Siyonist rejim, Gazze’ye yönelik saldırılarını şiddetlendirdi. Açlıkla boğuşan bölge, kara ve hava saldırılarıyla ağır ateş altına alındı.
Qodsna'nın aktardığına göre, siyonist rejim topçu birlikleri Gazze’nin kuzeyindeki Cebaliye en-Nezle’yi yoğun şekilde bombaladı. Ayrıca savaş uçakları Cebaliye beldesi ve mülteci kampını hedef aldı. Gazze’nin güneyindeki Han Yunus ve Hamd yerleşim bölgesi çevresi de yoğun bombardımana uğradı. Merkezdeki Netsarim hattında bir Filistinli, işgalci askerlerin ateşiyle şehit düştü.
Cebaliye’de geniş çaplı yıkım
Saha kaynakları, özellikle Cebaliye mülteci kampında sabahın erken saatlerinde çok şiddetli patlamaların yaşandığını bildirdi.
İlaç krizi: Temel ilaçların yüzde 80’i tükendi
Gazze’de eczacılar, ilaç stoklarının neredeyse tamamen tükendiğini açıkladı. Eczacı Zülfikar Suveyrcu, en basit ilaç olan parasetamolün bile bitmek üzere olduğunu, kronik hastalıkları bulunan binlerce kişinin tedavisiz kaldığını belirtti. Diyabet, tansiyon, tiroit, otoimmün hastalıklar ve enfeksiyon tedavisinde kullanılan antibiyotik ve ağrı kesiciler artık bulunmuyor.
Suveyrcu, bu durumun Tel Aviv’in Gazze’yi yaşanmaz hale getirme ve zorunlu göçe zorlama stratejisinin bir parçası olduğunu vurguladı. Bir diğer eczacı, Hüsam el-Medhun da mart ayında sona eren ateşkesten bu yana Gazze’ye tek bir ilaç girişine izin verilmediğini belirtti. Bu durumun “hastalar için yavaş yavaş infaz” anlamına geldiğini söyledi.
Pek çok hasta ölüm riskiyle karşı karşıya
Eczacılar, özellikle kronik hastalıkları olan binlerce kişinin ölüm tehdidi altında olduğuna dikkat çekti. İlaç kıtlığı, açlık ve sağlık hizmetlerinin çökmesiyle birlikte Gazze’deki insani felaketi daha da derinleştirdi.
Sınır Tanımayan Doktorlar: Tarihi su krizi
Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Gazze’de eşi görülmemiş bir su krizine dikkat çekti. Rapora göre, Ekim 2023’ten bu yana İsrail bombardımanları nedeniyle 60’tan fazla su arıtma tesisi devre dışı kaldı. Halkın içme suyuna erişimi dramatik şekilde azaldı ve 2,4 milyon nüfusun ihtiyacını karşılamaktan çok uzak.
Haziran 2024’ten bu yana, Sınır Tanımayan Doktorlar’ın yaptığı 10 başvurudan yalnızca birine izin verildi. Su boru hatlarının üçte ikisi saldırılarla tahrip edildi, şebekede yüzde 70’e varan kayıp yaşanıyor. Temiz su eksikliği, bulaşıcı hastalıkların hızla yayılmasına yol açıyor.
Örgütün raporuna göre, yalnızca geçtiğimiz ay boyunca haftada bini aşkın kişi şiddetli ishal nedeniyle tedavi gördü. Kuruluş, temiz suya erişim engelinin devam etmesinin tüm nüfusun yaşamını tehdit ettiğini açıkladı.
Uluslararası tepkiler ve ortak çağrı
Birleşmiş Milletler’in Gazze’de kıtlık yaşandığını resmen açıklaması, uluslararası kurumların sert tepkisine yol açtı.
-
Oxfam: Açlık sahadaki gerçeklerle tamamen örtüşüyor, geçişlerin açılması halinde felaket engellenebilir.
-
Dünya Sağlık Örgütü: Krizin çözümü siyasi iradeye bağlı, çocuklar ağır yetersiz beslenme yaşıyor. 15 bin 600 hasta, aralarında 3 bin 800 çocuk, acil tahliyeye muhtaç.
-
UNRWA: İsrail kıtlığı inkâr etmekten vazgeçmeli. Yardım dolu depolar Ürdün ve Mısır’da bekletiliyor. Binlerce yardım tırının girişine izin verilmesi şart.
-
Dünya Gıda Programı: Bu, Orta Doğu’da kıtlığın ilk kez resmen teyit edildiği tarihi bir an.
-
İslam İşbirliği Teşkilatı: Kıtlığı, İsrail’in işlediği savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak tanımladı, konunun Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınmasını istedi.
-
Mısır: Uluslararası toplum derhal harekete geçmeli.
-
Norveç Dışişleri Bakanı: Gazze büyük bir felaketle karşı karşıya, saldırılar durmalı.
Bugün uluslararası kurumların üzerinde birleştiği gerçek şudur: Gazze’deki açlık doğal bir felaket değil, tamamen Siyonist rejimin kuşatma ve sistematik yıkım politikalarının sonucudur.
Hepsi ortak bir sesle acil eylem, geçişlerin açılması, insani yardımların engelsiz ulaştırılması ve İsrail’in uluslararası hukuk önünde hesap vermesi çağrısında bulunuyor.
www.kudusgunu.com