ancak sonunda, her zamankinden daha başarısız ve umutsuz bir şekilde savaşı durdurmak için yalvardı; en nihayetinde ise kendi kurtuluşu için geçmişte olduğu gibi Amerika Birleşik Devletleri'nin kucağına sığındı.”
Savunma ve Silahlı Kuvvetler Destek Sözcüsü, düşmanın en büyük hatasının, savaşın sonuçlarını yanlış değerlendirmesi olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti: “Düşman, son dayatılan savaşta kendisine yönelik askeri, güvenlik, ekonomik, altyapısal ve siyasi zararların büyüklüğünü öngöremedi. Bu yanlış hesap, sadece hedeflerine ulaşamamasına yol açmakla kalmadı, aynı zamanda ağır bedeller ödemesine sebep oldu ve siyonist rejimin askeri altyapı ve düzenine ağır darbeler indirildi.”
Tuğgeneral Talayi-Nik, sözlerinin başka bir bölümünde, düşmanın askeri operasyonların durmasının ardından başlattığı medya savaşına dikkat çekerek şöyle dedi: “Her ne kadar fiili savaş sona erse de, düşmanın psikolojik ve medya saldırıları bitmedi. İçindeki umutsuzlukları ve başarısızlıkları gizlemek için düşman, psikolojik savaşını ve siyasi baskılarını hiç azaltmadan, daha da şiddetle sürdürüyor.”
Savunma ve Silahlı Kuvvetler Destek Sözcüsü, medya emekçileri ve tüm halkın, dayatılan medya ve psikolojik savaş karşısında, tıpkı savaş öncesi ve sırasında olduğu gibi, geçmişten daha bilinçli, uyanık ve dirayetli olmaları gerektiğini vurguladı.